23. Aşkın Tarifi

62 9 34
                                    

"Unutmayın; ne olursa olsun her zaman geriye döneceğiniz bir eviniz vardır."

Akın: İzmir'deyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akın: İzmir'deyim.

Aldığım tek mesaj buydu. Uzun zamandır -benim için uzundu- Akın'dan tek mesaj ve yaşam belirtisi almamıştım. Artık gerçekten benden vazgeçtiğini ve geri dönmek istemediğini düşünmeye başlıyordum. Ama Akın beni gerçekten seviyordu. Bana gerçekten de değer veriyordu.

Bizim için mücadele etmeye hazır.

Akın beni böyle bırakmamıştı!

Heyecandan az önce annemle olan tartışmamı bile unutuverdim, Akın buradaydı! İçimde anneme karşı olan burukluk hâlâ yerli yerinde, ama bu Akın'a olan sevgimi azaltmıyordu. Tam tersi ona sıkı sıkıya bağlanmamı sağlıyor, çünkü beni anlayan yegâne kişilerden birisiydi.

Akın neler hissettiğimi tek bir bakışında bile anlıyordu, babamdan sonra bunu başaran ikinci kişi olmuştu.

Nisan; Seni bekliyorum.

Yanıtı gönderdiğim an telefonu heyecanla yatağa fırlattım, kim bilir ne yazacak? Bir tarafım delicesine telefonun başında oturub yanıt almayı beklemek istiyor, bir tarafım da hemen 'bakarasam hevesli görünürüm' diye fısıldıyordu. Ama beklemem uzun sürmedi, aldığım bildirim sesiyle yatağa uzandım, hemen cevap vermeyi düşünmüyorum elbette. Meraklı olduğumu ve telefon başında beklediğimi bilmesi gerekmezdi.

Tırnaklarımı kemire kemire sadece beş dakika bakmadan durmayı başardım, bu bile benim için büyük bir zaman dilimiydi.

Akın; Saat 7'de evinizin yakınındaki göl kenarında olacağım.

Evimizin on beş dakikalık mesafesinde küçük bir göl vardı, her moralim bozulduğunda ya da dinlenmek istediğimde oraya uğrardım. Kimse de beni rahatsız etmezdi, bu yüzden orayı çok severdim ki hâlâ seviyorum.

Herhangi bir yanıt vermedim, oraya zaten gidecektim.

Kapım çaldığında daldığım hülyalı düşüncelerden sıyrıldım, gelmesi için onay verdiğimde annemin çehresi değdi ilk gözüme. Gelmesini pek beklemiyordum açıkçası, daha önce de birçok kez kavga etmiştik ama hiçbirinde odama gelerek benimle konuşmamıştı.

"Müsait misin?"

Başımı salladım. Annem usulca içeri girdi, ben koltuğa oturmasını beklerken o yatağımın kenarında bana yakın olan kısma oturdu. Önce hiçbir şey söylemedi, sanki söyleyeceklerini zihninde tartıyordu. Ardından şiir gibi çıkan sesini duydum.

Bir Belalı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin