Bölüm 26 - Part 2

161 16 0
                                    

Selam millet, Hayırlı Cuma'lar ☺️ Bugün günlerden Cuma ve ben geldim. ☺️ Bölümü bırakıp kaçıyorum, kendinize iyi davranın ☺️

İnstagram;
Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleri

Devam eden diğer hikayelerim;

Hülle & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atmayı unutmayın ☺️

Keyifli Okumalar 🌺

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺

Bölüm 26 - Part 2

Teyzem odasına gittiğin de bende oturma odasına geçip dağıttığım tabaklar ile yiyecek poşetlerini toplayıp mutfağa gittim, çöpleri çöpe atıp kirli tabak ve bardakları da makineye yerleştirdikten sonra, hole koyduğumuz elektrikli süpürgeyi alıp odaya geçtim ve etrafa döktüğüm çekirdek kabuk ile kırıntılarını süpürdüm. Süpürme işlemim bittikten sonra bozulan koltuk örtüsü ile yastıklarını düzelttim, leptopumu televizyondan ayırıp odaya götürdüğüm sırada teyzem de odaya geçiyordu.

"Leptopu bırakıp gel, seninle bir şey konuşacağım." dediğin de kafamı salladım, sesi çok ciddiydi sanırım önemli bir şey olmuştu. Merakla hızla leptopu bırakıp teyzemin yanına geçtim.

Teyzem odada tekli koltuğa oturmuş ve hemen ortada bulunan geniş, alçak, deri siyah masaya bakıyordu. Hemen yanındaki tekli koltuğa oturdum ve söze girdim.

"Teyze ne oldu? Ne konuşacağız?" diye sordum.

"Benim için yük olduğunu düşünüyormuşsun?" dediğin de kalakaldım.

Böyle bir soru beklemiyordum, daha şirket işleriyle ilgili bir şeyler olduğnu düşünmüştüm hep, benim artık şirkete ve hastaneye gitmemi isteyeceğini, işleri yavaş yavaş öğrenmemi söyleyeceğini düşünmüştüm. Sanırım yanılmıştım, bir dakika ya! Böyle düşündüğümü nereden bilmişti? Bir tek Akçın ile paylaşmıştım bu düşüncelerimi, o kendi aile sorunlarını anlatırken rahatsız hissetmemesi için ben de ona o günkü hislerimi anlatmıştım. Olamaz değil mi? Akçın teyzeme anlatmış olamaz?

"Nereden biliyorsun?" dedim şaşkın ve panik ile, teyzemin düşüncelerimi öğrenmiş olması içimde anlamsız panik ve korkuya sebep olmuştu.

"Nereden öğrendiğim önemli değil, önemli olan senin düşüncelerin. Ben sana ne zaman yükmüşsün gibi davrandım?" dedi sert sesiyle.

O zaman utançla kafamı eğdim, hiçbir zaman öyle davranmamıştı ama ben öyle düşünmüştüm. Benim yüzümden yeniden evlenip çocuk sahibi olma şansını reddetmişti resmen, bana bakacak diye, şirket işleri ile uğraşacak diye resmen kendi hayatını ikinci plana atmıştı.

"Sana soruyorum Çilay Dide! Ne zaman sana yük olduğunu hissettirdim de sen bana yük olduğunu düşündün?" dedi bir gram azalmayan sert ve kızgın sesiyle.

"Sen hissettirmedin ama ben öyle hissettim." dedim mırıldanarak.

"Neden? Bir sebebi olmalı illa ki!" dediğin de çekine çekine düşüncelerimi söyledim.

"Benim yüzümden, bana bakacaksın diye yeniden evlenmedin, çocuk sahibi olmadın, şirket işleri ile ilgileneceksin diye kendi sevdiğin şeyleri yapamıyorsun. Eğer ben olmasaydım evlenir ve çocuk sahibi olurdun, mutlu olacağın şeyler yapardın." sesim kısık ve titrek çıkıyordu, ağladım ağlayacak kıvamdayım gözlerim de dolmuştu çoktan.

DUHÂWhere stories live. Discover now