Bölüm 18 -Kararlar-

956 92 9
                                    

Merhabaaaaa, nasılsınız? Ben kötüyüm, bugün bir sınava girdim ve sonucunu cidden öğrenmek istemiyorum. Bazen düşünüyorumda tek aptal ben miyim? Neyse bölümleri okuyan sevgili mükemmel okurlar(acayip oldu jsnsjsn) lütfen önceki bölümlerde oy vermeyi unuttuğunuz yerlerde oy verin lütfennn. Bu arada sınavlara giren varsa sabır diliyorum. Siz siz olun benim gibi olmayınn┐( ˘_˘)┌

Bitmiş gibi gelmiyordu... Yıllardır hazırlandığım şey bu muydu yani? Bu kadar insanı öldürmek için mi hazırlanmıştım? Değişiyordum ve bu iyi bir şey değildi.

Bazı sınırlarımızda savaşlar devam ederken benim savaştığım yerde biz kazanmıştık onlarda bir daha o bölgeye kimseyi göndermemişti. Oradaki ölüler toplanıp ailelerine verilirken sarayda yanlız kalmak isteyerek babamın kilitli bıraktığı annemin odasındaydım.

Annemin yatağında uzanırken dizlerimi kendime çekip kollarımı dizlerime dolayıp başımı dizlerime gömdüm. Göz yaşı akıttığımı bilmek istemiyordum.

Gözlerimden akan yaşlar kollarımı ıslatırken burnumu çektim.

Ben fark yaratmak isterken onlara benzemiştim. Ben kendimi kaybetmiştim ve bulamıyordum... Gözlerimi kapatmaya korkuyordum çünkü sürekli öldürdüğüm insanlar gözümün önüne geliyordu. Hıçkırıklarım boş odada yankılanırken gözlerim kapanmasın diye çaba sarf ediyordum.

"Lütf-e-n-n gözler-i-im kapanması-n-n" kendi kendime fısıldarken ağlamaktan yanan gözlerim kapandığında aklıma gelen kan görüntüsü ile tekrar gözlerimi açtım.

Amberly nasıl uyumuştu bu kadar zaman? Peki ya şövalyeler, onlar nasıl rahat uyudu? Çok zordu.. Birinin hayatının sonuna sebep olduktan sonra uyumak, yemek yemek ve güçlü durmak..

Ben güçlü değildim, hiç olmadım. Sadece kendimi yanılttım, ben sadece korkak bir kızdım. Hiçbir şey değildim. Kafamı dizlerimden kaldırıp yatakta uzanırken tavana baktım. Annemde ölmeden önce bu tavana bakıyordu. O da burda hazırlanıyordu. O burda korkmuş, mutlu olmuştu.

Göz yaşlarımı silerek yataktan kalktım ve annemin dolabının karşısına geçtim.

"İyi olmam lazım." kendimi iyi hissettirmeye çalışarak dolabın kapaklarını açıp elbiselerde ellerimi gezdirdim. Elbiselere annemin kokusu sinmişti. Gözlerim siyah bir elbisede dururken elbiseyi elime alıp inceledim. Çok güzeldi. Elbise kabarık ve siyahtı. Üstü beyaz iplerle harika gözükürken eteğinin ve kollarının ucunda uçuş uçuş olan kısımlarında beyaz danteller vardı.

Elbiseyi üzerime tutup baktıktan sonra buna karar verip dolabı kapattıp üzerimi değiştirdim ve yeni ayakkabılar giydim.

Boynumdaki kılıç şeklinde olan doğum lekemin gözükeceği şekilde saçlarımı tepeden topladım ve kumaş yardımıyla bağladım.

Yıllardır hatta ömrüm boyunca sakladığım doğum lekem şu anda tüm güzelliğiyle boynumda gözüküyordu.

Eteklerimi tutarak odanın kilidini açıp odadan çıktığım sırada karşımda olan Herman gülümsedi yorgundu, yorgunduk..

"Doğum leken, çok güzel." dediğinde hafifçe gülümsedim. Gülümsemeye gücüm kalmamıştı.

"Dinlenmeye ihtiyacın var.. Ben Amberly ile ilgilenene kadar dinlen." dediğimde kaşlarını çattı.

KAYIP PRENSES /TAMAMLANDI/Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon