8.2

10.6K 364 50
                                    

[aksa]

Üzerimde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi yavaşça araladığımda ilk birkaç saniye neler olduğunu idrak etmekte zorlandım. Lakin aniden aklıma gelen şeyle hızla yattığım yerden doğrulmuştum.

"Çocuklar?!"

Bir an evi sessiz bulunca yadırgamış, istemsizce paniğe kapılmıştım. Ne ara uykuya daldığımı bile bilmiyordum. Kaan ise sakince benim uyuyakaldığım koltuğa yerleşerek durumu izah etmeye koyulmuştu.

"Endişelenecek bir şey yok. Annem sizinkileri de alıp çocuklarla birlikte kendi evlerine geçti."

Onu başımla onayladım.

Babamla annem Rusya'dan döneli iki gün olmuştu ve bu süre zarfında Kaan'ın ailesiyle kaynaşmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Hoş, başarılı oluyorlardı da. Her ne kadar birbirinden alakasız dilleri konuşuyor olsalar da anlaşabildikleri kadar anlaşıyorlardı işte.

"Biz de mi yanlarına gideceğiz?

"Yemeğe çağırmışlardı ama saat geç oldu. Gitmemize gerek yok."

Yüzündeki rahat ifade sinirlerimi bozarken "Ne demek gerek yok? Annene eziyet ediyorlardır şimdi. Beni niye uyandırmazsın anla-" diye art arda cümlelerimi sıralamaya başlamıştım ki bir anda dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla duraksamak zorunda kaldım.

Uzun sayılabilecek bir süre öpüşlerine karşılık verdikten sonra geri çekilip "Bir sorun yok, bebeğim. Annemle az önce konuştum, gayet iyiler. Aklın onlarda kalmasın," diye beni rahatlatmak adına konuştu. Bir yandan da eliyle şortumun açık bıraktığı çıplak bacağımı okşuyordu.

Onun bu hareketleri karşısında iyice mayışırken söylediklerini başımla onaylamakla yetindim. Üzerimdeki dokunuşları mantıklı düşünmeme engel oluyordu çünkü. En ufak bir hareketinden bile bu kadar çok etkileniyor olmam inanılmazdı.

"Şey, o zaman ben yemek falan hazırlayayım. Sen acıkmışsındır."

Tam oturduğum yerden kalkmak için hareketlendiğimde kolumdan kendine doğru çekiştirmesiyle bir anda kendimi onun kucağında buluvermiştim.

"Acıktım."

Yaşadığım şaşkınlığı henüz atlatamamışken burnumu ısırmasıyla birlikte refleksle omzuna bir tane geçirdim. Çok geçmeden de kahkahası kulaklarımı doldurmuştu.

"Sen manyak mısın Kaan?"

Omuz silkti.

"Bilmem, öyle miyim?"

"Az biraz var bence sende."

Söylediklerim onu gram etkilemezken koltuktan ayaklandı. Beni de kucağında kendisiyle beraber taşırken merakımı yenik düşerek "Nereye?" diye sordum.

"Odamıza. Evde baş başa kalmışken bu zamanı değerlendirmek lazım, öyle değil mi bebeğim?"

Sanki çok masum bir soru soruyormuş gibi yüzüme bakmaya devam ederken ona eşlik edip "Değerlendirmek lazım tabii," dedim. Kaan da cevabımdan memnun olmuş, yüzündeki geniş gülümsemeyle yatak odamıza girmişti...

yiğitvural: let me introduce my nephews; Çiçek ve Toprak :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

yiğitvural: let me introduce my nephews; Çiçek ve Toprak :)

kaançağdaş, aksamiroslava, selenderin, pamirdinger ve diğer 873 kişi beğendi

aksamiroslava: yaaa🥰🥰🥰

pamirdinger: olum çok tatlılar lan
yiğitvural: allahtan kaan'a çekmemişler
kaançağdaş: kahkaha şelalesi

selenderin: şunların şebekliğine baaakk🙈

kaançağdaş: ne hale sokmuşsun çocuklarımı
yiğitvural: valla bizde böyle

+482: yiğit'ten çocuğunuz olduğunu düşünsenize...

+993: Oha isimleri çok güzeeğğll🤩🤩

+115: allahtan kız iki tane çocuk doğurdu ha 100 kere paylaştınız

+672: daha düzgün bi isim bulamadınız mı çok alakasız olmuş

+850: ♥️♥️♥️

+926: keşke ingilizce başladığın cümledeki bağlacı da ingilizce kullansaydın...
        +199: duyarın da bu kadarı olmaz aq
        +456: some dilci problems

sizi daha fazla bekletmemek için yatmadan önce bölümü hemencecik yazıp atayım dedim, kontrol etme fırsatım olmadı maalesef o nedenle yazım ya da mantık hatası varsa şimdilik görmezden geliverin canlarım, sonra düzenlerim😚🤍

floral // baby ✓Where stories live. Discover now