11. Gülüşünden öpsem her şey geçer miydi?

106 12 2
                                    

Herkese merhaba. Yepyeni bir bölümü bitirdim, umarım keyif alırsınız^^

 Yepyeni bir bölümü bitirdim, umarım keyif alırsınız^^

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

"Baba?"

Babamı koltukta kahve içerken bulmayı hiç mi hiç beklemediğim için, şoktan çıkamıyordum. Hayat her zaman bana ters köşe yapmıştır ama bu sanırım bi' tık fazla gelmişti. Akın'la geldiğini görmüş müdür? Bilmiyorum. Umarım görmemişdir, zira o kim  derse ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Arkadaşım dersin? Yer mi ki? Saldırıya geçersin o zaman Nisan, başka türlü çıkamayız bu işin içinden. Haklıydı. İçimden konuşan ikinci ben olması şu an çok işime yarıyordu. Teşekkür ederim. Ama şımarmamasında fayda vardı, zira sinirlenmeye başlıyordum.

"Geç, otur bakalım bi' konuşalım seninle." Akın'la yakınlaştığımız anlar zihnimi işgal etti, arabada beni öptüğünü anımsadım. Güçlükle yutkundum, yediğim tüm boklar tek tek gözümün önünde canlandı. Allah taksiratımızı affetsindi. Cümlemizin. Titreyen ayaklarımı sakinleştirmek adına hızla babamın oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturdum. Babamın üzerinde lacivert bir gömlek ve siyah pantolon vardı, saçları her zamanki gibi düzenli görünüyordu. Yüzünde uzamış kirli sakalları vardı, sakallarını uzatmayı pek sevmezdi. Zira ben onu öpemediğim için, sakallarını hep keserdi. Gıdıklıyordu beni. Babamı özlemiştim. Gözlerimin dolmaması için büyük bir mücadele verdim.

"N'oldu, hani benimle bir daha konuşmayacaktın?" Dedim kırgın çıkan sesimle. Babam derin bir iç çekti.

"Aynı şeyi sende söyledin Nisan." Söylemiştim. Ama onu telefonda aramakla sözümü çiğnemiştim. Pişman değildim, yine olsa yine arardım.

"İlk sen söylemiştin." Cidden mi? Evet. Çocuk musun kızım sen? Olabilir. Babamın yanında küçük bir kız çocuğu olmak benim suçum değildi, kimse beni bunun için suçlayamazdı. Babamın dudağı sağa doğru kıvrıldı. Başını iki yana sallayarak sen iflah olmazsın bakışları attı bana. Öyle bakış mı var? Neden her şeyi sorguluyordu? Ben var diyorsam vardır.

"Burada," Dedi evimi göstererek, "Bir haftadan fazla kalamayacağından nerdeyse emindim." Gözlerini kapatarak iç çekti. "Döneceğinden emindim, annen de öyle demişti." Gülümsedim. Annem elbette döneceğimden emindi, bana hiçbir zaman güvenmemişti ki. Öyle deme Nisan. Öyleydi. Şimdi bunun konumuzla hiçbir ilgisi yoktu, ama üzülmüştüm. "Ama sen benim kızım olduğunu bir kere daha kanıtladın." Sanki bundan gurur duyuyormuş gibi gülümsedi. "İnatçısın, dediğini yaptın." Acı çeker gibi yüzü düştü. "Yetmedi mi? Dönmeyecek misin artık?" Titreyen dudaklarımı ısırdım. Şimdi ağlarsam konuşamazdım. "Bak gelmem dedim, geldim. Ne hâlin varsa gör dedim, yapamadım." Ayağa kalkarak cama doğru ilerledi. Camı açarak birkaç derin nefes aldı. Sanırım bu konuşma onu zorluyordu.

Bir Belalı AşkTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang