Özür

9K 525 138
                                    

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

UFUK' DAN

Ebru' nun zoruyla buraya gelmiştim. Yetmezmiş gibi bir de aldığı çiçeği elime tutuşturmuştu, vermem için. Nişanlı diye bir tebrik etmediğim bir de takı takmadığım  kalmıştı.

Bir an önce gitmek istiyordum.

Salon da oturmuş amcası ile sohbet ediyordum. O kıl kuyruğun babasıydı.

Bir ara Ahu' nun annesi ve babasını sormuştum. Konuyu çok uzatmadan on sekiz yıl önce ikisinin de vefat ettiğini söylemişti. Zor bir  durumdu.

Üzülmüştüm ikisinin adına. Ortalama beş yaşındayken kaybetmişti annesi ve babasını. Çok zor bir durum.

Sessizlik hakimken birden Merve' nin o kıl kuyruğu sorması ile yine sinirlerim bozulmuştu.

-Buket Barış ağabey nerede?

-Ben de soracağım soracağım ama bir türlü soramadım nişanlın niye gelmedi? İşimi mi çıktı Ahucuğum.

-Kim nişanlı? Kiminle nişanlı? Yanlış anlıyorum değil mi?

-Ahu ve Buket 'in ağabeyi. İsmi Barış 'dı değil mi?

-Kim uyduruyor bunları?

-Dün oğlunuz söyledi, değil mi Ahu?

-Olur mu öyle şey. Bizim oğlan her zaman ki kesin Ahu' nun veya kardeşinin etrafında karşı cinsten birini görmüştür, sırf uzak dursunlar diye öyle söylemiştir.

-Yani nişan falan yok.

-Tabi ki yok Ebru kızın. Olması da imkansız. Barış, Aras ve Ahu ile süt kardeş.

-Gerçekten mi?

-Bizim iki oğlan da kardeşlerinin yanında kimseyi görmek istemezler, muhtemelen nişanda birinin ters hareketini görmüştür o yüzden öyle demiştir Ebru kızım. Kızım sen niye bu kadar şaşırdın ki? Mutlu olmuş gibisin.

-Ha, yok, yani size öyle gelmiş.

Nişan falan yoktu. Ahu kimseyle nişanlı değildi. Dünden beri huzursuz nefes alıp vermelerim sona ermişti. Rahatlamıştım.

Yanımdakilerinde mutlu olduğunu biliyordum. Görkem masanın altından bacağımı sıkarken, Selçuk da çaktırmadan omzuyla omzuma vurmuştu.

Artık afiyetle yemek yiyebilirdim. Tabağımın boş kısmına servis tabağından sarma alarak koydum.

-Anne bunlar nasıl sarma. Bunlar sarma değil bildiğin dolma olmuşlar.

-Oğluşumun sardığı sarmalara laf ettirmem.

-Ne yani ağabeyim mi sardı?

-Evet. Daha doğrusu sarmak zorunda kaldı.

Ağzımdaki sarmayı zorla yutup su içtim. Şerefsiz yüzünden dünden beri ne yaptığımı bile bilmiyordum. Kalbime indirecekti.

-Oğluşum kelimesi galiba anneler arasında meşhur galiba. Ufuk' un da annesi oğluşum diye seviyor bu çam yarmasını.

Solumdaki Görkem 'e tam söylenecekken kafamı kaldırdığımda ağabeyinin elinden tutup kulağına fısıldayan Ahu' yu görünce içimden bir şeyler kopmuştu.

İkisinin en hassas noktası belki de tek hassas oldukları noktaydı. Anne ve baba özlemi.

Kimse fark etmemişti bu halleri. Ben de konuyu değiştirmek adına Aras' a yönelik konuşmaya başladım.

VİRAHA (FİNAL) Where stories live. Discover now