3

6.1K 430 143
                                    

2006

Iris tek başına sessizce mutfak masasında çizburgerini yerken Tony de garajında bir yandan bir şeyler kodluyor, bir yandan da çizburgerini yiyiyordu.

Iris, Tony'nin yanına geleli bir yıl oluyordu. Bu bir yıl içinde hiçbir zaman baba kız ilişkisi kuramamışlardı. Doğrusu Iris her bir adım attığında Tony onu kendinden uzaklaştırıyordu.

Çoğunlukla Iris kendi başına yemek yer, kendisine bakar, ihtiyaçlarını kendi giderirdi. Hasta olduğu zaman bile Tony ona bakıcı çağırırdı.

Nasıl baba olunur bilmiyordu.

Küçük kız yarısını yediği çizburgerini masaya bırakıp kalktı, doymuştu. On dört saattir babasını göremiyordu. Tony sürekli çalışmış, garajdan çıkmamıştı. O an ki çocuksu istekle garaja inmeye karar verdi. Babası her ne kadar ona garaja asla girmemesi için kural koysa da ilk defa oraya gideceği için heyecanlıydı. Tony bu kuralı onun için koymuştu çünkü Iris daha küçüktü oraya girip kesici aletlerle kendine zarar verebilirdi.

Garaja inen merdivenleri inmeye başladı. "Babanız garaja inmenizin yasak olduğunu söylemişti küçük hanım." Iris Jarvis'in uyarısıyla dudak büzdü.

"Babamı uzun zamandır görmedim ama. Onu ve garajını çok merak ediyorum. Lütfen ona söyleme, süpriz yapmak istiyorum Jarvis."

Jarvis her ne kadar küçük kızı uyarsada Iris dinlemedi. "Kapıyı açar mısın Jarvis? Boyum yetişmiyor."

Jarvis kapıyı açtığında Iris etrafı inceledi. Her yer her yerdeydi. Anlaşılan babası dağınık çalışıyordu. Etrafta robotlar vardı. Gözleri babasını aradığında kendisine arkası dönük bir şekilde karşısındaki holograma baktığını gördü. Anlaşılan kapının sesini duymamıştı.

Ses çıkarmamaya özen göstererek parmak uçlarında babasına doğru ilerlemeye başladı.

"Jarvis bana plazma tutucu sistemleri görüntüler misin?"

"Elbette patron."

Iris hala onu farketmeyen Tony'nin yanında durdu. Çekingence ellerini arkasında birleştirdi.

"Merhaba baba."

Tony yanından gelen tatlı sesle kaşlarını çatarak kızına döndü.

"Ne işin var senin burada Iris. Ben sana buraya girmeyeceksin demedim mi? Burası küçük çocuklar için tehlikeli."

Iris gözlerini kaçırdı ve başını eğdi. "Sen benim yanıma hiç gelmeyince ben seni merak ettim. O yüzden geldim, özür dilerim. Çok kızdın mı?" Dedi kısık bir sesle. Tony alnına vurdu. Bu düzene alışması gerekiyordu.

Zorundaydı.

Derin bir nefes alıp saate baktı. 22.45 idi. Tekrardan Iris'e baktı. "Küçük çocuklar için uyku vakti gelmiş. Odana git ve uyu artık."

Iris aklına gelen şeyle gözleri parıldayarak babasına baktı. İlk defa böyle bir şey isteyecekti babasından. "Benimle uyur musun?"

Tony afalladı. Böyle bir şey beklemiyordu. Gözlerini kaçırıp önüne döndü. "İşim var." Ah, bunu ne kadar da istiyordu. Eğer normal bir durumda olsaydı işi daha olsa bunu seve seve kabul ederdi.

Ama durumları normal değildi.

Iris'in gözlerindeki parıltılar ile beraber gülüşü de soldu. Her zamanki gibi babası tarafından isteği reddedilmişti. Sessizce başını sallayıp çıkışa yöneldi.

Tony kızının arkasından baktı. Gözlerini yumdu. Ağzından çıkanlara engel olamadı. "Yarın doğum günün. Kutlamak ister misin?"

Iris aniden arkasını dönüp Tony'e baktı. "Evet çok isterim! Beraber mi olacağız?"

Kiraz Çiçeği | Stark DaughterDonde viven las historias. Descúbrelo ahora