59

4.2K 376 50
                                    

Draco gözlerini bahçeden alıp soluna çevirdi.

Blaise'in isteğiyle öylece yürüyorlardı. Draco Noel için eve gitmemeye karar vermişti, şimdi bu kadar iyileşmiş hissediyorken oradaki gölgelerin tekrar rüyalarına sızmasından korkuyordu.

Sol tarafında duran, arkadaşlarıyla kartopu oynayan çocuğa baktı. Gözlükleri biraz önce düşmüştü ama umrunda gibi görünmüyordu, giderek büyüyen bir savaşın ortasındaydı ve neyseki silahları sadece kardı.

Draco kargaşaya katılmadı, sadece izledi. En sevdiği mevsimin en güzel manzarasına baktı.

Harry'nin tenine ve saçlarına tezat düşse de, onun beyaza ne kadar yakıştığına baktı. 

Blaise gülerek bir şeyler anlattı, Draco onu dinlese de aklı tek geçireceği Noel'deydi. Tek olması sorun değildi, hatta heyecanlı bile sayılırdı. Sadece merak ediyordu, Harry'yle birlikte bir Noel nasıl olurdu?

Aslında Draco'ya onunla beraber Weasley'lerin evine gitmeyi teklif etmişti. Hatta Draco'yla birlikte Hogwarts'ta kalmayı bile teklif etmişti. Sadece Draco onun önceden kurduğu hiçbir planı bozmak istememişti, bu yılın başında Noel'i nasıl geçireceğini düşündüyse öyle geçirmesini istemişti. Bu yüzden gitmesini söyledi.

"Eve gitmeyeceğini annene söyledin mi?" Blaise'in sorusuyla gözlerini hala gülüşen çocuklardan alıp ona çevirdi. "Mektup yazdım, yakında cevabı gelir."

"Yani baş başa olacaksınız öyle mi?" Blaise'in imalı ifadesine bakıp gözlerini devirdi. "O Weasley'lerle gidecek, ben tek kalacağım."

Blaise abartılı bir tepkiyle "Nasıl gider?" dedi. "Tam da herkes gitmişken ve sen daha fazla dayanabilecek halde değilken!"

Draco yavaşça attığı adımları durdurup Blaise'in de görmesi için abartıyla gözlerini devirdi. "Bomboş bir şey söyleyeceğine eminim ama neyden bahsettiğini duymak istiyorum."

Blaise gülerek kaşlarını oynattı. "Dray, iyi ki uykunda konuşurken kendini duyamıyorsun."

Draco sinirli bir nefes verdi, tekrar Blaise'e dönüp sertçe fısıldamadan önce gözleri sol tarafı kontrol etti. "Tamam, duymak istemediğime karar verdim. Sesini kessen iyi olur."

Blaise birkaç adım geriledi, sesini Draco'nun duyması için biraz yükselterek "Hepimiz on dokuz yaşındayız, Draco!" dedi. "Çekinmene gerek yok, hem herkes rüyasında bir kez de olsa Sağ Kalan Çocuğu öyle görmüştür!"

Draco sinirle "Aptal!" diye seslendi, gözlerini etraflarında kendilerine bakan birkaç kişiye çevirdi.

Birkaç saniye sonra gelen farkındalıkla çatık kaşlarıyla birlikte tekrar ona döndü. "Herkes görmüş müdür?"

Blaise "Elbette!" derken güldü. "Herkes görmüştür, o Sağ Kalan Çocuk!"

"Bu herkese sen de dahil misin?"

Blaise alayla "Sanırım ben de herkesten biriyim." dedi. Draco birkaç saniye en yakın arkadaşının rüyasında Harry'i nasıl görmüş olabileceğini düşündü.

Biraz sonraysa arkasına dönüp ilerlerken gülerek kendisine yetişmeye çalışan Blaise'i ittiriyordu. "Tamam, bu kadardı. Artık seni tanımıyorum, yabancılardan hoşlanmam. Benden uzak dursan iyi edersin..."

-

Tekrar resim cizmek istiyorum ama nerden baslicagimi bilmiyorum bu yuzden baslayamiyorum ama baslamak istiyorum paradoks

To Be So Lonely / ❝Drarry❞Where stories live. Discover now