Bir Belalı Aşk

24. Tüm Dünyaya Karşı

"Bazen de fiziksel olarak değil, duygusal olarak çöküş yaşarız..."

"Özür dilerim. Çok özür dilerim Nisan, sana karşı dürüst olmam gerekirdi."

Ben yaşadıklarımızın heyecanını üstümden güç bela atmışken Akın'ın kırkıncı kez özür dilemesini dinledim. Yanında oturarak belimi ağaca, başımı Akın'ın omuzuna yaslamıştım.

Toparlanmam gerçekten uzun sürmüştü.

"Artık özür dileme Akın, ikimiz de hata yaptık. Böyle saçma şeyler için kavga etmeyelim bir daha, o yeter bana."

Akın saçlarımın arasına uzun bir öpücük bıraktı, kokumu sevdiğini biliyorum, bende onun kokusunda huzur buluyorum. Kokusu beni evimde hissettiriyor.

"Seni çok seviyorum, bir gün değil, her gün."

Gülümsedim, beni sevdiğini her söylediğinde kalbimde coşan yanardağ lavlar püskürtüyordu.

"Seni seviyorum, dün, bugün, yarın ve nefes aldığım her saniye..."

Başını boyun girintime yasladı ve birkaç derin nefes aldı, sanırım geceye zatürre olacağız. Hava soğumuştu ama kalkmak istemiyorum, onun kokusunu almayı özlemiştim bir kere. Böyle kolay gitmesini istemiyorum.

"Dönmemiz gerek artık, baban da merak eder. Sanırım onunla da artık adam akıllı tanışmamız gerek."

Yutkundum, bu iş iyice ciddiye gidiyordu artık. İstediğim de bu değil miydi zaten? Elbette bu, sadece aşırı geriliyorum Akın ve babamı aynı karede düşününce. Aklımdan ya anlaşmazlarsa, ya babam sevmezse gibi fesat düşüneceler geçiyor. Ama biliyorum, babam benim sevdiğim herkese saygı duyar ve kabul etmeye çalışır. Akın da aynı şekilde, anlaşmamaları için ortada bir sebep yok aslında.

Yine de, geriliyorum. Ama bunu Akın'a belli etmem gerekmiyor.

"Olur, o da seninle tanışmak ister."

İster. Eğer Akın'ın benim için gerçekten değerli olduğuna ikna olursa kendisi tanışmak istediğini söylerdi.

"Gerçekten mi?"

Akın'ın çocuksu hevesi beni gülümsetti. O yanımda olduğu sürece hiçbir şeyden korkmama gerek yok, birlikteysek hallederiz. Benimleyse, tüm dünya karşımızda olsa da hallederdik.

"Sana birkaç şey sormak istiyorum, seninle ilgili."

Akın'la ilgili çok şey merak ediyorum, aklımdaki sorular cevap bulmalıydı acilen.

"Sor sevgilim." Sırıttım. Beni fazla şımartıyor.

"En sevdiğin renk ne?"

"Yeşil." Mavi severim.

"Hangi ülkede yaşamak isterdin?"

Birkaç saniye düşündü, sanırım seçim yapıyordu.

"Gezmeyi severim, her yerde biraz yaşamak isterdim. Tüm dünyada seninle izimiz olsun isterim."