Bu kurgu her türlü klişeyi barındırabilir ve mantık hataları içerebilir! Tamamen eğlence amaçlı yazılmıştır^^
Yazım hataları varsa şimdiden kusura bakmayın... Bölümleri de bilerek kısa tutuyorum çünkü neden olmasın hfjfhvbfkvhb
Şarkının bölümle alakası yok, sevdiğim için koydum ;D
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Önünde durduğumuz ihtişamlı villaya baktım. Maddiyatı pek önemseyen biri değildim ama oldukça zengin oldukları kesindi.
"Hazır mısın kızım?" dedi Kenan bey kolumu sıvazlayarak.
Yol boyu hiç konuşmamıştık. Ve Tamay'ın kötü bakışları da üzerimden hiç eksik olmamıştı.
Tamay cevabımı beklemeden kapıya doğru ilerledi ve zili çaldı. Yalnızca saniyeler sonra muhtemelen evin çalışanı olan kadın kapıyı araladığında onu itekleyerek içeri girdi.
"Bu çocuk beni delirtecek..." Esin hanımın mırıltısı kulaklarıma ulaştığında ona sorun olmadığını göstermek istercesine tebessüm ettim fakat buradan kaçıp gitmek istiyordum bir an önce.
Beklenti dolu bakışları beni bulduğunda derince bir nefes aldım ve içeri doğru adımlamaya başladım. Hemen arkamda olduklarını bilmek sebepsizce güvende hissettiriyor olsa da tedirgindim.
Evin içine girdiğimizde Esin hanım elini belime atarak beni sol tarafa, salona yönlendirdi. Bakışlarımla çekingen bir şekilde odayı tararken, Tamay dışında dört genç adam belirdi önümüzde.
Yüzlerinde anlamlandıramadığım bir ifade vardı. Ve gerçek şuydu ki, bakışları beni ürkütmüştü.
Bakışlarımı hepsinden kaçırıp ellerime sabitlediğimde Kenan bey kolunu omuzuna attı ve beni onlara yaklaştırdı.
"Bu en büyük abin Yekta, 27 yaşında ve polis kendisi." Gösterdiği kişi uzun boyluydu, polis olduğunu ispatlamak istercesine yapılı bir vücuda sahipti. Kahverengi saçlı ve mavi gözlüydü. Bana soğukça bakarken hafifçe tebessüm ettim istemeyerek.
Kenan bey eliyle Yekta'nın hemen yanında oturan oğlunu gösterdi. "Emir abin, 25 yaşında ve hemşire."
Bakışlarım onunla buluştuğunda başını sallayarak hafifçe selam verdi.
"Caner abin, 23 yaşında ve müzisyen." Yemyeşil gözleri vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse çok güzellerdi... "Ve bu da en küçük abin Barış, 21 yaşında. Tıp öğrencisi."
Hepsini süzdüm kısaca. Uzun boylu ve yapılı vücutlara sahiplerdi. Aynı zamanda buz gibi bakışlara...
"Oğullarım dillerini yutmuşlar Mayıscım, kendilerini tanıtma zahmetinde bulunmadıklarına göre."
