-1-

10.1K 283 493
                                    

♥ Vote atmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayınnn. Motive olmak için desteğinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler. 

♱♱♱

  - İlk Perde-

     Tanrı çamurdan Adem'i yarattı.

     Ona yaşam nefesi üfleyip can verdi ve Cennet Bahçesi'ne yerleştirdi.

     İnsanların atası doğdu.

Diğer tüm canlıların üzerinde egemenliğe ve üstünlüğe sahipti. Ona her şeyi verdi. Tüm bu nimetlerin arasında istediği gibi gezecek, dört nehirden istediği kadar içecek, biri dışında tüm ağaçların meyvesinden yiyebilecekti. Adem de onun sonsuz merhametine ve cömertliğine secde etti. Böylece aralarında kutsal bir Tanrı-Kul ilişkisi gelişti.

Rab'be minnettardı. Günlerce bu bahçede gündüzünü gece, gecesini gündüz edip yalnızlığını hissedene kadar dolandı.

Tanrı hüznünü gördü ve kulu için üzüldü. Ona uygun bir yardımcı yaratmaya karar verdi. Ardından Adem'i derin bir uykuya yatırıp kaburga kemiklerinden birini Havva adında bir kadına dönüştürdü.

Meleklerini çağırıp ona secde etmelerini emretti fakat içlerinden biri kibirlendi. Ben ateşten yaratıldım, o çamurdan... dedi. Ateş daha üstündür.

Tanrı çok öfkelenmişti. İkinizi de ben yarattım ama onu senden üstün kıldım. Buyruğuma karşı geliyor ve kulum olarak yerini unutuyorsun. dedi. Sesi göğü sarsıyordu.

Sen herkesten itaat bekleyen ve boyun eğmeyene zulmeden bir zalimsin. diye karşılık verdi secde etmeyen melek.

Tanrı onun kendini daha fazla aşağılamasına müsaade etmeyecekti. Haddini aştın İblis! Işıktan ayrıldın, karanlığa geçtin, günahla kirlendin ve düşmanım olmayı seçtin. Bu seçiminin sonuçlarıyla yüzleşeceksin.

Onu cennetten kovdu. Yeryüzüne sürgün etti. Ateş diyarına mahkum etti. Şeytan o gün Tanrının kullarını ayartıp teker teker yoldan çıkarmaya ve kendi kıyametini yaratmaya ant içti.

Sonra günlerden bir gün bir yılanın bedenine bürünüp topraktan yaratılanın yanına gitti. Ona ve Havva'ya yasak olan ağacın meyvesinden yerlerse ölmeyeceklerini, iyiyi ve kötüyü bileceklerini ve Tanrı gibi olacaklarını söyledi.

Adem ve Havva ona inanıp meyveyi yediler. Daha sonra çıplaklıklarının farkına vardılar. Utanç duygusunu tattılar. Masumiyetlerini kaybettiler.

İtaatsizlikleri yüzünden Tanrı onları kovdu. Sonsuzluğu onlardan aldı ve acıya maruz bıraktı. İnsanoğlu bu cezayla akıllanır sandı. Öyle olmadı.

    İnsan öyle acizdi ki her defasında günahın büyüsüne kapıldı. Kovulmuş melek her zaman biliyordu. Onların zayıf noktasını keşfetmişti. İnsanoğlu asla durmayacaktı.

Onlar kendinden bile daha tamahkâr, daha doyumsuz ve daha caniydi. Sapıtmaları için ufacık bir kıvılcım yeterdi.

Şeytan zekiydi, yaratan ise umutlu. Dünya onların satranç tahtası, insanlar da bir o yana bir bu yana sürüklenen taşları oldu... İnsan yükseklerde bir yerde kukla gibi oynatıldığından habersiz yeryüzünde çoğaldı, çoğaldı. 

ZEHİR [+21]Where stories live. Discover now