2.1

16.9K 660 71
                                    

[kaan]

Elimdeki içki şişesinden büyük bir yudum daha alıp kıyıya vuran dalgaları izlerken yanımda bir başkasının varlığını hissetmemle bakışlarımı yavaşça o tarafa çevirdim.

Pamir'di. Saatin bir yarısı eve gitmediğim için geldiği bariz belliydi. Çünkü eğer eve dönmediysem genelde bu çevrede takılırdım.

"Bu aralar içkiyi biraz artırdın sanki?"

Omzumu silkip elimdeki bitmek üzere olan alkolden son bir yudum daha aldım ve şişeyi boş olan diğer iki şişenin olduğu yere bıraktım.

"Aksa mı?"

Kafamı olumsuzca salladım.

"Seninki yüzünden."

Kastettiğim şeyi idrak ettiğinde kısa bir şaşkınlığın ardından küfrünü işittim. Selen'den hoşlandığının farkındaydım, sadece üzerine gitmemeye çalışıyordum. Çünkü Pamir böyleydi. Herkesin derdini dinler, çare bulmaya çalışırdı ama konu kendisi olunca her şeyi içine atardı.

"Yine ne yaptı?"

"Anneme her şeyi anlatmış. Güya ağzından kaçırmış hanım efendi."

Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Ardından benim onu izlediğimi fark edip hemencecik topladı yüzündeki ifadeyi.

"Selen bu, şu zamana kadar sessiz kalması bile şaşırtıcıydı."

"Haklısın... Sadece fazla erken oldu. Anneme kendim söylemeyi düşünüyordum. Her şeyi elime yüzüme bulaştırdım amına koyayım."

Parmaklarımı saçlarımın arasına geçirip bir süre saçlarımı çekiştirdim. Pamir yanımda öylece duruyor, beni dinlemekten başka bir şey yapmıyordu. Herhangi bir şey söylese ciddiye almayacağımı bildiği için sessizdi. Şu durumda boş bir tavsiyenin yaşananları düzeltebileceğini ikimiz de düşünmüyorduk.

"Her şey üzerime üzerime geliyor, Pamir. Bu sorumluluğun altında ezildiğimi hissediyorum. Sanki ne yaptığımın farkındaymışım gibi davranıyorum ama bir sikim bilmiyorum!"

Sessiz kaldı. Ben de duygularımı biraz olsun açmanın rahatlığıyla konuşmaya devam ettim. İçkinin de etkisiyle çenem iyice açılmıştı.

"Çocuğum olacak lan. Evlendiğimde bile çocuk düşünmeyen ben şu yaşımda çocuk sahibi olacağım."

Derin bir nefes aldım.

"Gideceğim diyor, bebeği yalnız başına büyütmek istiyor. Hadi Rusya'ya gitti diyelim, o zaman ne yapacağım oğlum ben? Başka bir ülkede benden bir parça olduğunu bile bile nasıl günlük yaşamıma devam edeceğim? Onları nasıl görmezden geleceğim?"

"Bilemeyiz, belki de kalır burada."

Bu düşünce beni âdeta çıkmaza sokuyordu. Her şey belirsizdi ve bu belirsizlik beni ürkütüyordu. Lakin korktuğumu onlara belli edersem beni yetersiz göreceklermiş gibi hissediyordum.

"Ya orada başkasıyla tanışırsa? Benim çocuğum başkasına baba derse?"

Sanki her şey onun vereceği cevaba bağlıymış gibi bakışlarımı Pamir'e çevirdim. O ise bir şey söylemeden ayaklanmış, beni de kolumdan çekerek oturduğum yerden kalkmama sebep olmuştu.

Yerdeki ceketimi alıp cebinden motorumun anahtarını çıkardı. Ardından adımlarını karşı kaldırımda duran motora yöneltti. Yanına gelmem için bana seslense de oralı olmadan az önceki sorduğum soruyu direttim.

"O zaman ne olacak?"

"Hiçbir şey olmayacak, kardeşim. Çünkü sen böyle bir şeye izin vermeyeceksin ve onlara sahip çıkacaksın."

Bu düşünce beni istemsizce gülümsetmişti. Onlara sahip çıkacaktım. Belki de böylesi benim için en doğrusuydu. Aksa beni terk edip gitse bile ben onu asla bırakmayacaktım...

"Hadi yürü artık! Yiğit bizi beklemeden uyuyup kalır. Bir de kapıda kalmakla uğraşamam."

floral // baby ✓Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang