7.8

11.3K 428 48
                                    

[selen]

"This is baby. They have got two eye and two hand. They... oğlum kaç kilo doğmuştu bunlar unuttum ya!"

Yiğit görüntülü konuşmayla telefonda Aksa'nın ailesine Kaan'ın kucağındaki yeğenlerimi kendi çapında tanıtmaya çalışırken annesiyle babası da ekranın bir diğer ucundan tepkiler veriyordu.

Bense kuzenimi ilk defa bu kadar huzurlu görmenin şaşkınlığını yaşıyordum. Aksa'nın zorlu geçen doğumunun ardından hepsinin sağlıklı olması Kaan'ı âdeta yeniden doğmuşa çevirmişti.

Bakışlarımı bebişlerden çekip halama yönelttim. Evden getirdiği yemekleri süt yapar diye diye Aksa'nın ağzına resmen tıkıyordu. Aksa da el mahkûm hiç itiraz etmeden halamın uzattığı şeyleri yiyordu.

İkizler erken doğumla dünyaya geldiklerinden dolayı yaklaşık olarak bir haftadır hastanedeydik. Bebekler birkaç gün küvezlerde doktor kontrolüyle kaldıktan sonra bir sorun olmadığı için normal odaya alınmıştı. Her şey şu an gayet iyi gidiyordu.

Hepimiz dünyamıza birden dahil olan iki miniğe alışmaya çalışıyorduk.

Bir anda arkamdan belime dolanan kollarla korkudan yerimde sıçrarken "Çok güzeller, değil mi?" diye tanıdık sesi duyar duymaz rahatladım. Pamir'di.

"Evet, öyleler."

Gülümseyerek verdiğim cevaba karşılık kulağıma "Bir tane de biz yapalım o zaman," diye fısıldadığında yüzümdeki gülümsemenin yerini şaşkınlık almıştı. Bunu demesini beklemiyordum.

Konuyu üsteleme gereği duymayıp "İlerde neden olmasın," diyerek noktaladım. Bebek sahibi olmak istesem bile Aksa'yı doğum sancıları içersinde gördükten sonra derhal vazgeçmiştim ama bunu Pamir'in bilmesine gerek yoktu.

"Şimdi sütüm olmuş mudur sizce?"

Daldığım düşüncelerden Aksa'nın masumca sorduğu soruyla çıkarken gülmemek için kendimi tuttum. Ona yemesi için verilen şeyleri yemeyince sütü olmayacak sanmıştı. Hamilelik hakkında pek fazla bilgisi olmadığı içinse ne denilirse hemen inanıyordu. Bu kızın saflığına bayılıyordum...

Bebeklerin ufaktan huysuzlanmaya başladıklarını fark ettiğimde Pamir'in hâlâ daha belime sarılı olan kollarını çözerek "Beyler sizi artık dışarı alalım. Aksa'nın bebişleri emzirmesi gerekiyor," diye seslendim. Yiğit'ten de cevap gecikmemişti.

"Yazık bu bebeklere de ya, sütle karın doyurmaya çalışacaklar şimdi."

Benim espritüel sevgilim "Aynen kardeşim, biz en iyisi iskender söyleyelim çocuklara. Anca doyarlar," diyerekten olayı bir başka boyuta sürüklediğinde Kaan'ın onları odadan kovmasıyla birlikte bu harika sohbet sona ermişti.

"Boş yapmayın çıkın gidin şu odadan yalnız bırakın bizi. Sizin yüzünüzden çocuklarım aç aç bekliyor."

Kesin odada halam var diye küfür edememişti.

"Peki madem. O zaman yalnız bırakalım biz sizi. Hem belki sadece bebekler aç değildir, doyurulması gereken başka kişiler de vardır."

Yiğit'in ima ettiği şeyle boş bulunup bir kahkaha attım. Halam da benimle birlikte gülerken bir şey demeden ayrılmıştı odadan.

Pamir ile Yiğit de dışarı çıktığında son kez Aksa'nın utançtan kıpkırmızı olmuş yüzüne bakarak "İyi doyurmalar aşkım," dedim. Ardından ben de odadan ayrılıp onları içeride yalnız bıraktım.

floral // baby ✓Where stories live. Discover now