-8-

1.4K 107 29
                                    

 ♥ Yeni bölümle geldim bebeklerimmmmmmm... Vote atmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayınnn. Motive olmak için desteğinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler. ♥

♱♱♱

   Olayın yaşandığı yere ulaştıklarında iki yabancının Atlas'ı dövdüğünü gördüler. Adamlardan biri onu ağaca yaslamıştı. Kendine vurmak üzereyken "Hayır hayır!" deyip ellerini yüzüne kaldırdı. "Yüzüme zarar verme! Yakışıklılığım benim her şeyim." Korkulu gözlerle adama bakıyordu.

"Unutma! Bu sadece patrondan bir uyarı!" dedi adam kaba saba bir aksanla. Yalvarmasına rağmen o yumruk yüzüne inmişti.

Acı içinde kıvranmaya başlayan gencin tuttuğu yakasını bırakıp yere itti. Arkada kollarını bağlamış onları seyreden arkadaşına başıyla arabayı işaret edip "Gidelim." dedi. "Dersini almıştır." Birlikte arabaya yöneldiler. Sürücü koltuğuna geçenin yüzünün yarısı yanmıştı, saçları yoktu. Geniş çenesi ve kemikli burnuyla korkunç bir çehreye sahipti. Diğer adam ise kel olana göre daha sıska, uzun sakallı ve uzun saçlıydı. Tehlikeli tipler olduğu belli olan adamlardan iri yarı olan, arabaya binmeden hemen önce kendini seyreden kızlara korkutucu bir bakış attı. Saldırgan tavırlarını birilerinin görmesini umursamıyordu.

Arabanın kapısını çekmeden önce farklı dilde diğer adama bir şeyler söyledi. Manolya hangi dil olduğunu anlayamadan kapı kapandı. Arabayı çalıştırıp gözden uzaklaştılar.

Kızların tüyleri diken diken olmuştu. "Onları daha önce hiç görmedim!" dedi Mina. Atlas ile ne gibi bir bağlantıları olabilir?

O kim olduklarını bilmiyorsa Manolya'nın bilmesine hiç imkan yoktu.

Vakit kaybetmeden yerde acı içinde kıvranan Atlas'ın yanına koştu. Oğlan doğrulmaya çalışıyordu. Yediği yumruk yüzünden kaşı patlamıştı. Elini değdirip parmaklarına bulaşan kana baktı. "Sikeyim!" Sızlıyordu fakat büyütülecek bir şey olduğunu düşünmüyordu. Yine de adamların şiddete başvurmasına öfkelenmişti. Arabanın arkasından yola doğru baktı. "Lanet orospu çocukları!" diye mırıldandı. Başıma gelene bak.

"Atlas!" diye birinin seslendiğini duyunca arkasına döndü. Mina kendine doğru koşuyordu. Onun için çok endişelenmişti. "İyi misin?"

Atlas yüzünü ellerinin arasına alan kıza bakarken afallamıştı. Onu burada görmeyi beklemiyordu. "Burada ne halt yiyorsun..." Kızın arkasında bir de Manolya'yı görünce "...nuz?" diye zamir ekini çoğul ile değiştirdi. Ayıkla şimdi pirincin taşını... Yavaş adımlarla onlara yaklaşan kıza bakmaya devam ederken Mina kaşındaki yaraya dokununca acı içinde yüzünü ekşitti. Yanağına doğru akan kan teninde yol edinmişti.

Mina yeniden "İyi misin?" diye sordu. "Senin için çok endişelendim! O adamlar kimdi?"

Atlas kızın ellerini yüzünden çekti. Tavrı kabaydı. Ona açıklama yapmak başını daha fazla belaya sokmak demekti. "Lütfen kes şunu!" Karım gibi davranıyor. Mina'nın ona karşı bu kadar hızlı romantik duygular beslemiş olması garip hissettirmişti. Sevgiye yabancı, ilişkilere uzak, bağlanmaya karşı biriydi.

"Hayır!" dedi Mina. Sana değer verdiğimi anlamalısın. Annesi gibi kıymet verir, koruyup kollarsa karşılık olarak aynı şekilde sevileceğini düşünmek gibi bir yanılgıya kapılmıştı. "Hastaneye gideceğiz! Annemi arayacağım..." Telefonunu çıkardı.

Atlas onun Nehir'i arayacağını duyunca öfke patlaması yaşayıp "Hayır aramayacaksın!" diye bağırdı. Telefonu elinden çekip alışı oldukça kabaydı. Haddini aşıyordu.

ZEHİR [+21]Where stories live. Discover now