17. BÖLÜM: CEZA

64 42 4
                                    

Gözünü açtığında sol eliyle kitabı tutmakta olduğunu gördü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gözünü açtığında sol eliyle kitabı tutmakta olduğunu gördü. Hıçkıdık kitabın üzerinde uyuyordu. Yataktan doğrulup gözlerini ovaladı. Hıçkıdık'ı kitabın üzerinden alarak battaniyenin üstünde indirdi. Kitabı da rafa kaldırarak banyoya girdi. Yüzünü yıkayıp kuruladı ve birbirine girmiş saçlarını yolarcasına taradı.  Banyodan çıkarak üzerini değiştirdi. Hıçkıdık'a dokunmadan odadan çıktı. Aşağıya indi, yemek salonuna girdi. Masa daha hazırlanmamıştı. Eze yoktu. Yerine oturdu ve sıkıntılı duran Asay'a baktı.

"Seni yine evden mi kovdular?"

Asay başını salladı.

"Bu işten cidden sıkılmaya başladım. Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum."

Asay'ın hâline gülümserken hizmetliler elindeki tabaklarla yemek salonuna girdiler. Onlar masayı hazırlarken Jemone geldi. 

"Leta bugün de eğitim olmayacağını söyledi."

Başını sallayıp önündeki dolu tabağa baktı. Bütün hizmetliler yerine oturunca Jemone yemeği başlattı.

Battaniyenin üzerinde Hıçkıdık ona bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Battaniyenin üzerinde Hıçkıdık ona bakıyordu. Yastığın altından telefonunu alarak cebine koydu. Hıçkıdık'ı alarak aşağıya indi. Şatodan uzaklaştı ve ormana girdi. Onu yere bırakıp yürüdü. Bir yandan ot yerken bir yandan kendisini takip etti. 

 Akarsuyu geçerken onu eline aldı. Atladıktan sonra yere bıraktı. Manij bitkisine gelene kadar Hıçkıdık çoktan karnını doyurmuştu. Bitkinin içine girdi ve kenarlardan pembe şey çıkarak manij oluşmaya başladı. Yol geçene kadar telefona baktı, Hıçkıdık ise kendi kendine manijin içinde döndü.

 Balon yavaşlarken telefonu kapattı ve Hıçkıdık'ı eline aldı. Balondan indiğinde tozların arasından geçerek bitkiden çıktı. Etrafta dikkat çekici bir şeyler yoktu. Etrafa göz gezdirerek çiçeklerin olduğu yere gitti. Burada ağaçların üzerine asılı duran meyveler vardı. 

"Bakalım dediğin gibi başarılı olabilecek misin?"

 Çınar karşıdaki ağacın arkasından elinde yay ve kılıç ile geldi. Silay Hıçkıdık'ı yere bırakarak yay ve kılıcı ondan aldı. Belindeki kemerden, birbirine bağlı şekilde duran okları yere bıraktı.

DUVARLARIN ARDINDAWhere stories live. Discover now