11.bölüm - Ölümüne Yarışmak

339 29 27
                                    

Yavaştan kararan havayı tek tek yanmaya başlayan sokak lambaları aydınlatıyordu. Yarış için dairesel bir güzergah oluşturulmuştu. Bulundukları yerden başlayıp şehrin içinden geçerek yeniden başlangıç noktasına döneceklerdi. Pist olarak nüfusun az olduğu sokakların yanında işlek caddeleri de seçmişlerdi.

Mew daha önceleri kasksız yarışlara katılmıştı. Gece karanlığında da yarışmıştı. Mew yalnızken başına gelebilecek şeyleri umursamıyordu. Yarışı kaybetmekten ya da kaza yapmaktan korkmazdı. Hatta ölümüne sebep olacak bir yarışla karşılaşsa bile geri çekilmezdi. Ama bu sefer durum farklıydı. Gulf içine düştüğü durumun ciddiyetinden bile habersizken onu bu belaya bulaştırması çok tehlikeliydi. Yarışa hazırlanmak için motorun yanında dikildikleri sırada Mew esmer çocuğun titreyen vücudunu fark etmiş ve içinden en ağır küfürleri savurmuştu.

Uzanıp Gulf'ın ellerini tuttu. Çocuğun korku dolu gözleri Mew'e odaklandı.

"Seni tehlikeye atmak istemiyorum. Yanımda gelmene izin veremem. Başka bir eş bulmaya çalışacağım. Falcon sorun çıkartırsa onun icabına bakarım endişelenme."

Gulf duyduklarını birkaç saniye işledi. Daha sonra itiraz edercesine başını iki yana salladı.

"Mew gerçekten yarışmak zorunda mısın? Başka bir yol yok mu? Big Tiger denen adam kimse onunla konuşamaz mısın?"

Mew sıkıntıyla iç çekti. Tek elini saçlarının arasına sokup sertçe karıştırdı. Bakışlarını kısa bir süreliğine onlardan biraz uzakta hazırlık yapan diğer motorculara çevirdi.

"Gulf işler senin düşündüğünden daha karışık. Bu yarışı yapmak zorundayım ama senin benle gelmene kesinlikle izin vermiyorum. Eğer başımıza bir şey gelirse bunun acısını asla atlatamam."

Gulf panikle erkek arkadaşının kollarına yapıştı. "Mew bu ne kadar tehlikeli olursa olsun seni bırakmayacağım! Asıl sana kötü bir şey olursa ve beni arkada bırakırsan dünyamın alt üst olacağını bilmiyor musun?! Ne olacağı umrumda değil! Seninle birlikte geleceğim! Kazanacaksak da, kaybedeceksek de ve hatta öleceksek de ikimiz yan yana olmak zorundayız!"

Mew diğerinin ellerini ittirdi ve öfkeyle hırlayıp motorun ön tekerine bir tekme indirdi. Direksiyone tutundu. Başı öne eğik bir şekilde sinirlerine hakim olmaya çalıştı. Sonra doğrulup çeketini çıkarmaya başladı. Deri ceketi Gulf'a uzattı.

"Bunu giy. Kask kadar olmasa da biraz koruyuculuğu var. Ayrıca eldivenlerimi de sana vereceğim"

Gulf geri çekildi. "Hayır! Sen ne olacaksın?!"

Mew agresif bir tavırla Gulf'ı yakalayıp ceketini giydirdi. Çocuğu biraz hırpalamıştı. Aynı agresiflikle eldivenlerini de çıkartıp Gulf'ın ince parmaklarından geçirdi. Gulf sesini çıkarmadı. Bir şekilde de olsa Mew yanında gelmesine izin vermişti.

Gulf üzerindeki ceketi ve eldivenleri düzelttiği sırada onlara yaklaşan Falcon zaten sinirleri gergin olan Mew'in asabını daha çok bozacak gibiydi.

Falcon sırıtırken dilini altın kaplamalı üst dişlerinde gezdirdi. "Aşk kuşları hazırsa artık başlayalım mı? Acele ediyorsam kusura bakma Suppasit. Senin yenilgini görmek için çok heyecanlıyım."

Mew saldıracakmış gibi Falcon'a bir adım atınca Gulf hemen beline sarılıp onu durdurdu. Falcon kendi motoruna giderken herkesin duyabileceği hırıltılı bir kahkaha attı.

Yaklaşık on adet motor başlangıç çizgisi olarak belirledikleri yerde yan yana sıraya dizildi. Hepsi olduğu yerde gürüldüyordu. Yolun tam karşısı farlardan yansıyan ışıklarla aydınlanmıştı.

Take Me For A Ride /MewGulfKde žijí příběhy. Začni objevovat