Oyun

4.7K 301 34
                                    

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar ...🍭🍭

-Bebeğimiz ile tanışmaya gidelim mi annesi?

-Gidelim.

Anlımdan öpüp ayaklanmıştı. Uzattığı elini tutup ben de ayaklandım.

-Şey, biz gidelim dedik ama bu saatte doktor bulabilir miyiz? Saat sekize geliyor. Yarın öğle arasında gitsek?

-Ee onlarda öğle arasında olur.

-Haftasonu?

-Yarın öğle arasında bir saat erken çıkabilir misin?

-Bilmiyorum, ayarlamaya çalışırım.  Çalışmasına ama sen ne yapacaksın ki?

-Aklımda var bir şeyler... Aç mısın? Yemek yedin mi?

-Kahvaltı etmiştim.

-Gün bitmek üzere,  bütün gün sadece kahvaltı üzerinde mi idare ettin?  İnanamıyorum sana... Masa hazır zaten. Sen otur burada, ben yemekleri ısıtıp çağırırım seni.

-Yardım etseydim.

-Yemeğini yiyerek en büyük yardımı yaparsın. Şimdi ben çağırana kadar kalkma yerinden.

Bir şey söylememe fırsat vermeden salonun ışığı açıp mutfağa geçmişti.

Ufuk 'un arkasından bakmayı kesip geriye yaslanarak elimi karnımın üstüne koyarak gözlerimi kapattım. 

-Annemm... Buradasın, benimlesin.

Dakikalar sonra Ufuk' un seslenmesi ile ayaklanıp mutfağa geçtim.

Ufuk yemekleri doldurmuş, suları dolduruyordu.

Her zaman ki yerime oturunca Ufuk da karşıma oturmuştu.

-Afiyet olsun.

Göz kırpması ile çorbamı içmeye başladım.

-Bizimkilere ne zaman söyleriz?

-Yarın doktora gidelim. Ondan sonra arayıp söyleriz.


....


Sohbet ederek yemeğimizi yemiştik. Ufuk ile beraber mutfağı toparlamıştık. Ufuk kendine kahve yaparken bana da meyve suyu doldurunca salona geçmiştik.

Ufuk koltuğa oturunca sırtımı göğsüne yasladım. Eli anında karnımı bulunca elimi elinin üstüne koydum.

-Korkunu anlıyorum. Ben de korkuyorum ama daha farklı olacak. Daha dikkatli olacağız. Allah'ın izni ile sağsağlim kucağımıza alacağız bebeğimizi.

-İnşaallah.



....


Sabah Ufuk' un zoruyla kahvaltı yaparak , adliyeye geçmiştim.

Öğle arasından önce çıkacağım için işlerimi hızlı hızlı halletmiştim.

Çalan telefon ile elimdeki kalemi bırakıp telefonu almıştım. Arayan Ufuk 'du. Çok şaşırmıştım. Halbuki hiç (!) aramazdı.

-Söyle Ufuk?

-Söyle mi?

-Allah aşkına on dakika da bir arıyorsun. On dakika içinde hiçbir şey değişmedi. Tahmini beş dakikaya çıkarım.

-Neden daha önce söylemedin? Nasıl seni almaya geleceğim? Yetişemem.

-Gelme. Yahu kaçtır söylüyorum. Buraya boşuna gelip zaman kaybedeceksin. Sen askeriyeden hastaneye geç, ben de buradan.

VİRAHA (FİNAL) Where stories live. Discover now