21 | Fırtına Koptu, Kız Çocuğu Öldü

16.2K 826 105
                                    


Hemen bölüme geçelim ama bölüm sonunu okuyun ok muyuz???

#Sezen Aksu - Ünzile

#Halil Sezai - İçim Paramparça | Bu şarkı, Barış'ın ta kendisi.

İyi okumalar^^


***

Bir müzik sesi vardı. Birisi hem gitar çalıyor, hem de şarkı söylüyordu ve üstelik sesi çok tanıdık geliyordu.

Merakla ilerledim sese doğru. Ayaklarım çıplaktı ve yürüdüğüm asfalt yoldaki irili ufaklı çakıl taşları batıyordu altlarına.

Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm...

Ses, beni evimizin bahçesine getirdi. Büyük bahçemiz kalabalıktı. Tanımadığım, yabancısı olduğum pek çok yüz vardı. 

Bahçe kapısını ittim, oldukça yüksek bir ses çıktı ama kimse dönüp bakmadı.

İçeri girdim, insanları aştım ve kurulmuş olan sahneye yaklaştım. Caner abim sahnedeydi, elinde gitarı vardı ve önünde ayaklı bir mikrofon.

Yüksel ailesi sahnenin önündeydi. Annem, Kenan bey, Emir abim, Tamay, Yekta ve Barış...

Biraz etrafıma bakındığımda, Yaren ve Fatih'i gördüm. Yaren, başını Fatih'in göğsüne yaslamış ağlıyordu. Sevda yengem ve Beran amcam hemen arkalarındaydı.

Dedem ve babaannem, birer sandalye tepesine oturmuştu. Babaannemin yüzü bembeyazdı, gözlerinden yaşlar akıyordu ama hareketsizdi. Dedem onun elini tutmuştu ama gözleri buğuluydu.

Deran amcam gülmüyordu. 

Deran amcam, neden gülmüyordu? Neden ağlıyordu?

Sonra Ali Asaf'ı, Mira'yı ve Yaman abiyi gördüm. Mira ellerini yüzüne kapatmıştı. Hıçkırıklarını duyuyordum ve omuzları sarsılıyordu. Ali Asaf'ın gözleri kızarıktı.

Alara Hocayı gördüm. Naz'ı, Sevim teyzeyi ve kızlarını.

Bir zamanlar anne dediğim o kadın bile buradaydı, yanında Şeyma vardı.

Neler oluyordu? Herkes neden toplanmıştı?

Onlara, artık ailem olan insanlara yaklaştım. Caner abim mikrofona eğildi, gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Defne'yi mi özlemişti?

"Bugün burada toplanma sebebimizi hala kabullenmek istemiyorum. Bu, bir kabus sanki ve ben birazdan uyanacağım..." Burukça gülümsedi, "Böyle olması için her şeyimi feda ederdim ama hayat, çok acımasız."

Gözlerini yumdu, derin bir nefes çekti ve gözlerini açtı.

Neden ağlıyordu hala? Oysa ona söylemiştim, ağlarsa gözleri çirkinleşirdi.

"Biz bundan bir süre öncesine kadar eksiktik. Ben yaşamak istemiyordum, ailem mutsuzdu. Sonra bir mucize oldu, Allah acıdı halimize belki, bilmiyorum. Bize onu gönderdi. O, bize sevmeyi ve sevilmeyi öğretti. Bedeni küçüktü, üflesek uçacaktı sanki ama kalbi kocamandı. Göğüs kafesinin altına tüm acılarını sığdırdı, bizi sığdırdı, bizi sevmeyi sığdırdı... Gülümsemesi hayatımda gördüğüm en huzur verici manzaraydı, sesi ninni gibiydi ve bakışları... Bakışları öyle derin, öyle anlamlıydı ki bazen saatlerce gözlerine bakmak isterdim."

Mayıs ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin