İzin

4.6K 356 81
                                    

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

-Ne saçmalıyorsun sen? Kendini temize çıkarmak için şimdi de beni mi kullanıyorsun? Amacın kendini haklı gösterip vicdanını mı rahatlatmak?

-Böyle bir şey yapmaya niyetim yok. Ben hatalarımın farkındayım. Yıllardır vicdanımın sesini susturamadım, bu saatten sonra da susturamam merak etme sen. 

-Derdin ne öyleyse?

-Derdim mi? Yıllardır herşeyi tek başıma yüklemekten yoruldum. Herşeyin sorumlusu gibi gösterilmekten yoruldum.

-Herşeyin sorumlusu sen değil misin, güldürme beni Allah aşkına.

-Ne yaşadın mesela sen? Çok merak ettim.

-İşte bu. Ne yaşanırsa yaşansın hep ben diyorsun. Kendi açından bakıyorsun. Bana diyorsun ya, beni anlamıyorsun diye. Peki sen kendini benim yerime koydun mu?

-Ne diyorsun sen?

-O evin kapısından her içeriye girdiğim de beni başkalarına şikayet etmelerini diyorum. Aldığım nefes kadar başkalarına anlatmanı diyorum.

-Yine saçmalama saatin gelmiş. Neyden bahsediyorsun sen?

-Evde yaşanan herşeyi arkadaşına, kuzenine anlatmandan bahsediyorum.

-Yaşadıklarımı tabi ki arkadaşımla paylaşacağım.

-Aksini söylemiyorum. Sen arkadaşına, kuzenine anlattın. Onlarda kimi gördüyse ona anlattı değil mi?

-Böyle bir şey olamaz! Kendini haklı çıkarmak için saçma sapan bahaneler uydurma.

-Defalarca kendi kulaklarımla duydum. Yaptığım herşeye bir kulp bulup arkadaşına anlattın.

-Yaşanların tek nedeni olanları arkadaşıma mı anlatmam? Gerçekten yaşananlar bu kadar basit mi? Ben arkadaşıma anlatmasaydım sen evliliğimizin ilk günlerindeki gibi mi olacaktın?

-Evet!

-Sen busun işte. Tam olarak bu. Yine üste çıkıyorsun.

-Şöyle söyleyeyim. Sen bana her fırsatta Selçuk' a dert yandığımı söylüyorsun ama aynı şeyi neredeyse hergün sen yapıyordun. Askeriden beş de çıkmama rağmen yediden önce o eve giremiyordum. Neden biliyor musun , arkadaşına dert yanmanı duymamak için.

-Sen, na...

-Unuttun mu eski kocan asker. Gerçi asker olmama gerek yok. Telefon da konuşurken kendini o kadar kaybediyordun ki beni fark etmiyordun bile.... Sen arkadaşına neye dert yansan o davranışı yapmamaya özen göstersem de sana yaranamıyordum. "Ben onun için ailemi bırakıp buralara gelmişken, o geldiği gibi uyuyor" buna benzer cümleleri defalarca ağzından duydum. Yahu ben başımı dizlerinin üstüne koyup gözlerimi kapatınca dünyanın en mutlu insanı oluyordum. Ama sen onu da istemiyordun. Beraber dışarı çıkınca da mutlu olmuyordun. Söylesene benim ne yapmam gerekiyordu? Karşına geçip konuşsam sürekli ağabeylerinle ya da başkaları ile kıyaslamaya geçiyordun. Ulan yumurta kızartsam bile ağabeyim şöyle yapıyor, daha güzel oluyor diye söyleniyordun.

Tepki vermeden onu dinliyordum. Kussun bakalım içindeki herşeyi.

-Ulan o evde yaşanan şeylerden herkesin  haberi vardı. Eve gelen faturadan tut, saat kaç da yatağa girdiğimize kadar... Bana hep derdin ya orası bizim evimiz, bizim özelimiz, kimse bilmeyecek diye ama ne yaşadıysak herşeyi herkese sen anlattın.

VİRAHA (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin