Bölüm 54 - Part 3

59 5 1
                                    



Medya; Akçın'ın giydiği Tişört.

Bölüm 54 - Part 3 

"Kızlar siz mi geldiniz?" diyen teyzannemin sesiyle Akçın beni içeri itti.

"Bizizteyzanne." diyerek cevap verdim.

"Kızım ya bana teyze de ya anne de, bu ne teyzanne teyzanne sevmiyorum." dediğin de kıkırdadım. 

"Bu zamana kadar annelik yaptın annemsin, aynı zamanda da anamın kardeşi teyzemsin ikisi bir arada yapıyorum işte." dediğim de teyzemin memnuniyetsiz homurdanmasını duydum.

"Teyze de bana Çilay, teyze ben senin teyzenim." dediğin de kıkırdadım. 

"Emredersin komutanım." dedim ve ayakkabılarımı ayakkabılığa koydum.

"Akçın'da geldi mi?" diye sordu.

"Evet geldi." diye yanıtladım.

"Ee onun niye sesi çıkmıyor?" diye sordu merakla

"Ağzı dolu cevap veremez." derken bir yandan da kıkırdıyordum.

"Hayırdır ne oldu?" diye sordu bu defa.

"Üzerimizi çıkaralım bi' soyunup dökünelim anlatacağım." dedim bir an önce odama gitmek isteyen tavırla.

"Tamam, bir şeyler yemek isterseniz çay sıcak mutfakta da yiyecek bir şeyler var tezgâhın üzerinde." 

"Tamaaaaam!"diye uzatarak cevap verdim ve hemen odama geçtim, Akçın zaten çoktan banyoya geçmişti.

Magazin muhabirleri ile olan kavgamdan sonra eve gelmiştik, yol boyu susmuş ve sesim çıkmamıştı, Elvan annem ile Kâmer'de benimle konuşmamıştı, ne kadar sinirli olduğumu biliyorlardı. Elvan annem yıllardır beni tanıdığı için böyle zamanlarda bana bulaşılamayacağını gayet iyi biliyordu, çirkefe bağladığımı da çok iyi biliyordu tabi sinirim geçince ancak benimle konuşurdu. Neyse ki sinirim şu an azalmış durumda ama o ikisinin haddini bildirmeden, gazeteye haddini bildirmeden rahat etmeyeceğimi adım gibi biliyorum fakat bundan önce Kâmer'imin yanına gitmem lâzım, ağabeyi kaza geçirmişti ve onun yanında olmam lâzım. Belki  büyük bir kaza değildi ama yine de etkilenmişti.Çantamı ve yanımda taşıdığım mevsimliğimi askıya astıktan sonra yeniden odamdan çıktım ve banyonun oraya geçtim, kapının açık olduğunu görünce Akçın'ın çıktığını anladım. İçeri girip ellerimi güzelce yıkadıktan sonra odama geri döndüm ve üzerimi değiştirdim yazlık pijamalarımı giydikten sonra saçlarımı tepemde topuz yaptıktan sonra odadan çıktım ve Akçın'ın odasına geçtim kapısını tıklatıp bekledim.

"Gel!" diyen ses ile içeri girdiğim de o da benim gibi pijama üzerini giyiyordu. 

"Nasılsın daha iyi misin?" diye sordum merakla ona bakarak.

"İyiyim, iyiyim merak etme bir sıkıntı yok." dediğin de emin misin dercesine baktım.

"Eminim iyiyim merak etme, hadi içeri geçelim." dedi kapıyı işaret ederek, kafamı salladım ve kapıya doğru ilerledim.

"Bir şeyler yiyecek misin?" diye sordum merakla.

"Yok şimdi yemeyeceğim, anneme biraz görünelim aşağı ineceğim Tibet'i yalnız bırakmak istemiyorum orada." dedi derdini söyleyerek.

"Tamam bende gelirim seninle." derken salona girmiştik. 

Odaya girdiğimizde Batu'nun annesini ve kız kardeşini gördük, onların burada olmasını beklemiyordum açıkçası ne işleri vardı acaba? Bakışlarımı Akçın'a çevirip baktığım da hiç etkilenmemiş gibi görünüyordu, gerçekten etkilenmedi mi yoksa rol mü yapıyordu onlara karşı? Bakın sizden sonra da yıkılmadım ayaktayım rolü yapıyor olabilir.

DUHÂWhere stories live. Discover now