Jeon Jeongguk, doğumundan itibaren yaşadıkları yüzyılın deltasına eş olmak için eğitilir. Ancak Delta Kim Taehyung, öğrendiği hiçbir şeyle bağdaşmaz.
omegaverse.
Historical/Kingdom
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gün ağarmış ve güneş en tepeye ulaşmışken bulutlar ardından, Jeongguk gözlerini çıplak omuzlarında hissettiği hafif dokunuşlarla araladı. Hala uyku sersemi olmasından kaynaklı pek bir şeyi idrak edemiyor olsa da dün gece yattığı yerde, deltanın sıcak göğsünde, olduğunu kavrayabilmişti. Muhtemelen hafifçe omzunda ve sırtında gezinen dokunuşlar da eşine aitti.
Kaşınan burnunu deltanın sıcak göğsüne sürterek rahatsız edici hissin kaybolmasın için çabaladığında kendini tutamadan bir de öpücük kondurdu. Böylece altında uzanan delta, eşinin uyandığını anlayabilmişti.
"Günaydın sevgilim." dedi delta kısık sesiyle. Eşinin uyanma çabası sırasında yüksek ses kullanarak onu rahatsız etmek istememişti. Üstelik normalde erken uyanan Jeongguk olmasına rağmen hala uyuyor olması onun ne kadar yorgun olduğunu açıkça gösterdiği için ona kıyamıyordu da. Bu yüzden uyanması üzerinden saatler geçmiş ve çoktan güne başlamış olması gerektiği halde yataktan çıkmaya çabalayarak onu rahatsız etmemişti.
"Günaydın." diye karşılık verdi omega eşine. Sesi kısık çıkmış ve boğazı biraz acımıştı. Yavaş yavaş ayıldıkça her tarafının ağrıdığını hissedebiliyordu. Saç dipleri bile acıyordu ve kendisi zevkten mi çekiştirmişti yoksa Taehyung'un sert hareketlerine maruz mu kalmıştı emin değildi.
"Kalkalım mı artık? Öğlen oldu."
Jeongguk kendisi bu kadar bitkinken eşinin böylece dinç olmasına sinir olmuştu birden. Nasılsa ona giren çıkan bir şey yoktu ve lanet olası güçlü kurdu sebebiyle ne yorgunluk ne de bitkinlik hissediyordu. Sözde narin olan omegalardı ama eşit değillerdi bir kere.
"Konuşma hiç, sinir oluyorum." diye terslendi bu yüzden. Evet, yaparken çok zevk almıştı ama neden bedelini tek başına ödüyordu onu anlamamıştı.
Taehyung kendini tutamadan kıkırdadı. Bunun eşinin huysuzluğunu artıracağını biliyordu ama bu halleri öyle tatlı gelmişti ki kollarının arasına aldığını omegayı içine hapsetmek istiyordu.
"Ne yaptım şimdi ben?"
"Bir de soruyor musun ya? Kılımı kıpırdatamıyorum."
Taehyung ister istemez eşinin nazına yenildi ve onun saçlarımı yüzünden çekerken "Gerçekten mi? Ben hoşuna gittiğini düşünmüştüm... Jeongguk kötü müsün gerçekten de?" demişti. Omuzlarının altından kapalı olan örtü bir kısmını gizlese de, vücudundaki izler görünüyordu Jeongguk'un. Kendisi pek bir şey hissetmediği için empati yapamıyordu ve uyuduğu için sızıları geçmiştir diye düşünmüştü. Omegası sızlanırken tatlı görünüyordu ama belki de kendisi onu öyle görmüştü, belki de gerçekten acı içindeydi.
Jeongguk onun bakışlarından geçen düşünceleri yakaladığında biraz doğruldu ve eşinin pürüzsüz yanağını okşadı. "Of Taehyung. Nazımı da hiç çekemiyorsun ama."
