3.7

5.2K 574 433
                                    

"Neredeydiniz? Ne kadar endişelendik, haberiniz var mı?"

Annem, kapıyı açar açmaz konuşunca Yoongi ile içeriye geçtik. Göl kenarında o kadar huzurluyduk ki, saatin geciktiğini bile anlayamamıştık.

"Biraz hava almak istedik anne, olanları biliyorsun."

"Haber verseydiniz keşke, aramalarıma da cevap vermediniz."

"Telefonumun şarjı bitmişti."

"Neyse, acıkmışsınızdır siz, bir şeyler hazırlayayım hemen."

"Olur."

Annem, mutfağa giderken, televizyon karşısında oturan babam, bizi gördüğü gibi konuştu.

"Yoongi, Esha, sizinle konuşalım mı biraz?"

Yoongi'ye döndüğümde, kafasını salladı. Babamın karşısındaki koltuğa otururken, babam televizyonu kapattı ve boğazını temizledi.

"Sung Jae, buraya sadece nikah için gelmemiş. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama..."

Babam, derin nefes aldığında sofrayı kurmaya başlayan annem, konuştuğumuzu görüp, hemen yanımıza geldi.

"Yoongi, oğlum, artık bizimle yaşayacaksın." Annem, bir çırpıda konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Neden? Yani, şey, kendi evimde kalacaktım ben." Yoongi de şaşkındı.

"Yani, tek başına ne yapacaksın ki o evde? Bizimle kalman daha iyi olur hem. Misafir odasını, senin odan yaparız. Eşyalarını da biz getirtiriz buraya, merak etme sen."

Annemin, hızlı konuşmasından yine bir şeyler olduğunu anlayabiliyordum.

"Ne oldu yine? Yoksa, annem ve o adam bizim evimizde mi kalacaklar?"

"Hayır, annen çoktan o adamın evine gitti..." Annem, konuşmaya devam edemeyince babam devam ettirdi.

"Baban, kumara bulaşmış. Bu yüzden de, bütün her şeyini kaybetmiş. Son parasıyla da buraya gelmiş işte. Yoongi, biliyorsundur belki, sizin evinizin tapusu onda, o yüzden..."

Babam, elini ensesine atıp, sertçe ovaladı. İlk defa konuşurken bu kadar zorlandığını görüyordum.

Sung Jae amca ve ailesi, bizim karşı binamıza taşınıyorlardı, belki de çoktan taşınmışlardı.

"Şu an o evdeler mi?" Yoongi, umursamadan konuşsa da, üzüldüğünü biliyordum, hissediyordum.

"Evet." Annem, konuştuktan hemen sonra yutkundu.

"Özür dilerim, ben size gerçekten yük olmak istemem. Bir yer kiralarım, part-time bir işte çalışır, geçinirim. Gerçekten-"

"Yoongi, özür dileme sakın. Bak, sen bizim oğlumuzsun, bize yük olduğun falan yok. Böyle düşünerek bizi üzüyorsun." Babam, elini Yoongi'nin omzuna atınca, annem de gülümseyerek konuştu.

"Biz senin aileniz, tamam, kan bağı yok. İleride olur, ona bir şey diyemem ama, torunumuz falan."

"Anne." Uyarıcı bir tonda konuşurken, annem güldü.

"Bir an kendimi kaptırdım ya. Neyse, burada kalacaksın. Hem siz dememiş miydiniz bana, üniversiteyi kazanınca beraber başka evde kalacağız diye? Tamam işte, az kaldı zaten."

"Üniversiteye geçince, beraber başka evde mi kalacaklar?" Babam, bir anda sorunca gözlerimi kaçırdım. Henüz haberi yoktu.

"Bunu, ön hazırlık olarak düşün Dong Hae'ciğim."

𝐂𝐚𝐟𝐮𝐧é「 MYG 」Where stories live. Discover now