76

1K 155 43
                                    

Tony sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Masasındaki kahvesinden bir yudum aldı ve çalışmaya devam etti. Iris'in gelip, yaşadığı her şeyi anlaltmasının üzerinde yaklaşık 3 gün geçmişti ve Tony 3 gündür uyumuyordu.

Iris'in tekrardan eskisi olması için bir şeyler bulmaya çalışıyordu. Hernekadar Iris'e Rhodey'e yaptığı gibi bir cihaz yapacağını söylesede Iris bunu istememişti. Çünkü makinelerle, cihazlarla yürümek istemiyordu, eğer yürüyecekse kendi çabasıyla yürümek istiyordu.

Tony Iris'İn bu düşüncesinden dolayı her zamanki gibi onunla gurur duymuştu. Şimdi ise cihaz, makine dışında onu iyileştirecek şeyleri bulmayı çalışıyordu ama maalesef başarısızda.

Onun alanı fizikti, makineydi, cihazdı. Bilim değildi!

"Artık uyumanız gerekiyor patron"

"Beni uykum Camelia'nın iyileşmesinden önemli değil Friday" dedi Tony sandalyesinde dönerek.

"Friday haklı baba" Tony şaşkınlıkla arkasını döndü ve uykulu gözlerle kendisine bakan kızına baktı.

"Camelia'm sen niye uyanıksın?"

Iris omuz silkip tekerlekleri ittirerek babasının yanına geldi. "Beraber uyuruz diye düşünmüştüm.." dedi masumca. Tony onun bu tatlılığına gülümsedi. "...Ama galiba senin uyumaya pek niyetin yok"

"Biliyor musun galiba uykum geldi. Hadi birlikte uyuyalım" dedi Tony sahteden esneyerek. Kızıyla uyumayalı uzun zaman olmuştu.

Iris onun bu haline güldü ama aklına gelen şey ile gülen yüzü soldu. "Baba"

"Efendim ay parçam"

"Şey..diğerlerinden haber var mı?"

Tony'nin yüzü bu soruyla birlike ifadesiz haline büründü. "Bazılarından"

"Nerdeler peki?"

"Nat, Ross'dan kaçıyor, Steve, Sam ve demir kolluyu bilmiyorum. İyi gizleniyorlar. Clint, ailesinin yanında. Vision ise tatile çıktı"

Iris anladım manasında kafasını salladı.

Bucky hiç bir şey demeden gitmişti..

Iris'in bu düşüncesiyle gözleri dolduğu için başını eğip yaşlarını geri gönderdi. Şimdi ağlayamazdı.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor baba"

Tony kafasını sallayıp kızının önünde diz çöktü. "Tabi söyle birtanem"

"Aslında bunu sana açıklayacaktım, eğer iç savaş yaşanmasaydı...Bunu onunla beraber açıklamayı çok isterdim ama o...gitti. Baba, bizim Bucky ile bir ilişkimiz var. Yani vardı. Hala var mı bilmiyorum"

Tony Iris'in sözleriyle kırık bir tebessüm etti. "Biliyorum" dedi Tony. "Ne?" derken şaşkındı Iris. "Biliyorum birtanem. Belli ediyordunuz. Sürekli bakışmalar, ortadan kaybolmalarınız, O kirpi kafalının imaları.. Anlamıştım. Bunu söylemeni bekliyordum"

Iris küçük bir çocuk gibi kafasını eğip elleriyle oynamaya başladı. "Özür dilerim. Sana söylemeliydim..Kızdın mı?"

Tony elini Iris'in çenesine koyup narince yukarı kaldırdı kafasını. "Hayır birtanem. Kızmadım...ama bu ona uyuz olmadığım anlamına gelmiyor"

Iris burukça tebessüm etti.

Tony sertçe yutkundu ve "onu özlüyor musun?" dedi. Iris gözlerini kaçırdı. Yavaşça kafasını salladı. "Evet" dedi titrek bir sesle.

Bucky'nin onu terkedip gitmesini kaldıramıyordu.

Halbuki bilmediği şeyler vardı...

Tony'nin çenesi gerilirken istemsizce yumruğunu sıktı. "Onu geberteceğim!" Iris hafif irkilirken yüzüne bir gülümseme takıp babsının koluna koydu elini.

"Boşver şimdi onu. Kaç gündür sorucam, soramıyorum. Geçen günki kadın kimdi. Asistanın mı?"

Tony sıkıntılı bir nefes verdi. "Evet, öyleydi" Iris'İn kaşları çatıldı. "Öyleydi derken?"

"Önceden asistanımdı...Camelia sana bir şey söylemem gerekiyor"

Iris'in çatılı kaşları daha da çatıldı. Tony'i ilk defa bu kadar gergin görüyordu. "Tabi, ne?"

"Ben...Pepper ile evleneceğim"

(İzleyin ksdhskjdkdg)

"Ne?" dedi Iris afallayarak. Tony yutkundu sertçe yine. Iris'in tepkisinden korkuyordu. "Bİz Pepper ile birbirimizi seviyoruz ve evlenme kararı aldık"

Iris şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. İstemsizce içinde bir şeyler kırılmıştı. Ne demeliydi?

Hiç bir şey diyemezdi. Tek yapabileceği şey babasına destek çıkmaktı. Elbet Tony birisini sevebilirdi. Buna karışma hakkı yoktu ama içindeki kırgınlık hissini yok edemiyordu işte.

Yalandan yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ama becerebildi mi bilmiyordu. "Anladım. Peki ne zaman tanıştınız ve ne ara aldınız bu kararı?"

Tony onun gülümsemesinden cesaret alarak birazdaha rahatladı. "Senin küçüklüğünden beri benim asistanım. Yaklaşık 3 4 yıl önce bir ilişkimiz oldu ama araya bazı şeyler girince ayrılmıştık. Şimdi ise 1 aydır falan yeniden beraberiz. Hem senin için hemde daha fazla ertelemek istemediğimiz için evlenme kararı aldık"

Iris gözlerinin dolmaması büyük bir çaba harcadı o an. Neden olduğunu bilmiyordu ama içinden deli gibi ağlamak geliyordu.

En azından ona danışabilirdi.

Annesinden başka hayatında bir kadın olmadığını söylememiş miydi babası?

Düşüncelerinden kurtulmak için kafasını hafifçe iki yana salladı. Bu kararına saygı duymalıydı. Yüzündeki gülümsemeyi korudu. "Ne güzel. Sizin adınıza sevindim. Bİr ara tanışmak isterim Pepper ile"

Tony rahat bir nefes verdi. Iris'in ters tepki vermesinden korkmuştu bir an. "Tabi, tabi yarın gelir, tanışırsınız"

Iris kafasını salladıp tekerleklerini geriye ittirerek çekildi. "Yatalım mı artık?"

"Tabi olur" dedi ve sandalyenin tutacaklarından tutarak sandalyeyi ittirmeye başladı Tony.

"Friday ışıkları kapatır mısın?"

"Elbette patron" dedi Friday. Işıklar kapanırken o gece Tony ve Iris özlem giderircesine birbirlerine sıkı sıkı sarılarak uyudular.

Şunu farkediyorum ki sınır koymayı kaldırdıktan sonra eskisi gibi oy ve yorum gelmiyor. Hayalet okuyucularıma sesleniyorum, rica etsem oy ve yorum yapar mısınız?

Galiba yeniden sınır koymaya başlayacağım.

Hadi bakalım dolduralım şu yıldızı.

Oy: 50

Yorum: 25



















Kiraz Çiçeği | Stark DaughterWhere stories live. Discover now