Take Me For A Ride /MewGulf

1.bölüm - Kafa Karıştıran Düşünceler

Tekerlekler kızgın asfaltta kayıyordu. Siyah jantlı, kırmızı şeritli, metalik görünümlü Harley-Davidson marka motorsiklet caddedeki arabaları sollayarak ilerliyordu. Asfalttan yansıyan güneş ışınları sürücünün kaskının altından bile gözlerini kısmasına neden oluyordu.

Köşelerde esnaf dükkanlarının sıralı olduğu biraz işlek bir caddeden geçiyordu. Trafik ışıkları son anda motorun geçmemesini söyleyen uyarıcı renge büründüğünde sürücü buna aldırmadı ve aynı hızla devam etti.

Yan yoldan dönen ve kendisine geçiş izni verilen bir araba hızlanarak yola koyuldu. Diğer yönden gelen motorsikletli adamı göremedi. Motorsiklet sürücüsü aniden çıkan arabayı fark ettiğinde direksiyonu kırdı.

Motor yan yatıp arabanın aksi yönünde yerde sürüklendi. İki aracın çarpışması engellendi. Fakat sıcak asfaltta kayan ağır metal parçasıyla birlikte yerde metrelerce sürüklenen sürücü olay karşısında kaskının altından küfretti.

Ellerine giydiği koruyucu eldivenler ve kafasındaki kaskı sayesinde herhangi bir yaraya sahip olmadı. Yalnızca sürüklendiği sırada asfalta denk gelen kolunun üstünde deri ceketi sürtünme etkisiyle soyulmuştu. Cekete dünyanın parasını verdiğini hatırladığında bir küfür daha savurdu.

Arabanın sürücüsü motorsikletin sürücüsünün dikkatsizliği yüzünden sinirlenerek yoluna devam etti. Durup bir göz ucuyla bakma zahmetine bile girmemişti. Trafik magandaları böyle şeyleri hak eder diye düşünmüştü.

Motorsiklet sürücüsü hala tekerlekleri dönmeye devam eden yan yatmış motoruna uzanıp anahtarı kontakta çevirdi ve motoru durdurdu. Olayın şokuyla sersemlemişti ve anahtarı çevirirken elleri titriyordu.

O sırada asfaltta koşturan bir çift ayak ona doğru yaklaştı. Yanına çöken bir beden endişeli bir şekilde motorsiklet sürücüsünün omzuna dokundu. Sürücünün kaskı kazadan sonra hasar almıştı ve dışarıyı görmesini sağlayan ön camı çatlamıştı. Ayrıca diğerinin ilgiyle yönelttiği sorular kulaklarına boğuk geliyordu.

Sürücü kaskını çıkardı. Saç diplerine kadar terlemişti. Alnından süzülen damlalar çenesinden boynuna bir yol çiziyordu. Nihayet ona yardıma gelen adam gözlerinin odağına girdiğinde etraflarındaki hava yoğunlaştı.

Yirmili yaşlarının başında gibi gözüken bir çocuk şaşkın ve korkmuş bir suratla tam karşısında diz çökmüştü. Esmer teni güneş altında parlak ve yumuşak görünüyordu. İrice açtığı endişe parıltılı kahve gözleri şimdi karmaşık duygulara kapıldığını belli edercesine bulutlanmıştı. Dolgun dudakları hafifçe aralıktı. Üstünde sarı bir tişört ve modaya uygun kot pantolon vardı. Önünde göğsünde minik bir papatya figürü olan mavi bir önlük bağlıydı. Dükkanlardan birinde çalışıyor olduğu açıktı. Garson mu acaba, diye düşündü diğeri.

Esmer çocuk ise o sırada kaskın altından çıkan surat karşısında donup kalmıştı. Yakışıklı adam kanını kaynatmıştı. Esmer teninin kızarmaya başladığını hissedebiliyordu. Resmen olduğu yerde bu yabancı için dibi düşmüştü.  Adamın sert mizacını belli eden keskin yüz hatları vardı. Terlemiş darmadağın saçları bile özenle şekil verilen çoğu saç stiline göre daha karizmatikti. Sağ kaşının üstünde parlayan piercing biçimli kaşlarını daha belirgin yapıyordu. Kulak memesinden kıkırdağa kadar iki kulağı da küpelerle kaplıydı. Baştan ayağa siyah giyinimli olması yapılı vücudunu daha sergilenebilir gösteriyordu. Deri ceketinin altında dokunulmayı bekleyen kaslı bir üst bedenin hayaliyle esmer çocuğun başı dönmüştü.

Nihayet kendine geldiğinde bakışlarıyla karşısındaki adamı taciz ettiğinin farkına vardı. Utancından daha çok kızardı.Karşısındaki adam bir kaza geçirmişti ve yaralı olabilirdi. O ise utanmasa kendini tanımadığı bu yabancının kolları arasına atacaktı.