18.bölüm - Ben Yanındayım

307 22 29
                                    

Hastane odasındaki tek ses baygın yatan motorcunun kalp atışlarını ölçen aletten gelen dıt dıt sesleriydi. Nabzı düzenliydi.

Gulf yanı başında otururken sabırla bekliyordu. O iri gözlerin açılmasını ve sert baksalar bile yine de eskisi gibi olmalarını istiyordu. Gulf ağlamayı çok önceden bırakmıştı. Sevgilisinin nihayetinde ona geri döneceğine tüm kalbiyle inanıyordu.

Saatler sonra Gulf sandalyede uyuklamaya başlamıştı ki uykusunu dağıtan şey yatakta kıpırdanan bedendi. Hemen heyecanla doğruldu. Mew'in kirpikleri pır pır ediyordu. Gulf hemşire odasına koştu. Bulduğu ilk hemşire ile geri döndü. Hemşire genel kontrolleri yaparken Mew gittikçe ayılıyordu. Gulf olduğu yerde kendini sakinleştirmeye çalışırken hemşirenin arkasında bekliyordu.

Hemşire değerlerinin normal olduğunu söyleyip serumunu yeniledikten sonra odadan ayrıldı. Mew gözlerini kırpıştırırken tavanı seyrediyordu. Görüşünü bozan bulanıklıktan sıyrılmaya çalışıyordu. Gulf sessizce yanına yanaşıp yatağın kenarına oturdu. Mew'in bakışları yatağı sarsan ağırlığa çevrildi. Kafa karışıklığı gözlerinden okunuyordu.

Gulf hafif nemli gözlerle gülümsedi. Sesi yumuşak ve alçaktı. "Mew... Buradayım."

Mew'in suratı buruştu. Ağzı hafif aralıktı. Kaşları düşünceli bir şekilde çatıldı. Konuştuğunda sesi çatallanmıştı. Boğazı çorak toprak gibiydi.

"Sen de kimsin?"

Gulf'ın gülümsemesi suratında dondu. Titreşerek bozuldu. Gözleri ciddi anlamda sulandı. Şok ve hayal kırıklığı karışımı ifadesi ile sevgilisine baktı. Konuşurken alt dudağı gibi sesi de titremişti.

"Hayır... Mew... Benim Gulf.... Lütfen..."

Mew'in donuk ifadesi değişmedi."Üzgünüm seni tanımıyorum."

Gulf'ın göğsü sık iç çekişlerle yükselmeye başladı. Gözlerindeki yaşlar daha fazla taşıyamayınca yanaklarından süzüldü. Ayağa kalkmak için doğrulduğu sırada bir el bileğini yakalayıp onu yeniden yatağa oturttu.

Mew mahçup bir gülümse ile ona bakıyordu. "Hey bekle! Özür dilerim bebeğim şaka yaptım. Çok özür dilerim salaklık ettim. Durumumuz normal değil sonuçta."

Gulf nefesini tuttu. Ağzını kocaman açtığında Mew başını gelecekler için kendini hazırladı. Gözlerini sıkıca kapatıp kaderine teslim oldu.

"Sen salak mısın?!!! Aklım çıktı!!! Seni kaybettim sandım!!! Zaten 16 gündür neler çektiğimi biliyor musun?!!! Sen mışıl mışıl uyurken senin uyanmanı bekledim!!!"

Bu sefer şaşırma sırası Mew'indi. Gözleri ve ağzı kocaman açıldı.

"16 gün mü?!!!"

Gulf burnunu çekti. Yanaklarını kuruladı. "Evet."

Mew hâlâ şok içindeydi. "Nasıl olabilir? Gün mü?!!!"

Gulf birkaç saniye düz bakmaya çalıştı. Ama rol konusunda Mew kadar iyi değildi. Ağzından fırlayan kıkırtıya hakim olamadı.
"Hayır ahmak! Sadece 16 saat uyudun. Şaka yapmak nasıl hissettiriyormuş hımm?

Mew gözlerini devirip soluğunu bıraktı. Sonra yeniden ağzını açtı. "Bir dakika! 16 saat mi dedin? Bu da çok! İnanamıyorum!"

Gulf kıkırdamaya devam ederken başını iki yana salladı. "Önemi yok. Sonunda uyanacağını bilerek gerekirse aylarca bile beklerdim... Yeter ki bana geri dön..."

Mew gözlerini kısarak gülümsedi. Tek elini kaldırıp Gulf'ın elini tuttu. Diğer eliyle de esmer çocuğun yanağını okşamak istedi. Ama kolunu kaldırmaya çalıştığında sol tarafında bir şeylerin eksikliğini hissetti. Kafası karıştı. Kaşları hafif çatılırken Gulf'ın elini bırakıp hastane örtüsünü üstünden sıyırdı.

Sol kolunun olması gereken yerdeki boşluk görüntüsü Mew'i afallattı. Solukları sıklaştı. Gulf hemen uzanıp Mew'i çenesinden yakaladı ve zorla kafasını çevirdi. Motorcuyu sarsan görüntüden onu uzaklaştırmak istedi. Mew'in gözleri dolmuştu ve ağlamanın eşiğinde gibiydi ama kendini tutuyordu. Birkaç kez yutkunup nemli kirpiklerini kırpıştırdı.

Gulf'ın ise gözleri çoktan dolmuştu ama gülümsemek için kendini zorluyordu. Motorcunun alnını öpüp sakin bir sesle mırıldandı.
"Çok üzgünüm aşkım... biliyorum zor ama sakin olmalısın... Ben yanındayım..."

Mew biraz sakinleşti. Gulf geri çekildiğinde onun dolu gözleriyle karşılaştı. Motorcu kırık bir gülümsemeyle Gulf'a baktı. Konuşurken sanki daha çok kendini ikna eder gibi hızlı hızlı tekrarlıyordu kelimeleri.

"Tamam... Sorun yok... Sorun yok..."

Gulf ona geri gülümseyip başını sallayarak motorcunun her sayıklamasına onay verdi. Saçlarını okşadı. Arada bir alnından öptü. Mew biraz ağladıktan sonra durdu. Çoktan yarım saat geçmişti bile. Gulf onun yüzünü kurularken söyleyeceklerini aklında toparlıyordu.

"Mew doktorlar artık motor kullanmanın riskli olduğunu söyledi. Senin bile tek elle baş edemeyeceğin bir şey bu. Çok üzgünüm...

Mew anlayışla başını salladı. Kabullenmiş bir şekilde gülümsedi. "Önemli değil. Zaten gittikçe başımıza bela açılıyordu. Artık bizi rahat bırakacakları için sevinmeliyiz değil mi?"

Mew ne kadar sorun yokmuş gibi davransa da Gulf onun içinde fırtınalar koptuğunu biliyordu. Motor Mew'in hayatıydı. Geçmişinden onu çekip çıkaran yegane dostuydu. Kendi başına ayakta durmaya başladığı günlerde o hep yanındaydı. Mew'in kaybettiği tek şey kolu değildi. Şimdi ise hayatından bir parça eksilmişti.

Gulf onun her daim yanında olduğunu belli etmek istercesine motorcunun tek kalan elini tuttu ve güven verici bir şekilde sıktı. Mew minnettar bir şekilde gözlerini kırptı ve gülümsedi.
Dakikalar sonra ise patavatsız ağzından Gulf'ı yıkıp geçiren sözler döküldü.

"Yani... Artık işemem gerektiğinde benimle tuvalete gelmen ve donumu indirip sikimi tutman gerecek. Tek elle bunların hepsini yapamam değil mi?"

Gulf'ın kaşları çatıldı ve ağzını kocaman açıp ciyaklamadan önce Mew'in yanağını çimdikledi.
"Aman Tanrım! Sen neden uyandın ki?!!"

Eğer henüz uyumadıysanız artık rahat bir uyku çekebilirsiniz 😂😂

Take Me For A Ride /MewGulfWhere stories live. Discover now