71

1K 118 41
                                    

"Şş, ağlama prenses" dedi ve narince Iris'in akan gözyaşlarını sildi Loki. "Çıkarıcağım seni buradan" Iris titreyen dudaklarını birbirine bastırarak hafifçe kafasını salladı. Loki kafasını kaldırıp bir kaç saniye etrafı dinledi. Herhangi bir ses duymadığında Iris'e döndü.

"Hareket edebiliyor musun?"

İrıs kafasını iki yana salladı. "Hayır" dedi kısık çıkan sesiyle. "Seni kucağıma alacağım. Canın acıdığında dur demen yeterli tamam mı güzelim?"

Iris tekrardan kafasını salladı. Canının acısı umrunda değildi. Kurtuluyordu ya, asıl önemli olan o idi. Loki olabildiğince nazik olmaya çalışarak Iris'i kucağına aldı. Iris haftalarca hareket etmeyen bedeni yüzünden canı acısada umursamadı. Kolları iki yandan sarkarken başını Loki'nin omzuna koydu.

"Lütfen çıkar beni buradan Loki"

Loki dişlerini sıktı. "Çıkaracağım prenses. Çıkaracağım.." Onu bu kadar geç bulduğu için kendisini suçluyordu. Iris'in çökmüş halini her gördüğünde göğsünde bir ağırlık oluyordu. Duyduğu adım sesleriyle beraber Iris'in nefesleri korkuyla hızlandı.

"Loki gidelim. Gidelim lütfen" dedi gözleri dolarken. Burada kalmak istemiyordu. "Tamam, gidiyoruz prenses" dedi Loki. Kapı tam açılırken ışınlanma gücünü kullanmasıyla oldukları üssün bahçesinde buldular kendilerini.

Loki, kucağındaki Iris ile birlikte sık ağaçların arasından geçmeye başladı hızlı adımlarla. Iris'i taşırken hiç zorlanmıyordu. Zaten bu üç haftada bedeni iyice zayıflamış ve çökmüştü. Iris'in göz kapakları kapanmamak için direnirken Loki bunu farketmişti.

"Uyu güzelim, ben buradayım" Iris, Loki'nin güven verici sesiyle daha fazla direnmeyerek gözlerini kapattı. Kaç gündür uykusuz kalan bilinci hemen kapanmıştı. Loki birazdaha ilerlediğinde çıktığı boş alanın ortasında durdu ve kafasını salladı.

Iris'i uyandırmamak için bağırmadan Heimdall'a seslendi. "Heimdall!" Gökkuşağı köprüsünün açılmasıyla birlikte Asgard'a girmiş oldular. Heimdall, kardeşi gibi sevdiği kızı Loki'nin kucağında kötü halde gördüğünde hızla adımlarla yanlarına gitti.

"Durumu nasıl?"

"Bilmiyorum ama fiziksel olarak çok kötü gözüküyor. Adi herif boyundan aşağısını felç etmiş. Annemler hazır mı?"

Heimdall başını salladı. "Evet, sağlıkçılarla beraber sizi bekliyorlar" Loki bir şey demeden hızlı adımlarla köprüye doğru ilerledi. "Normal bir zamanda bunu yapmana asla izin vermezdim ama... Iris'e çok değer verdiğini biliyorum Loki"

Loki kısa bir anlığına arkasını dönüp Heimdall'a baktı ve buruk bir tebessüm etti. "Onun için her şeyi yaparım Heimdall" Heimdall tebessüm edip kenardaki atın ipini tutarak başıyla gösterdi. "Al hadi, daha hızlı gidersiniz"

Loki tebessüm edip kucağındaki Iris ile beraber ata bindi ve hızla atı sürmeye başladı.

...

Loki attan inip sağlıkçıların hazırladığı sedyeye yatırdı Iris'i. Açlık ve yorgunluktan bayılmıştı. "Acele edin!"

Iris hızla sağlık odasına alınırken Frigga oğlunun yanına giderek yüzünü ellerinin arasına aldı. Loki'nin gözleri dolmuştu. Frigga ilk defa böyle görüyordu oğlunu. Buruk bir tebessüm etti.

"O-onu ilk gördüğümde çok kötü bir haldeydi anne.." dedi Loki titreyen sesiyle. "..Yüzü bembeyazdı, dudakları mosmordu, göz altları morarmış, gözlerinin içi kızarmıştı. Tam bir ölü gibiydi..Hareket edemiyordu. Ağlıyordu.. Benden defalarca onu kurtarmamı istedi...Lütfen onu iyileştir anne..lütfen"

Frigga dolmuş gözlerle buruk tebessümle sakince oğlunu dinledi. "Elimden gelen her şeyi yapacağım, söz veriyorum" dedi yavaşça geri çekilerek sağlık odasına girdi.

"Kardeşim!"

Loki gelen Thor ile kızarmış gözlerini ona dikti. "Iris nasıl?" Loki kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum, ama çok kötü gözüküyordu. Thor sinirle duvara yumruğunu geçirdi. "Stark neredeydi bu zamana kadar!? Ya da diğerleri!?"

" Kızıl ajanla birlikte Stark çıldırmış gibi her yerde kızını arıyor, Kaptan ve Demir kollu adamın haberi yok, Hawkeye ve Falcon'da Stark gibi aramaya devam ediyorlar"

Koşarak yanlarına gelen adamla birlikte ona döndüler. "Ona yardım edebilir misin?" Bruce gözlüğünü düzeltti. "Yapabileceğim bir şey varsa elbette ederim" Sağlık odasına girip kapıyı kapattı Bruce.

Loki yüzünü sıvazladı içindeki kötü his ile.

Koskaca Fesatlık Tanrısı onun için her şeyi yapacağı kıza yardım edemiyordu.

"Nasıl hissediyorsun?" dedi ve elini Loki'nin omzuna koydu Thor. "Berbat ve çaresiz"

"O iyi olacak, merak etme"

"Umarım.."

5 Saat sonra..

Frigga ve Bruce sıkıntılı bir nefes vererek sağlık odasından çıktı. Loki ve Thor onların çıktığını görür görmez yanlarına gittiler. "Iris nasıl? İyi mi?"

"Şu anlık iyi. Vİtamin takviyesi yaptık. Serum verdik uyuyor şu an" Loki rahat bir nefes aldı. "Felç için verdikleri iğne gerçekten etkili bir iğne. kollarına ve bacaklarına verdikleri iğne farklı. Kollaına verdikleri daha hafif ama.."

"Ama?" diye korkarak sordu Loki. "Ama bacaklara enjekte ettikleri iğneler daha ağır. Bacak hücrelerinin bir çoğunu öldürmüşler.."

"..Iris bir süre bacaklarını kullanamayabilir Loki"



Sıçtım ağzına Albert, kaç! Ebeni belliyeceğim senin!

Iris kuşum:(

Loki seni yerim!

Bu arada bacak ve kollarına verdikleri iğneleri salladım. Biyolojim iyi değildir o yüzden çokta şeetmeyin.



Kiraz Çiçeği | Stark DaughterWhere stories live. Discover now