2.5

8.2K 786 393
                                    

Yoongi

Küçüklüğümden beri, sürekli birileriyle kıyaslanıp durdum. Bu nedenle de, etrafımdaki hiçbir çocukla anlaşamamıştım.

Çoğu ailenin sorunu budur aslında, çocuklarının en iyisi olmasını isterler, başkalarını örnek gösterirler ya da gösterdikleri çocuklar gibi olmamızı beklerler.

Her çocuk farklıdır, her çocuğun yetenekli olduğu alan da farklıdır.

Annem, kendi hayallerini bende yaşatmaya çalışırdı sürekli. Gençken, piyano çalmak istemiş, fakat maddi durumlardan dolayı bu isteğini gerçekleştirememişti. O da, kendi hayallerini benim gerçekleştirmemi istemişti sürekli.

Hiçbir zaman şikayetçi olmadım, aksine piyano çalmayı da çok severdim. Onun isteğiyle, basketbol kursuna gittim, dövüş sanatlarıyla ilgilenmeye başladım, her hafta benim için özenle aldığı kitapları okudum.

Her seferinde, ama her seferinde onun isteklerini yerine getirmeye çalıştım.

Ta ki, babam ile araları bozulana kadar.

Henüz 11 yaşındaydım. Yaşım tutmuyordu, babamın komşumuz ile ne tür bir ilişkisi olduğunu bile anlayamayacak yaştaydım.

Annemin, hüngür hüngür ağladığı geceler, sanki dün gibi aklımda.

Kötü bir dönemden geçiyordu ve beni, eskisi kadar umursamıyordu. Benim için planladığı her şey, bir çöp haline gelmişti.

Babam ile büyük bir kavga etmişlerdi. Ama yine de, hemen vazgeçmedi babamdan. Komşumuz olan kadından uzak tutmak istedi babamı, bu yüzden de yeni bir şehire taşınma kararını vermişti. Babam ise, yaptığından pişman, kendini affettirmek istemiş olacak ki, kabul etmişti.

Bu seferki komşumuz, annemin yakın arkadaşı olan Sun Hee teyze, Dong Hae amca ve onların güzeller güzeli kızları Esha'ydı.

Esha'yı ilk gördüğümde, dikkatimi çeken şey, şüphesiz kızıl saçlarıydı. Kızıl saçları, onu gerçekten mükemmel kılıyordu.

İlk defa, biriyle kıyaslanmamıştım. Annem ilk defa, beni biriyle kıyaslamamıştı. Lakin, keşke kıyaslansaydım dediğim günler de olmuştu.

Her ne kadar, annem babamı affetse de, sürekli babamı kontrol eder ve sürekli şüphe duyardı. Haklıydı da.

Dışarıdan mükemmel bir aile gibi görünsek de, gerçekler iç acıtan tiptendi.

Canım acıdığını ilk o zaman hissetmiştim. Annemin "Sen de baban gibisin, aynı ona benziyorsun" dediği zamandı. Belki sinirden söylemişti, fakat zihnimde öyle bir yer edinmiştir ki, ne zaman kötü bir şey olsa, zihnim hatırlatır bu sözleri her seferinde.

Zaman geçti, göstermelik de olsa oynanan mutlu aile tablosu, git gide gerçeğe dönüşmeye başlamıştı. Esha'nın ailesiyle güzel bir bağ oluşmuştu aramızda, sürekli onlara giderdik, ya da onlar bize gelirdi. Esha, benim ilk gerçek dostumdu.

Derken, yine aynı olay yaşandı. Sanki, babama mutluluk batıyordu, öyle olmalıydı ki, mutlu olduğumuz zamanlarda yeniden annemi aldattı.

Yasak meyvenin tadını almıştı bir kere, vazgeçer miydi hiç...

Annem bunu öğrendiğinde, yeniden o eski, karanlık günlerin yaşanacağını biliyordum. Ama tahmin etmediğim bir şey oldu, annem ve bana, o karanlık günler için, ışık tutan birileri vardı.

𝐂𝐚𝐟𝐮𝐧é「 MYG 」Where stories live. Discover now