6

6.1K 423 52
                                    

Medya: Iris Camelia Stark

İyi okumalar💙


2016

"Biz çıkıyoruz bebeğim"

Iris iç çekip kızıl kadına ardından da Clint'e sarıldı. "Bende geliyim işte ne olucak!?"

"Olmaz Iris, seni tehlikeye atamayız."

"Ama söz başımız sıkıştığında sana haber vericez."diye devam etti Clint.

"Pekala, çok dikkat edin lütfen."

Natasha ve Clint gittiğinde Iris koltuğa çöktü. İkisinide Shield' den çağırmışlar ve acil bir durum olduğunu söylemişlerdi. Iris konunun ne olduğunu bilmiyordu ama gerçekten acil bir durum olduğunu tahmin edebiliyordu.

Natasha ve Clint her ne kadar ne olduğunu söylemek istese de Shield tarafından izin verilmiyordu.

Iris o gün o evden ayrıldıktan sonra bir daha Tony ile asla görüşmemişti. Tony sürekli Iris'i görmeye gelip, özür dilesede Iris ne kendisini görmesine izin vermişti ne de sesini duymasına.

Ayrıca o günden sonra da bazı durumlar dışında güçlerini bir daha hiç kullanmamıştı. Gücünden nefret ediyordu. Eğer güçleri olmasa belki o gün evden kovulmayacaktı diye düşünüyordu.

Iris'in güçleri ona annesinden geçmişti. Emily bir mutanttı. Tony'de bunu biliyordu. Onunla tanıştığı zaman bunu umursamamıştı. Güçlüydü ve doğacağı çocuğu ondan on kat daha güçlü olucaktı -ki öyle de oldu- yani Iris'in gücü doğuştan idi.

Iris masanın üstündeki telefonunu alıp dert ortağını aradı. Telefon bir kaç çalıştan sonra açıldı.

"Badem gözlüm?"dedi karşıdan gelen ses

"Örümceğim, napıyorsun?"

"Sana bahsettiğim proje ödevini yapıyorum, asıl sen ne yapıyorsun?"

Sıkıntılı bir nefes verdi. "Oturuyorum."

"Sesin sıkıntılı geliyor, birşey mi oldu badem gözlüm?"

"Nat ve Clint Shield'den çağırıldı. Acil bir durum varmış. Sanırım bu sorun diğerlerinden farklı Parker. Her ne kadar bende geliyim diye ısrar etsemde izin vermediler. Sadece acil bir durumda haber vericeklermiş."

Iris Peter'ı 2 sene önce Natasha ile yaptığı Queens gezisinde tanımıştı. Müzede karşılaşmışlar ve biraz sohbet etmişlerdi. O akşam da Iris markete giderken bir hırsıza yakalanmıştı. O hırsızı bir güzel patakladıktan sonra Örümcek adam gelmiş ve şaşkınca bir ona birde yerde iki büklüm yatan hırsıza bakmıştı. Konuştuklarında da Iris onun sesini birine benzetmişti. İlk başta çıkaramasada o günün sabahında tanıştıı çocuğun sesine benzettiğini anlamıştı. Bir karara varmayıp örümcek adamın hal ve hareketlerini gözlemlediğinde o çocuk olduğunu anlamıştı.

İlk başta örümcek adama o çocuk olduğunu söylesede peter reddetmiş ama en sonunda da kabul etmişti. Iris de ondan sır çıkmayacağını söylediğinde arkadaş olmaya karar vermişlerdi. Git gide güzelleşen arkadaşlıklarında Peter Iris'in her şeyini, Iris de Peter'in her şeyini bilir olmuştu.

"Anladım, peki ne yapacaksın?"

Iris o yanında olmasa da gözlerini kaçırdı. "Ne alaka? Ne yapabilirim ki yani?"

Telefondan Peter'ın gülme sesi geldi. "Seni tanıyorum Iris, sen boş boş oturmazsın."

Iris de güldü. Peter onu gerçekten tanıyordu. Ayağa kalktı "haklısın oturmam" dedi.

Odasına çıkıp dolabını açtı. İçinden siyah, boğazlı, uzun kollu badi ve siyah kot pantolon çıkardı.

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

Üstünü giyindiğinde saçlarını hızlıca tepeden topladı. "Tabiki de Shield binasına gidip onlara yardım etmeye."

"Bunun tehlikeli olduğunu biliyorsun Iris. Bence durumu öğrenmeden harekete geçme. Hem bu işi profesyonellere bırakmalısın."

Yanına bir miktar para alıp kulağındaki telefonuyla aşağıya indi. Peter'ın söylediğine karşı alayla güldü. "Bunu tehlikeden tehlikeye koşan sen mi söylüyorsun Parker?"

Bir süre Peter'dan ses gelmedi. Hızlı adımlarla evden çıkıp yola baktı. "Yardım lazım mı? Geleyim mi? Biliyorsun Öümcek Adam her zaman yardıma hazır."

"Gerek yok Peter, teşekkür ederim"

"Iris?" Sonunda yoldan geçen taksiyi gördüğünde taksiyi durdurdu. Arabaya bindi.

"Shield binasına" dedi şoföre ve telefona dikkat kesildi. Taksi harekete geçtiğinde Peter'a cevap verdi. "Efendim?"

"Kızma ama... Güçlerini kullanacak mısın?"

Iris iç çekip boşta olan eline baktı. Kullanacakmıydı?

Kullanabilir miydi?

"Bilmiyorum Peter. Bu güçler yüzünden neler yaşadığımı biliyorsun." Dedi mırıldanarak. Şoförü korkutmak istemezdi değil mi?

"Biliyorum badem gözlüm ama geçmişini bir kenara bırak ve kendini koru."

"Biliyorsun, ufak numaralar dışında üç yıldır kullanmıyorum. Sence tekrardan kullanabilir miyim hala?"

"O güç hep senin içinde zaten Iris. Sadece iste."

Kafasını kaldırıp camdan geldiği Shield binasına baktı. "Teşekkür ederim Peter. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum Iris, dikkat et lütfen."

Telefonu kapatıp ücreti ödedi. Arabadan inip Shield binasının içine koştu.

Yanından geçen bir ajanı durdurdu. "Pardon Natasha Romanoff'un nerede olduğunu biliyor musunuz?"

"Nesi oluyorsunuz?"

Iris afalladı. Gerçekten nesi oluyordu?

"Kızıyım."

Ajan ilk başta şüpheyle baksada Iris'in endişeli yüzünü görünce cevap verdi. "Natasha Romanoff, Clint Barton ve bir kaç ajanımız Loki adında kendisine Tanrı diyen kişiyi yakalamaya gittiler"

Loki mi!?

Thor'un kardeşi olan Loki mi!?

"Neredeler peki şimdi biliyor musunuz?"

"Maalesef size bu konuda daha fazla bilgi veremem."

Ajan yanından geçip gittiğinde sinirle etrafa baktı. Tam gidecekken ajanların telsizlerinden gelen sesi duydu.

"Ajan Barton ele geçirildi! Tekrar ediyorum Ajan Barton ele geçirildi!"

Peter ile Iris'ın arkadaş olduğunu da öğrenmiş olduk :)

Düzenlendi.




Kiraz Çiçeği | Stark DaughterWhere stories live. Discover now