Jeon Jeongguk, doğumundan itibaren yaşadıkları yüzyılın deltasına eş olmak için eğitilir. Ancak Delta Kim Taehyung, öğrendiği hiçbir şeyle bağdaşmaz.
omegaverse.
Historical/Kingdom
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Delta içinden bir parçanın koptuğunu, hastalıklı bir hücrenin tüm bedenine yayıldığını hissediyordu. Bedeni ona ihanet etmiş gibi hareketsizdi. Oysa içten içe eşine doğru atılmak, onun büyük bir acı ve korkuyla titreyen bedenini sarmalamak istiyordu. Kurdu da ona bu konuda yardımcı değildi, olası bir evladını kaybetmiş olmak onun için de bir o kadar zordu. Yine de, Taehyung eşi bu haldeyken metanetli olmalı ve kendi duygularını geri plana atmalıydı. Onun kendisinden daha çok yardıma ihtiyacı vardı.
Bu yüzden tüm bedenine karşı bir savaş başlattı ve odayı inleten adımlarla eşine yaklaştı. Yatağa onun yanına yaklaşıp göğsüne çekerken "Doktor çağır." demişti Jimin'e. Jimin ise onu duymuyor gibiydi. Öyle endişeli öyle şoktaydı ki kulakları dahi uğulduyor, deltayı duymasını engelliyordu. Taehyung bu sefer daha yüksek sesle "Jimin!" dedi bağırarak. Sesinin tüm sarayı inlettiği aşikardı. Omega sonunda sıçrayarak deltaya döndüğünde "Hekimi buraya çağır, çabuk!" diye devam etti. Jimin odadan koşarak ayrıldığında bağırdığı için yerinden sıçrayan ve hala titreyen eşinin saçlarını öptü. "Tamam güzelim, sakin ol, ben buradayım."
Delta aslında omega kadar titriyordu ama kollarını eşine sıkı sıkı sarabilmişti. Odaya feromon yayıyor, eşini bulduğu için artık hıçkıra hıçkıra ağlayan omegasına destek olmaya çabalıyordu.
"Taehyung, çok kanamış, be-bebek mi, bir şey mi oldu?" derken aslında onun da bir cevaba sahip olmadığını biliyordu omega ama tek dayanağı oydu. Sabah uyandığında gördüğü manzara aklını yitirmesine sebep olmuştu. Kendi canı umurunda bile değildi. Ağrıyan kasıkları, ara ara aktığını hissettiği kan gerçekten umurunda değildi. Tek isteği bebeğin iyi olduğunu duymaktı.
Gözleri bir an yeniden bacaklarına kaydığında yeniden çığlık attı ve ağlaması şiddetlendi. Bir kabus olmasını umuyor, avuçlarıyla deltanın kıyafetini sıkı sıkı kavrıyor ve uyanmak istiyordu ama nafile bir çabaydı.
"Shh, bakma oraya. Bana bak." Delta ellerini yanaklarına yaslayıp omegasının güzel yüzünü kendine çevirdi. "Bana bak sevgilim, buradayım, tamam mı? Yanındayım."
Ancak Jeongguk'un, eşinin gözyaşları ile ıslanmış yüzünü gördüğü zaman acısı katlandı. Her zaman bir bebeğin hayalini kuran deltaya, sahip çıkamadığı bebeği yüzünden çektirdiği acıya dayanamadı. Yine de sığınacak başka kimsesi yoktu. Başını onun göğsüne yaslayarak yüzünü gizledi. Ağlamasını durduramıyor, düzgün konuşamıyordu.
"Özür dilerim. Benim yüzümden, ben... ben onu istemedim diye gidiyor. Ama sana yemin ederim, Taehyung sana yemin ederim bir şey yapmadım. Ben, ben ona asla zarar vermek istemezdim, dışarıdan nasıl görünüyor biliyorum ama yemin ederim, ona bir şey yapmadım."
Taehyung duyduklarıyla buz kesti. Aklının ucundan dahi böyle bir şey geçirmemişti, şimdi ise Jeongguk böyle yaparak kendini yiyip bitirecekti. Evet, bir bebek için henüz hazır olmadığını düşünmüştü ancak onun değil kendi çocuklarına, herhangi bir canlıya zarar verebileceğine ihtimal vermiyordu. Üstelik son zamanlarda onun bu fikre ne kadar alıştığını görmüştü. Eli ayağı tutmuyordu artık, dağılmak üzereydi ancak önce çoktan dağılmış eşine destek olmak zorundaydı.
