Jeon Jeongguk, doğumundan itibaren yaşadıkları yüzyılın deltasına eş olmak için eğitilir. Ancak Delta Kim Taehyung, öğrendiği hiçbir şeyle bağdaşmaz.
omegaverse.
Historical/Kingdom
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sabah hiç de şaşırtıcı olmayarak kas ağrılarıyla uyanan Jeongguk, onun şaşırtıcı olmamasınından daha kesin bir şaşkınlık içerisindeydi. Beline sarılı kollar, ensesindeki küçük saçları hareket ettirerek huylanmasına neden olan düzenli nefesler, deltanın haftalar sonra ilk kez sabah yanında olduğunu gösteriyordu. Jeongguk bir an sevişerek geçirdiği bir sabaha yalnız uyanmanın ne kadar kötü olabileceğini düşündü ve deltanın bunu kendisine yaşatmamasından dolayı ona bir kez daha hayranlık duydu. Delta kendisinin daha önce hiç keşfetmediği duyguları eğer kötü hissettircekse hiç deneyimlememesini sağlıyordu ve bu gerçekten inanılmazdı. Jeongguk dünyadaki en şanslı insan olduğunu düşünüyordu.
Sıcak havada tamamen kendi vücuduna yapışmış delta kendisine öyle huzur veriyordu ki Jeongguk ne kalkıp gece açık bıraktıkları teras kapısını kapatmaya yelteniyor ne de arkasını dönerek deltayı uyandırmak için bir çaba harcıyordu. Yalnızca küçük hareketlerle heybetli göğüse biraz daha sokuldu ve odaya yayılmış baskın delta feromonlarını soluyarak, uzun zamandır böyle bir sabaha uyanmamanın verdiği özlemle yatakta tembellik yaptı.
Yaklaşık bir saat hareketsiz kalmıştı ancak unuttuğu bir detay vardı ki delta eğer çalışmayacaksa oldukça uykucu oluyordu. Jeongguk ise pek sabırlı ve uyuşuk değildi, her ne kadar huzurlu olsa da sıkılmıştı. Bu yüzden sıkı kollar arasında zorlanarak arkasını döndü ve deltanın birbirine yaslı sık kirpiklerinde parmak uçlarını dolaştırdı, bu hareketiyle Taehyung huylanarak burnunu kırıştırmış ve gözlerini sıkmıştı, koskoca deltanın bu sevimli ifadesine kıkırdadığında ise beklediği gerçekleşti ve delta gözlerini uyuşukça araladı.
"Sırf sevimli gülüşünü yakalamak için uyandığıma inanamıyorum, hanımcı bir delta olmak üzereyim."
Jeongguk onun söylediklerine yeniden kıkırdadığında delta zaten sıkı olan kollarını biraz daha sıkarak omegayı heybetli bedeniyle iyice sarmaladı. Jeongguk her ne kadar bir omegaya göre yapılı da olsa deltanın kolları arasında küçük kalması kaçınılmazdı, delta da buna bayılıyordu.
"Biraz daha uyumama izin ver, daha sonra seninle ilgileneceğim."
Gerçekten de gözlerini kapattığında Jeongguk onu bırakırsa uyuyacağını anlamıştı. Her ne kadar eşinin yorgun olduğunu ve uyuması gerektiğini söyleyen bir tarafı da olsa, her zaman birlikte bu kadar vakitleri olmadığı için bırakmak istemedi. Bencillik yapıyor olsa dahi eşiyle olan nadir vakitlerini uyuyarak geçirmek istemiyordu.
"Ama... ben birlikte vakit geçirmek istemiştim." dedi kırık bir sesle. Eşinin kendisine olan zaafını kullanmayı yavaş yavaş öğreniyordu, tehlikeli bir durumdu ancak Taehyung yalnızca gülümsedi. En azından eşi yavaş yavaş da olsa kozalarından sıyrılan bir kelebek gibi içine kapanık, çekinik halinden sıyrılıyordu.
"Günaydın." dedi Jeongguk onun gülümsediğini görerek sevimli bir şekilde. Neşeli bir sabaha uyandığı her halinden belliydi. Harfleri keyifli keyifli uzatıyor, yüzünde kendisini oldukça şirin gösteren bir gülümsemeyle deltanın kalbini yerinden zıplatıyordu. Akıllara zarar bir çocuktu, delta onu pamuklara sarıp sevsin mi, yorgunluk sarhoşu olana kadar sevişsin mi seçemiyordu.
