3.4

6.1K 616 670
                                    

Geçen bölüm yorum rekoru mu kırmışız, ne? Aynı performansı bekliyorum 😘

...

"Yoongi, ne yapıyorsun sen?!" Müdür odasına girdiğimizde Eun Ju teyze, Yoongi'yi bir kenara çekmiş, akan gözyaşlarına rağmen konuşmaya çalışıyordu.

"Oğlum sakin olur musun lütfen?"

"Ne sakin olması ya? Dediklerini duymuyor musun?!"

Bay Lee ne demiş olabilirdi ki, bu kadar sinirlenmişti Yoongi?

"Yoongi, ben öyle demek istemedim-"

Bay Lee, konuşunca Yoongi ona doğru adım atacakken önüne geçtim.

"Sen konuşma adi şerefsiz!"

"Yoongi!" Yoongi'nin belinden tutup, geriye doğru iterken, Yoongi ben olduğumun farkında bile değildi.

Çok sinirliydi gerçekten.

"Esha, çıkar onu buradan, lütfen..."

Eun Ju teyzenin söylenmesi üzerine, Yoongi'yi zorla da olsa, odadan çıkarmayı başarmıştım. Gözü hâlâ Bay Lee'de iken, kapıyı kapattım. Kapatmadan önce gördüğüm son şey ise, Bay Lee'nin kanayan dudağıydı.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Hak etti!" Ellerimle, yüzünü kavradım.

"Sakin ol, tamam mı? Hadi gidelim buradan."

"Annem, o itle buradayken gitmiyoruz bir yere. Annem de gelecek."

Kapıyı tekrardan açacakken, engel oldum ona.

"Annen gelir sonra, biz gidelim Yoongi, lütfen." Yoongi, sinirden gözlerini sıkıca yumdu, elini yumruk haline getirdi.

Herkesin bizi izlediğini biliyordum.

"İyi misiniz?" Hyun Jin, yanımıza geldiğinde Yoongi sert bakışlarını, Hyun Jin'e döndürdü bu sefer.

"Sana ne lan? Sana ne!"

"Yoongi biraz sinirli Hyun Jin, sonra konuşsak?" Hyun Jin, anladığını kafasını sallayarak belirtse de, Yoongi yine durmamıştı.

"Sonra da konuşmayacaksınız, tamam mı? Senin Esha'ya arkadaşça yaklaşmadığını biliyorum!"

Yoongi'nin kolunu tuttum.

"Yoongi, sakinleş lütfen artık. Ne dediğinin farkında değilsin."

"Gayet de farkındayım!" diye çıkıştı bu sefer.

"Sorun değil, sinirden söylediğini biliyorum."

Yoongi, ona doğru adım atacakken önünde durdum.

"Yoongi, dur artık."

"Hyun Jin, gidelim mi biz?" Hera, Hyun Jin'in yanına gelince, ürkekçe bize baktı. Hyun Jin, Hera'ya bakıp, kafasını salladı.

"Olur, gidelim."

Hyun Jin, arkasını dönerken, Hera'ya bakıp, dudaklarımı okuması için sessiz ve yavaşça hareket ettirdim.

"Özür dilerim."

O da aynısını yaptı.

"Sorun değil."

Gülümseyince, o da hemen Hyun Jin'in arkasından gitti. Bangchan ve diğerleri bize baksa da hâlâ, Yoongi'den korkmuş, bu yüzden sessiz kalmayı tercih etmişlerdi.

"Sevgilim?" dedim, tamamen sakinleştirmek amacıyla.

Pek yumuşadığı söylenemezdi.

"Gidelim mi? Hem acıktım ben, evden önce bir yerlere yemek yemeye gidelim, olur mu?"

𝐂𝐚𝐟𝐮𝐧é「 MYG 」Donde viven las historias. Descúbrelo ahora