-7-

1.6K 108 23
                                    

 ♥ Aşklarım geçmiş bayramınız kutlu olsun. Yeni bölümle geldim. Bayram olmasına rağmen haftanın her akşamını bölümü yazmaya ayırdım. Lütfen emeğimin karşılığında vote ve yorum atıp beni desteklemeyi unutmayınnnn. 

♱♱♱

     Uzay, Selin'i kucaklayıp duvara yaslamıştı. Pantolonunu aşağı sıyırmıştı. Kalçası açıktaydı. Siyah gömleğinin düğmeleri sonuna kadar açılmış göğsünü çıplak bırakmıştı. Güneş ışığı dövmelerin kapladığı beyaz teninin üzerinde yansıyordu. Kucağındaki kadının bacaklarını avuçlarının içinde sıkıyordu. Ellerindeki kemikler belirginleşmişti. Nefes nefeseydi. Kömür karası saçları terden nemlenmiş yüzüne dökülmüştü. Aralanmış kuru dudakları kendinden geçmiş olan kadının boynuna değdi. Selin duvarla Uzay'ın arasında ezilmişti.

Manolya şaşkınlıktan ve korkudan ne yapacağını bilemeyip geri çekildi ve kapının yanındaki duvara yaslandı. Soluğu hızlanmıştı. Elleriyle ağzını kapattı. Şok etkisi tüm vücudunu ele geçirmişti.

Selin bu mu? Tekrar onlara bakmaya cesaret edemedi. Okulunun, yeni hayatının ilk gününde içinde kaldığı duruma lanet okuyordu. Oğlanın öğrencilerden biri olduğu barizdi. Genç görünüyordu. Öğrencisiyle mi sevişiyor? İstemsizce öğürme refleksi gösterdi. Midesi bulanmıştı. Gitmeliyim. Böyle bir şey görmedim. Kendini aksine inandırmaya çalışarak koridora atıldı. Merdivenlere doğru koşmaya başladı. Böyle bir olaya hiç şahit olmadım. Ayakkabısı zemin üzerinde ufak bir gıcırtı sesi çıkarınca soyunma odasındaki çift irkildi.

 Selin "Biri var!" deyip hızlıca Uzay'ı itti. Uzay alelacele pantolonunu kalçasına çekip kapıya koştu. Karanlık koridora çıkarken fermuarını kapatıyordu.

Manolya merdiven boşluğunun ardındaki duvara saklandığı için Uzay onu görememişti. Bir süre ıssız koridora göz gezdirip gömleğinin düğmelerini iliklemeye başladı. Bu vakitte burada birinin olmasına imkan yoktu. Tüm öğrenciler ve öğretmenler dersteydi.

Manolya, yabancı oğlanın yavaşça kendine yaklaşan adım seslerini dinlerken korkudan ve koşmaktan dolayı nefessiz kalmış, hızlı hızlı soluklanıyordu. Kalbi göğsünde patlayacak gibiydi. Merdivenleri çıkarsa ses çıkarıp yerini belli edebilirdi bu yüzden olduğu yerde mıh gibi çakılıp kalmıştı.

Uzay onun olduğu duvarın köşesine kadar yaklaştı. Merdiven boşluğuna bakacağı esnada Selin'in ağladığını duyunca duraksayıp tekrar soyunma odasına döndü.

Manolya onun kendisinden uzaklaşan adım seslerini dinlerken yumduğu gözlerini açıp derin bir nefes verdi. Az kalsın yakalanacaktı. Sanki kötü bir şey yapan benmişim gibi korkuyorum. Yakalansaydı neler olacağını nereden bilebilirdi?

Uzay, tekrar Selin'in yanına gelip ona yaklaştı ve kollarını okşamaya başladı. "Lütfen yapma! Kimse yoktu." Kadının gözleri dolmuştu.

"Birinin gördüğüne eminim!" diye sızlandı. Uzay'ın gözlerine bakamıyordu. Zemini seyredip olası ihtimalleri düşünmeye başlamıştı. Telaş içinde saçlarını avuçlayıp "Biri gördü." dedi.

Uzay eliyle koridoru gösterirken gayet sakindi. "İnan bana kimse yoktu."

"Biri öğrenirse mahvolurum!" Parmakları saçlarının arasında dolanıyordu. Büyük ihtimalle işinden olurdu. Ayrıca insanlar arasında kötü anılacaktı.

"Sakin ol tamam mı?" Başını ellerinin arasına alıp gözyaşlarını silmek istedi fakat Selin onun ellerini itip tesellisini reddetti. 

"Bunu artık yapamayız!" Yakalanma korkusu soğuk su etkisi yaratmış, şehvetin kararttığı gözleri açılmış ve gerçekler yüzüne tokat gibi çarpmıştı. "Buraya bunun için gelmedim... Başıma bela almak için..." Başını iki yana salladı. Bir süreliğine gençlik heyecanını yeniden hissetmek güzeldi fakat aralarındaki tuhaf ilişki bitmeliydi. Uzay'ın gözlerinin içine bakıp umutsuzca "Artık bunu yapmak istemiyorum." dedi.

ZEHİR [+21]Where stories live. Discover now