19.bölüm - İyi ki Doğdun

282 25 13
                                    

Hastanede geçen yaklaşık iki hafta sonunda Mew nihayet taburcu edildi. Gulf bir gün bile onu yalnız bırakmamıştı. Motorcu hızla iyileşiyordu. Vücudundaki morluklar artık sarımsı lekelere dönüşmüştü.

Gitmeden önce son kontrolleri yapıldı. Sol omzu henüz iyileşmediği için bandajlarla sarılmıştı. Mew yatakta otururken Gulf onun kıyafetlerini giymesinde yardımcı oluyordu.

Mew'in gözleri bir an yatağın karşısındaki aynaya takıldı. Sol kolunun olması gereken yerde üstündeki tişört garip bir açıyla kırışmıştı. Motorcunun hüzünlü bakışlarının aynadan kendi yansımasına odaklandığını görünce Gulf ayna ile Mew arasına girdi. Mew nemli gözlerini yukarı kaldırdı. Gulf ona gülümseyip saçlarına bir öpücük bıraktı.

Hastaneden sonra Mew kendi evine gitmek istedi ama Gulf ona izin vermedi. Mew'in iyileşme sürecinde daha sıcak bir ortamda ilgi görmesi gerekiyordu. Gulf ona her zaman yardımcı olmaya söz vermiş olsa da Mew'in destek alması gereken daha fazla insana ihtiyacı vardı. Bu yüzden Gulf onu kendi evine götürdü.  Gulf'ın ailesi motorcudan sevgi ve şefkatini esirgemeyecekti.

Taksi bahçe kapısının önünde durdu. Gulf inerken Mew'e yardım etti. Daha sonra evin girişine gitmek yerine Gulf onları arka bahçeye yönlendirdi. Mew'in kafası karıştı. Coşkulu insan kalabalığından gelen tebrik tezahüratlarını duymadan hemen önce Mew neler olduğunu sormak için ağzını açmıştı.

Şimdi ise çenesi şaşkınlıktan yere düşecek gibiydi. Gulf'ın ailesi ve Mew'in motorcu arkadaşları alkışlar eşliğinde onu karşılıyordu. Gulf'ın annesi en önde elinde bir pasta tutuyordu. Pastanın mumları rüzgardan hafif titreşerek yanıyordu. Herkesin ağzından topluca bir 'iyi ki doğdun' melodisi yükseliyordu.

Gulf kocaman gülümsemesi ile Mew'e bakıyordu. Sevgilisinin dalgalı ruh halinin çoğu zaman böyle şeylerde ters teptiğini biliyordu fakat Gulf yine de ona bir doğum günü kutlamasını borç gibi hissetmişti. Şimdi nefesini tutmuş motorcudan gelecek tepkiyi bekliyordu.

Mew ilk şoku atlattıktan sonra gözleri doldu. Kalabalıktan yükselen ses kulaklarına çok fazla geldi ve baş dönmesine sebep oldu. Etrafındaki görüntüler kayıyordu. Normalde tanıdığı insanlar şimdi sulanmış gözleriyle etrafa baktığında hepsi bulanık ve yabancı geliyordu.

Mew kafasını önüne eğdi. Nefesleri hızlanmıştı ve burnu akmayan gözyaşlarından sızlıyordu. Coşkulu kalabalık saniyeler içinde Mew'in çöktüğünü fark edememişti. Onlar geldikleri amaç uğruna heyecanlarını koruyarak tebriklere devam ediyordu. Gulf'ın annesi de pastayı tutmaya devam ediyordu ama Mew yanan mumları üflemek için hamlede bulunmadı.

Göğsü iyice ağırlaşan Mew hızla arkasını dönüp uzaklaşmak istedi ama önüne dikilen uzun ve ince beden ona engel oldu. Mew sonunda ağlayarak Gulf'ın kucağına doğru çöktü. Arkası kalabalığa karşı dönüktü ama şimdi o eski coşkunun söndüğünü duyabiliyordu. Herkes suskunlaşmıştı. Tek ses Mew'den yükselen derin iç çekmeler kesik hıçkırıklardı.

Gulf kollarını sıkıca sevgilisine doladı. Kafasının arkasındaki saçları okşamaya başladı. Mew onun göğsüne gömülmüş ağlarken Gulf sabırla bekledi. Dudaklarını motorcunun kulağına dayadı. Arada bir kulak kepçesine ufak öpücükler kondururken sadece onun duyabileceği şekilde fısıldıyordu.

"İyi ki doğdun Mew... Senin doğumun hata değildi... Sen istenmeyen değilsin... Sen en iyisini hak edensin... Sen en iyisin... Seni çok seviyorum... İyi ki varsın... İyi ki..."

Mew ağlamak istiyordu ama Gulf'ın sıcaklığı ve rahatlatıcı sesi içini yumuşatıyordu. Sonra Mew tanıdığı onca insanın önünde salya sümük ağladığını fark edip Gulf'ın kucaklamasından ayrıldı. Tek eliyle yüzünü kurulamaya çalışırken Gulf yanaklarını iki yandan tutarak ona yardımcı oldu.

Mew burnunu çekip arkasını döndü. Herkesin yüzündeki anlayışlı ve kibar gülümseyi görünce utancından yeniden ağlamak istedi. Ama bu sefer kendini tuttu ve karşılığında herkese mahçup bir gülümseme verdi. Gulf'ın babası öne doğru çıkıp rüzgardan sönmüş mumları yeniden yaktı.

Mew mumlara doğru eğilince kalabalıktan dilek tutması gerektiğine dair bir sesleniş yükseldi. Üflemeden önce bir dilek tutmasını istiyorlardı. Mew mumun üstünden yükselen alevi izledi. Aklına dileyecek hiçbir şey gelmedi. Sonra bakışları tam yanında dikilen esmer çocukla buluştu. Gulf ona gözleri parlayarak bakıyordu. Mew'in en büyük dileği zaten yanı başında duruyordu. Daha fazlasında gözü yoktu...

Mumları söndürdü ve kalabalık yine alkışlarla tezahürat yaptı. Pastayı dilimlemek için masaya götürdüler. O sırada Mew'in etrafını saran sevdikleri ona sağlığının nasıl olduğunu soruyor ve bir şeye ihtiyacı olduğunda mutlaka haberdar olmak istediklerini söylüyorlardı.

Pasta dilimlendikten sonra herkes tatlıyla şenlendi. Masada otururken Gulf erkek arkadaşını besliyordu. Mew'in motorcu arkadaşları ise ikisine tatlı şakalar yapıp ortamı renklendiriyorlardı.

"Mew bebek mi oldun yoksa? Ne bu halin vah vah..."

Gulf bir lokma pastayı daha Mew'in ağzına koyarken araya girdi. "Evet, o benim bebeğim!"

Herkes kabaca kahkahalar atarken Mew kıpkırmızı kesilip sızlandı. Gulf omuz silkti ve uzanıp onu yanağından öptü. Birkaç arsız motorcu hemen ıslık çaldı.

"Peki, Mew kaç yaşına girdin bakalım?"

Mew sırıttı. "18 canım..."

Gulf kaşlarını kaldırdı. "Demek ergence tavırlarının sebebi tam da buymuş!"

Herkes yeniden gülerken Mew bu sefer utanmak yerine Gulf'ı mora çevirmeye karar vermiş gibiydi. Uzanıp çocuğu belinden yakaladı ve ikisinin ağızlarını birbirine yaklaştırdı.

"Sen benim yaşlı halimi daha çok seviyordun değil mi? Özellikle yatak odasında bana babacığım diye seslendiğin zamanlarda..."

Masadakiler pis kahkahalar eşliğinde ıslıklar çalıp tezahürat yaptı. Gulf irice açtığı gözleriyle Mew'e baktı. Diğerinin göğsüne bir şapka indirdi.

"Mew ailem de burada! Ya biri duysadı?"

Mew güldü. "Aile arasında ayıp mı olur canım. Hem annemle babam şaka yaptığımı anlayacak kadar zekiler değil mi?"

Gulf donakaldı. Mew'in ağzından dökülen anne ve baba kelimelerindeki iyelik Gulf'ın kalbinin erimesini sağladı. Mew'in nihayet onu ve ailesini kabullenip kendi ailesi gibi gördüğüne şahit olmak Gulf'ın şu hayatta yaşayacağı en büyük mutluluktu belki de.

Kimseyi umursamadı. Ellerini iki yandan Mew'in suratına koydu. Dudaklarını birleştirip öylece öptü. Herkesin bir anda nefesi kesildi. Esmer çocuktan gelen hareketin sebebini anlamadılar fakat yine sapıkça kahkahalarına devam edip ikisini utandırmaya devam ettiler.

Mew ise sebebini biliyordu. Kelimeler ağızdan döküldüğünde yanlışlık yoktu. İçinden gelerek samimi bir şekilde söylemişti ve bu hasarlı ruhunu çok tatmin olmuş hissettiriyordu. Gulf ona en güzel aileyi vermişti ve Mew ailesinin desteği ile iyileştiğini hissediyordu.

Herkes hediye vermek için sıraya dizildi. Çoğu parasal olarak düşük şeyler olsa da hepsi Mew'i anımsatan onun değerini gösteren anlamlı şeylerdi. Artık kullanamayacak olsa bile bir çift motorcu eldiveni önüne koyulduğunda hüzünlense bile Mew bu sefer olgun kaldı. Gülümseyip getiren kişiye teşekkür etti.

Mew'in yakın arkadaşlarından birisi masanın üstüne süslü bir kutu bıraktı ve kutunun kapağını yarım aralayan Gulf içinde kondom dolu olduğunu görünce telaşla geri kapatıp kutuyu masanın altına çekti. Küçük kulakları kıpkırmızı oldu ve sinirle irileştirdiği gözlerini hediyeyi getiren kişiye dikti. Mew hediyeyi görmediği için ne olduğunu anlamayan bakışlar ile etrafa baktı. Kızıl saçlı motorcu Gulf'ın delici bakışlarına aldırmadan Mew'in sağlam omzunu pat patlayıp doğum gününü yeniden tebrik edip uzaklaştı.

Herkes dağıldıktan sonra Gulf ve Mew hediyeleri içeriye taşıyorlardı. Mew eline birkaç kutu aldı ve hepsini dengede tutamayınca yere düşürdü. Kutulardan birinin ağzı açıldı ve içinden düşen minik paketler yere saçıldı. Gulf o sırada içeriden geri dönerken yerdeki kondomların manzarası ile dehşete düştü.

Mew'in pis sırıtışı Gulf'ın pembe suratını gittikçe kırmızıya döndürdü.
"Vay be! Aldığım en dokunaklı hediyelerden birisi. Bir an önce kullanmak için can atıyorum!"

Take Me For A Ride /MewGulfWhere stories live. Discover now