Bölüm 3 -Kraliçe Amberly-

1.8K 149 29
                                    

Selamm lütfen oy verip yorum yapın.

Medyada Luna ve Night var. Night, siyah olan annesinin ejderhası iken Luna beyaz olan, Catherina'nın ejderhası.


Gece olmuştu ve ben hazırdım. İlk önce babamın diktirdiği siyah elbisemi giydim ve saçlarımı şapkanın altında sıkıca bağladım. Şu anda sadece gözlerim gözüküyordu. Odamdan kılıcımı aldım ve Saraydan çıkıp anterman yerine ilerledim. Ben geldiğimde kimse olmadığından yere oturup kılıcımı da yanıma koydum ve başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Gece benim için çok özeldi çünkü az da olsa kendim oluyordum ve istediğimi yapabiliyordum. Yanımda hareketlilik hissedince Lousin geldiğini anlayıp ona döndüm. O da yanıma oturmuş gökyüzüne bakarken bana dönüp gülümsedi.

"Başlayalım mı antermana? Kral Elrod artık daha sert anterman yapmamız gerektiğini söyledi." dediğinde onu kafamla onayladım. Çok nadir konuşurdum, sesim çıkmasın diye.

"Kim olduğunu merak etmeyi bıraktım ama gözlerin çok güzel, insanın izleyesi geliyor." dediğinde aklıma Bella gelmişti sabah o da aynı şeyi söylemişti ama kötü bir niyeti vardı beni öldürmek gibi. Aklıma gelen şeyle hızla ayağa kalkıp kılıcımı elime aldım. Ben kalktığımda Louis de kılıcını eline alıp kalktı ve selam verip başladık.

O sürekli sert bir şekilde bana vurmaya çalışırken ben kılıcımla kendimi savunuyordum. Atak zamanımın geldiğini anlayıp hamle yaptığımda kılıcını benimkine vurup kendini korudu. Ben onun üstüne doğru gittikçe o geriliyor ve kılıcıma karşılık veriyordu. Bir süre daha savunma ve atak yaparak birbirimizi yenemediğimizde buna bir son vermeye karar verip sert bir şekilde kılıcımı kullandım ve kolundan sıyrılıp kolunun kanamasına sebep oldu. O şaşkınca koluna bakar iken siyah elbisemin ayaklarımı örten kısmından bir parça koparıp koluna bağladım, büyük bir şey değildi yani yarına geçerdi. O bağladığım yere baktıktan sonra bana döndü.

"Çocukluk arkadaşını bile yaraladın. Kralın istediği niteliğe geldin, tebrik ederim." dediğinde ona döndüm, tam 5 yıldır sesimi duymuyordu ama şimdi konuşacaktım.

"Ben kendi istediğim niteliğe geldim, dediğin gibi çocukluk arkadaşım olduğun için değil masum olduğun için o kılıç kolunu sıyırdı ancak masum olmayan birinin kalbini çıkarmak benim için basit olur." dediğimde şaşkınca bana baktı.

"5 yıl içinde sesin çok değişmiş. Sesini duymak garip oldu. Galiba seni sinirlenidirirsem hep konuşursun."

"Az kaldı, herşey değişecek ve istesen de istemesende yüzümü görecek dediklerimi her yerde duyacaksın." dediktien sonra bu kadarının yeterli olduğunu düşünerek onu orada bırakıp saraya doğru yürüdüm. Yürürken kılıcıma bulaşmış olan kanı görünce elbisemin bacağımı kapatan kısmıyla kılıçıtaki kanı temizledim.

Saraya hizmetliler ve korumalara görünmeden girip odama geçtim ve kılıcım ile elbisemi hızlıca çıkarıp dolabın arkasına saklayıp yatağıma geçtim. Zaman daralıyordu, ya kim olduğum bulunacak ve ölecektim ya da kraliçe olacaktım.
Ne yapmak istediğimi bilmiyorum ama annemi öldüreni bulmak istiyorum. Bunun içinde kraliçe olmam gerekiyordu. Yatağımda sağ tarafıma dönüp uyukuya daldım.

🗡️🗡️🗡️🗡️🗡️⚔️⚔️🗡️🗡️🗡️🗡️🗡️

Sabah hizmetli olan Ida beni uyandırınca yerimden kalktım.

"Leydi Catherina, Kraliçe Amberly sizi çağırdı." dediğinde kaşlarımı çatıp düşündüm ne için olabilirdi ki? Beni bulması imkansızdı.

"Tamam Ida, sen çıkabilirsin."

KAYIP PRENSES /TAMAMLANDI/Where stories live. Discover now