KAYIP PRENSES /TAMAMLANDI/

Ben KAYIP PRENSES

Ya aşırı karışık duygular içindeyim!!! Bitireceğim ilk kitap ve yazarken hep devam edecekmiş gibi geliyorduuuuu.
Kitabı bitirmek istemiyorum ama
sırf bu yüzden saçma bölümler de yazmak istemiyorum tadında olmasını istiyorum.

Aşağıda sizinle paylaşmak istediğim şeyler var eğer isterseniz oraya da bekleriimm.. İşte finalimiz..

Siyah elbiselerimizle tezgâhtarların yanından geçerken konuşmalarına şahit oluyorduk. Benim hakkımda konuşan kadını duyunca sanki eşya alacakmışım gibi eşyaları incelerken Luois de benim gibi yapıyordu.

"Duydunuz mu? Kayıp prenses ortaya çıkmış. Hatta taç töreni yakındadır." derken güldüğünü işittim. Yanındaki adam kaşlarını çatarak konuştu.

"Kral Elrod öldükten sonra ortaya çıkması normal mi? Bence kral Elrodu o öldürdü. Yazık oldu adamcağıza." dediğinde elimde tuttuğum çömlek yere düşerken parçalanmıştı. Adam ters bir şekilde bana bakarken bağırdı.

"O Nestoydandı! Ödemelisin!" dediğinde şapkamı çıkarıp konuşacak iken Luois önüme geçip bir miktar para verdikten sonra beni çekiştirdi.

"Neden beni engelledin?"

"Çünkü kendini açık edecektin unutma, Riya krallığı hâlâ peşinde." dediğinde derin bir nefes verdim, her zamanki gibi haklıydı.

"Elmalar çok güzel görünyor." diyerek elmalara doğru yürüdüm.

Elmaların kırmızılığına hayret ile bakarken tezgâhın başında konuşan yaşlı çifti dinlemeye başladım.

"2. Camella geliyor gibi." diyen yaşlı adama yaşlı kadın güldü.

"Umarım annesi kadar naif, dürüst ve güçlü biridir. Bilirsin Kral Elrod Kraliçe Camella olmadan bu kadar başarı elde edemezdi." diyerek gülümseyen yaşlı kadın ile şapkamın altından gülümsedim.

"Aynı bizim gibi, sen olmasan yaşayamazdım tatlım." diyen yaşlı adam ile ne kadar tatlı olduklarını düşündüm.

Yanımda duran Luoise yaklaşarak konuştum.

"Saraya artık buradan meyve alınsın. Bir de şu elmaların hepsini satın alır mısın?" diyerek bir miktar parayı ona verdim. Eğer konuşursam sesime tanık olacaklardı ve tedbiri elden bırakmamak iyidir.

"Merhaba, elmaların hepsini almak istiyorum." diyen Luois ile yaşlı kadın kaşlarını çatarak konuştu "Sana sadece bir kısmını satabilirim. Eğer hepsini alırsan diğer insanlar alamayacak" demesiyle gülümsedim. Dayanamayarak konuştum.

"Eğer hepsini bize satarsanız herkese dağıtırız." dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Yüzünü bile görmüyorum nasıl inanayım? Haydi gidin buradan." diyen yaşlı adam yaşlı kadını arkasına alıp bize dönmüştü.

"Prensesin şerefine." diyen Luois ile duraksadım. Yaşlı adam ve kadın rahatlamış bir şekilde gülümsedi. Gerçekten mi? Bana inanmak yerine sadece adı geçen görmediğiniz bir prensese mi inandınız? Sakin ol Catherina.. Prenses dedikleri sensin yani kendini kıskanamazsın! Kendi içimde söylenirken Luois elmaları örgü torbalarla taşıyordu.

Yolda yürürken hem insanların neler konuştuğunu dinliyor hemde her gördüğümüz insana elma veriyorduk.

Çok eğlenmiştim. Bir sürü küçük çocukla konuşmuş onları dinlemiştim.