0.7

9K 828 336
                                    

"İyiyim ben, abartmayın bu kadar."

"Buz tutalım mı?" Sehun, revire gitmek için hareket ettiğinde onu durdurdum.

"Gerek yok Sehun. İyiyim, dedim ya."

Adımlarını durdurduğunda, başımda bekleyen Yoongi'ye bakıp, ayaklandım.

"Hepiniz gidin ve formaları değiştirin."

Cebimden anahtarı çıkarıp, Taemin'e verdim.

"Formaları ve topu, soyunma odasına geri koyun ve kilitleyin."

"Ama maç-" Jackson konuştuğunda, Sehun onu sert bir ifadeyle böldü.

"Hâlâ maç mı diyorsun Jackson?!"

Jackson, susarken Taemin onun kafasına hafifçe vurdu. Daha sonrasında hepsi okul binasına doğru yöneldi. Yoongi de giderken bir anda durdu ve bana doğru geldi.

"Şey, ben gelirim hemen. Beraber gideriz eve, olur mu?"

"Olur."

"Tamam o zaman." Sonra hiçbir şey demeden, arkasını döndü ve ilerledi.

"Unnie?" diyen kıza döndüm, az önce Yoongi için tezahürat yapan kişiydi.

"Efendim?"

"Yoongi oppayla yakın mısınız?" Kız çekinerek sorduğunda, yanıtladım.

"Neden soruyorsun?"

"Acaba numarasını senden alabilir miyim?" Bir anda, yanında bulunan kızlar 'ooo' almaya başlarken, güldüm. Kabul edeceğimi sandı, sanırım.

"Hayır." Bir anda gülümseyen yüzü, kızgın bir ifadeye büründü.

"Nedenmiş o?"

"Nasıl, neden? Herkesin özeli diye bir şey var ve bunları herkese, özellikle de yabancı kişilere, söylemek ne kadar doğru sence?"

Yanında bulunan kızlar, bana katılırken, o inat etmeye karar verdi.

"Kötü bir niyetim yok, sadece konuşmak istiyorum onunla."

"Onun, seninle aynı fikirde olduğunu hiç sanmıyorum ama."

Kız tekrar konuşmak için ağzını açtığında, Yoongi ve diğerleri yanımıza geldi. Taemin, elindeki anahtarı bana uzattığında, elinden aldım.

"Gidelim mi artık?" Yoongi, konuştuğunda kafamı sallayarak karşılık verdim.

"Olur, gidelim."

"Tekrardan özür dilerim Esha!" Jackson, tekrardan özür dileyince, gülümsedim.

"Sorun yok, yarın görüşürüz çocuklar."

"Görüşürüz!"

Onlar başka yöne giderken, Yoongi ile ben de başka yöne doğru yürüyorduk.

"Az önceki kızla ne konuşuyordunuz?"

"Neden soruyorsun?" Bu tepkimi beklemiyor olacak ki, güldü.

"O kızla konuşurken, yüz ifaden çok sinirli gözüküyordu, ondan sordum."

Omuzumu silktim.

"Gereksiz bir şeydi."

"İyi, peki."

Konuşma bittiğinde, aklıma gelen şeyle tekrardan konuştum.

"Uzun zaman sonra ilk defa ismimle seslendin."

"Ne?"

Gülümsedim.

"Top bana çarpmadan önce, Esha diye bağırdın."

"İsmin o, ne dememi bekliyordun acaba?"

Kahkaha attım birden. Bir yandan haklıydı.

"Genelde 'başkan' diye hitap ettiğin için şaşırdım."

Kafasını iki yana salladı, yine ne saçmalıyor bu, dercesine.

"Yüzün hâlâ kızarık, annen endişelenebilir." Yüzüme baktığında, dudaklarımı büzdüm.

"Ona olanları anlatırım, yapacak bir şey yok."

"Doğru."

Sessizlik oluştu sonrasında, ne o konuştu, ne ben. Zaten yan yana gelince, pek suskun oluyorduk ikimiz de. Oysa yazışırken, sürekli tartışıyorduk.

Bu, gülümsememe neden olmuştu. Yoongi gülümsememi görmüştü, fakat pek de umursamamıştı.

Acaba, o kıza Yoongi'nin numarasını verseydim, Yoongi ne tepki verirdi?

Kesin çok kızardı bana.

"Yoongi." Sol taraftan bir erkek sesi geldiğinde, yönümü oraya çevirdim. Bu, Yoongi'nin üniversiteli arkadaşlarından biriydi. İsmi de, hatırladığım kadarıyla Taehyung olmalıydı.

"Nasılsınız?" İkimize ithafen konuştuğunda, gülümsedim.

"İyi, sen?" diye karşılık verdiğimde, o da gülümsedi.

"İyi ben de, Yoongi'yi görünce selam vereyim dedim."

"Anladım."

"Buralarda ne arıyorsun Taehyung?" Yoongi, sıcak bir tavırla konuşunca, Taehyung yanıtladı.

"Şuradaki kırtasiyeye gelmiştim. Sen ne yapıyorsun asıl? Ne zamandır görüşemiyoruz?"

"Okul falan biliyorsun."

"Bizim de sınavlar yaklaştı zaten, dönem tatilinde buluşuruz yine. Jimin, Mark falan da geçen seni soruyorlardı."

"Olur, görüşürüz tabii."

"Benim tekrardan okula gitmem lazım, görüşürüz."

Yoongi gülümseyerek karşılık verdiğinde, Taehyung el sallayarak gitti.

Evimizin olduğu sokağa gelince, Yoongi telefonuna gelen bildirime bakarken, aklımda az önceki konuşma yankılandı.

Ne zamandır görüşemiyoruz.

Okul falan biliyorsun.

Yoongi, onlarla görüşmüyorsa, son zamanlarda okuldan neden erken gidiyordu?

Ya da, kiminle buluşuyordu?

Yutkundum, Yoongi'nin telefonda olan işinin bitmesini bekledim. Bizim evin önüne gelince durduk. Onun evi de, hemen çaprazımızda yer alıyordu.

"Yoongi?" dedim, o hâlâ telefonla uğraşırken. Ona seslendiğimde, telefonunu kapattı ve bana baktı.

"Hm?"

"Sen, son zamanlarda onlarla buluşmuyorsan, ne yapıyordun?"

"Ne?"

"Derslere girmemenin nedeni ne Yoongi?"

Bakışlarını kaçırdı, duymamazlıktan geldi.

"Yarın okulda görüşürüz başkan."

"Yoongi!" Bağırsam da, beni umursamadı ve kendi binasına girdi.

Kaç bakalım Yoongi.

Elbette bunun nedenini öğreneceğim.

𝐂𝐚𝐟𝐮𝐧é「 MYG 」Where stories live. Discover now