365 GÜN Sahipsiz

365 ● 4| emir vermek

Selaaam, nasılsınız?

  ...

Makarna tabağına son çatalı mı batırarak ağazıma attım. "Bu makarnada bugün bi harika olmuş."

"Siz isterseniz tekrar yapabilirim efendim."

Kafasını iki yanına sallayarak yerinden kalktı. "Odaya geçip beni bekle, şu efendim işini bir an önce halledelim."

"Beni neden istemiyorsunuz, efendim?"

Kaşlarının arasına derin bir çukur yerleşti.
"Odaya geçmeni söyledim."

"Beni beğenmiyor musunuz, efendim?"

"Ne saçmalıyorsun, iyicene sinirlenmeden odaya geç ve beni bekle."

"Ben düşündüğünüz kadar aptal değilim, efendim. Beni istemediğinizi anlayabiliyorum. Bir hatam mı oldu yoksa istediğiniz biri gibi çıkmadım mı?"

"Seni neden oradan aldığımı biliyorsun ve bu aptalca şeye neden katlandığımıda. Niye işin kolayı varken zorlaştırıyorsun, geçmişini anlat ve kurtul işte."

"Sizi ilk önce tatmin etmeme izin verin efendim. Eğer bana tekrardan katlanamayacağınızı düşünürseniz iade edebilirsiniz." Olduğu yerden kalkarak, omuzlarımdan tuttu.

"Sen bi robot değilsin. Ne beni tatmin etmek zorundasın nede birilerinin malı olmak olmak. Bi insana hayvan muamelesi yapanı gördüm de yapılmasına bu kadar müsade edeni ve ayak uyduranını ilk defa görüyorum."

"Beni iade mi edeceksiniz efendim, lütfen yapmayın. Sizi odada bekliyor olacağım." Yerimden kalkarken "seni geri vermemden neden bu kadar çok korkuyorsun?" Dedi, iki dakika duraksamamı seyrederek.

"Beni geri verirseniz boşlar odasında çalışmaya başlayacağım. İnanın ki ne bir erkeği tecavüz etmek nede tecavüze uğramak istemiyorum."

"Neden bana yardım etmek yerine o piçlerin koyduğu kurala uymak zorundasın?"

"Bunu size anlatamam efendim, sizi odada bekliyor olacağım."

Yatak odasına girdiğimde iç çamaşırlarım dahil tüm kıyafetlerimi çıkarttım. Yatağın önünde, dizlerimin üzerinde sahibimi karşılayabileceğim en iyi şekilde durdum.

Arkadan örülü saçlarımı son kez kontrol ederek derin bir nefes eşliğinde başım ile birlikte göz kapaklarımı da indirdim. Kapı her zamanki gibi cızırtılı bir şekilde açılırken tüğlerimi hiç bu kadar diken diken etmemişti.

Duyduğum derin nefes sesleri ile göğüs uçlarımı sıkarak başımı kaldırdım. "Yerden kalkma mı ister misiniz efendim?"

"Kalk."

Ona sormama rağmen hala kalkmayışıma sinirli gözler ile baktı. "Şimdi ne yapmam gerekiyor, pantalonumu çıkarıp dans mı edeyim?"

Küçük bir gülümseme ile ona bakarken, manikürlü parmaklarımı ona uzattım. "Bana yardım edin efendim."

Elimi eli içine alarak narin bir şekilde beni yerden kaldırdı. "Bana izin veriyor musunuz?" Sesi çıkmazken, gözleri ile cevapladı sözlerimi.

Geriye adımlar atarak ikimizi de yatağa çektim. ellerim göğsünü bulurken, küçük düğmeleri narin bir eşya gibi özen ve dikkat ile açtım. Kaslı vucudu gözler önüne çıktığında, parmaklarımın ucu değecek şekilde iki bacağının arasına kadar sürttüm.

Dudaklarım küçük öpücükler bırakırken, ellerim kemerin soğuk demirine değdi. Kısa sürede pantalonu da çıkartarak dilimi uzun penise değirdim. "Hepsini ağazıma almamı mı istersiniz yoksa istediğiniz bir çizgi belirleyelim mi?"

"Alabildiğin kadarını zorlama."

"Büyük oyuncak penisleri sokmak için ağazıma kağıt havlu sokarak büyütmeye çalışıyordum."

"Neden?"

"Eğer o oyuncağı tamamen ememezsen kırbaç cezası vardı."

"Bana direk anlatmak yerine dolaylı yoldan anlatmak sana daha kolay geliyor olmalı. Cımbızla ağazından laf alıyorum."

"Ben hem işimi doğru yapmak hemde efendimi memnun etmek istiyorum." Daha fazla zaman harcamamak için tekrar penise yöneldim. Yavaş yavaş ileriye giderken, ellerimin rahat durduğu söylenemezdi.

Bu onu gerçekten hırlamasına sebep oluyordu. Saçlarıma dolanan elleri hem sert olmak hemde can yakmamak istiyordu. Beni dudaklarına çıkararak sert bir şekilde inlememe neden oldu.

Üstüme çıktığında aç gözleri dudaklarımdayken elleri ile gömleğini çıkarttı. Başını kendime çekerek dudaklarına yapıştım.

Çoktan ıslanmış vajinamda dolanan eli beklemek istemediği belli olan dikilmiş penisini buldu. Kendini girişime yaslayarak derin bir nefes alarak içime girdi.

"Ahh, bir ilişkiye girmeyeli baya oluyor. Çok sertsin ve bu benim çok hoşuma gitti."

Cevap verme gereği duymadan dudaklarını dudaklarıma bastırdım. "Sizi doyurabildiysem ne mutlu bana."

"Senden bir yıl boyunca herşeyi unutarak normal bir genç kızmış gibi hayatını yaşamanı istiyorum."

"Peki efendim."

"Ve bana bir daha efendim dememeni."

"Siz nasıl isterseniz."

"Şimdi bana sorduklarımın cevabını vereceğini söyle."

"Bütün sorularınızı cevaplayacağım." ikimizi örtünün altına çekerek zaten sıcak olan bedenlerimizin daha da terlemesini sağladı. "Size hayatımı anlatacağım."

  .....

Yarın görüşürüz...