Kiraz Çiçeği | Stark Daughter

82

Bu bölüm yorumlarınız çok merak ediyorum. Elinizden geldiğince satır arası yorum yapar mısınız🙏💙

Etrafta şen kahkahalar,gülüşmeler, danslar uçuşurken ben sadece onları izliyordum.

Thor, ben ve Loki için ayrılan yerden şahit oluyordum bütün hepsini. Kutlama başlayalı bir saat oluyordu ve ben daha şimdiden çok sıkılmıştım.

Thor arkadaşlarıyla konuşup ellerindeki biralarını tokuştururken Loki, her zamanki kurmazlığın yapıp şekil değiştererek insanları kandırıyordu.

Ben mi? Ben sadece olan biteni çenemi elime yaslamış bir şekilde izliyordum.

"Thor!" Gelen sesle birlikte kafamı yan tarafa çevirdiğimde Thor'da o tarafa dönmüştü. Heimdall Thor'un yanına giderek ona bir şey söylediğinde Thor'un gözleri bana dönmüştü.

Sanki hiç o tarafa bakmamışım gibi gözlerimi ordan çekerek etrafta gezdirmeye başladım.

Tekrar göz ucuyla onlara baktığımda Heimdall Thor'a kafasını sallayıp yanından ayrıldı.

Thor gözlerini etrafta gezdirdikten gözleri bir yerde durdu. Elini kaldırdığında kaşlarım çatıldı. Onun baktığı tarafa baktım ama kime veya neye baktığını anlayamadım.

Neler dönüyordu böyle?

Umursamayarak etrafı izlemeye devam ettim. Yakında çıkardı kokusu. İç çekerek elimdeki telefonu elime aldığımda gelen bildirime baktım.

Bildirimin ne olduğuna bakmak için tıkladığımda ne olduğunu anladım.

Bu bir hatırlatıcıydı.

Önüme çıkan fotoğrafla yutkunamadım.

3 sene önce bugüne aitti.

Bütün ekip olarak çekildiğimiz bir fotoğraftı.

O günleri özlemiştim.

Yanağıma değen ıslaklıkla telefonumu kapatıp masanın üstüne koydum. Gözyaşlarımı silerek gökyüzüne baktım.

Muhtemelen makyajım akmıştı ve benim bunu düzeltmem lazımdı. Normalde umrumda olmazdı ama millete cadı gibi görünmemek için ayağa kalktım.

Elbisemin eteklerini toplayarak sarayın içine girdim. Odama çıkarak makyaj aynasının önüne geçerek kısa sürede makyajımı hallettim. Tam ayağa kalkacağım sırada uğulduyan kulaklarımla istemsizce ellerimle kulaklarımı kapamıştım. 

Thor kesin yine benim hakkımda konuşuyordu. 

Göz devirip uğultunun geçmesini bekledim. Çok geçmeden kulaklarımdaki uğultu gittiğinde ellerimi çekerek önüme gelen saçları geriye attım. Telefonumu da alarak odadan çıktığımda merdivenlere yöneldim.

Tam bahçeye çıkacağım sırada yanıma gelen görevliyle ona döndüm. "Efendim bahçede bir sorun oldu."

Bu kadını daha önce gördüğümü hiç hatırlamıyordum ama sorgulamadım. Yeni işe başlamış olabilirdi.

Kaşlarım çatıldı. "Ne sorunu?" 

"Organizasyonla ilgili." 

"Bununla Loki'nin ilgilendiğini sanıyordum."

"Bay Laufeyson'u bulamadım efendim. Bu yüzden size söyledim." 

Sıkkınlıkla nefes vererek başımı salladım. Bu işleri hiç sevmiyordum. "Peki, tamam. Nerede?" 

"Arka bahçede efendim." 

Arka bahçede mi? Benim bildiğim arka bahçede herhangi bir organizasyon yoktu.

Görevlinin ilerlemeye başlamasıyla bende sorgulamadan bir iki adım gerisinden yürümeye başladım.

"Bir bunu yapmadığım kalmıştı. Bu da oldu." Görevlinin ağzının içinden bir şeyler homurdanmasıyla kaşlarım hafiften çatıldı."Anlamadım? Bir şey mi dediniz?"

Görevli bana dönerek yüzüne yalancı bir gülümseme yerleştirdi. "Ah, hayır. Sadece kendi kendime söyleniyordum."

Başımı anladım manasında sallayıp önüme döndüm. Göz ucuyla ona baktığım zaman gülen ifadesinin anında bozulup derin bir nefes verdiğini gördüm.

Tanrı aşkına, ne oluyordu?

Arka bahçenin kapısına geldiğimizde görevli kadın durarak elini kapıya doğru uzattı.

"Buyrun."

Burnuma kötü kokular gelmesi normal miydi?

Kapıdan içeri girdiğimde her şey normal ve yerli yerinde gözüküyordu.  Görevliye bir şey söyleyeceğim sırada kapının kapanma sesini duydum.

Tam neler oluyor diye arkama bakacağım zaman kulağımda bir nefes, boynumda da keskin metali hissetmem bir oldu.

"Sakın ses çıkartayım deme prenses."

Evet biliyorum çok geç atmamla birlikte kısa da yazdım😅

Ama uzun yazamıyorum üzgünüm.

Bunu telafi etmek için bu sefer en kısa sürede yeni bölümü atmaya çalışacağım.

Şimdiden oy ve yorum yapanlarınız için çok teşekkür ederim💖

Oy sınırı: 65

Yorum: 37