● 16

763 111 56
                                    

Kapıyı kapatıp oturma odasına doğru giden Osamu, Suna'nın bu garip tavrını anlamaya çalışıyordu.

Normalden daha aceleci ve gergin bir ruh hali içerisinde olduğu ilk bakışta anlaşılacak bir şeydi. Yine de irdelemek istemedi. Bunu konuşmak için elbette vakitleri olacaktı.

Salona girdiği anda gözüne tekrar horul horul uyuyan kardeşi çarptı. Cidden bir yerlerin tutulacağını fark edince gözlerini devirip ona doğru yürüdü.

Kısa süreli bir uyandırma çabasının ardından Atsumu, düşmemek için üstün bir çaba harcayarak oturur pozisyona geçti.

Uykulu gözlerle oturma odasını incelerken orada olması gereken kişinin olmadığını fark etti.

"Suna nerede?" diye sordu saatin kaç olduğunu anlamaya çalışırken.

"Gitti."

Atsumu ağır çekim bir şekilde Osamu'ya döndü. "Film bitmemiş ki daha. Neden gitti?"

Osamu omuz silkti. "Belki de senin saçma şakan yüzünden rahatsız olmuştur."

Alaycı tonu sezen Atsumu ters bir cevap verecekken bir anda yüzü ciddileşti. İnanamaz bakışlarla kardeşini inceledi.

"Ne bakıyorsun öyle?"

"Sen bu şakayı niye taktın ki bu kadar?"

Osamu tek kaşını kaldırdı, ne ima ettiğini açıklasını bekledi.

"Yok bak ciddiyim. Daha kötülerini yapmıştım ağzını açmıyordun ne bu tavırlar? Dökül hemen."

"Ne saçmalıyorsun yine?"

Yüzüne bir sırıtış yerleşen çakma sarışın kardeşini onaylayan bir yüz ile süzdü.

"Hoşlanıyorsun ondan, değil mi?" Bu dediği üzerine gözlerini kaçıran ikizi, alabileceği en net cevaptı.

"Ne hoşlanması Atsumu, uyku sersemi misin?"

"Abine söyleyebilirsin bak, dinlerim." Gerçeği fark etmenin verdiği zevk ile kollarını göğsünde bağladı. Ancak kısa süre sonra omzuna yediği yumrukla sırıtışı silindi, yüzünü buruşturdu. "Bu kadar da belli edilmez."

"Defol git odana uyu. Seninle mi uğraşacağım."

Normalde Osamu'nun dediği bir şeyi asla yapmayacak olan Atsumu, vücuduna iyice işlemiş olan uyku sonucu onu dinleyerek yerinden kalktı. Geniş gülümsemesi yine dudaklarına yerleşmişti.

"Şimdiden hayırlı olsun." Bu cümlenin ardından yemek üzere olduğu tekmeyi savuşturarak merdivenlere doğru koştu.

Salonda tek başına kalmış olan Osamu, arkasına yaslanıp gözlerini kapattı.

Dışarıya vurmaktan kaçındığı bunca şeyin ikizi tarafından fark edilmesi her ne kadar sinirini bozsa da, onu yargılamayan birini tanıdığı için rahatlamıştı.

Sonunda anlamlandıramadığı bu şeylere bir ad koyabilmek ise içindeki şüpheleri süpürüp attı.

nightless [osasuna]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt