Kiraz Çiçeği | Stark Daughter

34

Bucky yatağa bağlanmış kızı çözüp baygın bedenini narince kucağına aldı. Kızın güzel yüzüne baktığında iç çekti.

Çarpıştıkları günü hatırlıyordu. Kokusunu ve gülüşünü nasıl unutabilirdi ki?

"Sana söz veriyorum, seni buradan çıkaracağım kiraz çiçeği.."

Her şeyi hatırladığını kimseye belli etmemesi gerekiyordu yoksa tekrardan hafızası silinir ve her şey daha kötü olurdu. 

Dikkat çekmemek adına adımlarını harekete geçirip kontrol odasına doğru yürümeye başladı.

Bunu yapmayı hiç istemiyordu ama eğer burdan Iris'i hızlıca çıkarmak istiyorsa bunu yapmak zorundaydı.

Kontrol odasına girdiğinde William, Charles ve bir kaç asker bu odadaydı. Iris'i sandalyeye oturttu.

"Bu sefer Yenilmezler'i bitireceğiz"

...

"Bu saatte kadar gelmiş olması lazımdı! Kesin başına bir şey geldi!"

Natasha etrafta telaşla dönüp dururken Clint hem onu hem kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Tony ise her ne kadar deli gibi endişeliyse de güçlü durmaya çalışıyordu. "Jarvis kamera kayıtlarını buldun mu?"

"Buradan iki sokak sonrasının kamera kayıtları silinmiş efendim"

Tony sinirle gözlerini sımsıkı kapattı. "Var olan kameraları göster Jarvis"

Önlerinde beliren hologramla beraber kamera görüntüsünü başlattı Jarvis. Bir görüntüde Iris ağlayarak koşuyordu. Diğer bir görüntüde de aynıydı.

Natasha'nın dolu gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Korkusuz Kara Dul konu Iris olunca çok duygusal ve korkak biri oluyordu.

Bir sonraki görüntü ekrana geldiğinde Iris bir ara sokağa sapıyordu ve bir daha da ordan çıkmıyordu.

"Ama orası ara sokak. Neden oradan çıkmıyor ki?" (Çünkü kendisi orada Bucky'le bakışmakla meşguldu skenkd)

Görüntü sona erdiğinde Tony yumruğunu masaya vurdu. "O gün Hydra'nın gelmesinin bir nedeni vardı! Sürekli yaptıkları baskınlar değildi!" 

Aklındaki şeyleri birleştirmeye çalışıyord Tony. " O gün bizi kuleden uzaklaştırıp arkamızdan kuleye girdiler. Çünkü.."

"Iris'i istiyorlardı" diye tamamladı Tony'nin sözünü Steve. 

"İyi de neden!? Iris'den ne istiyorlar!?" dedi Natasha. 

Tony ellerini sertçe saçlarından geçirdi. "Camelia'yı kendi yararları için kullanmak istiyorlar" 

...

Iris yavaş yavaş gözlerini açtı. Bakışlarını etrafta gezdirdi. Zihni neden bomboştu?

Neden hiç bir şey hatırlamıyordu?  

Asıl soru.. kimdi o? 

"Günaydın" 

Iris kaşlarını çatıp bunu diyen adama baktı. "Adım William. Yanımda ki de arkadaşım Charles"

"Ne istiyorsunuz?" dedi kaşlarını daha da çatıp Iris.

"Sana yardım etmek istiyoruz. Bir grup örgüt seni zorla yanında tutuyorlardı. Adları Yenilmezler. Bizde seni onlardan kurtardık" 

Neden böyle bir şeyi hatırlamıyordu?

Doğrusu neden hiç bir şey hatırlamıyordu?

"Aklındaki soruları biliyorum. Seni bizim elimizden aldıkları zaman hafızanı sildiler. Bu yüzden hiç bir şey hatırlamıyorsun. Sana orada her gün işkence edip istemediğin şeyler yaptırtıyorlardı. Yüzündeki yaralarda bu yüzden"

Halbuki yüzündeki yaraların sebebi Bucky'den kaçarken olmuştu.

"Kimim ben?" William sırıttı. İşte o an Bucky onun yüzünü dağıtmak istedi. Yumruklarını sıkıp gözlerini sıkıca yumdu. "Sen bizim en önemli askerimizsin"

Iris ayağa kalktı bir kaç adım William'a yaklaştı. Bunu isteyerek yapmamıştı. Sanki... sanki birisi onu hareket ettiriyordu. 

"Asker?" 

"Evet. Bir grubumuz var adı Hydra. Senin ailen yok seni daha bebekken bulduk. Bu yüzden küçüklüğünden beri seni biz eğitiyoruz . Bize bağlısın yani" 

Iris'in William'ın 'ailen yok' dediğinde içinde bir burukluk oluştu. Yine de bir şey demeyip kafa salladı.

"İsmim ne peki?"

"İsmin sadece kızıl cadı"

Kızıl cadı mı?

"Sana her şeyi Charles anlatacak. Yeniden eğitim göreceksin"

İris bir şey demediğinde William yüzündeki pis sırıtışla elini Iris'e uzattı.

"Aramıza yeniden hoşgeldin Kızıl Cadı"

Nasıldı?

Bende William'ın ağzını burnunu kırmak istiyorum.

Bu hafıza işini Bucky'den farklı yapmak istedim. Olmuş mu?

William'a istediğiniz kadar sövebilirsiniz

Vote sayısı koyucam ama ne zaman atacağım belli değil. Bugün dışarıya çıkacağım ama yine yazmaya çalışacağım.

Bucky sizce onu oradan çıkarabilecek mi?

Vote sayısı: 26 oy