Take Me For A Ride /MewGulf

17.bölüm - Seni Seviyorum...

Yirmiden fazla motorcu heyecanla bekliyordu. Yarış aleminin en önde kural koyup hesap soran adamı çok uzun bir zaman sonra yeniden sokaklara inmiş ve yenilmezlerden olan Suppasit isimli motorcuya meydan okumuştu. Suppasit kolay kolay kaybetmeyen olarak ün salmış olabilirdi fakat herkes bilirdi ki Big Tiger karşısında kimse duramazdı.

Big Tiger sırıtarak Mew ve Gulf'a yaklaştı. Gulf refleks olarak birkaç adım geriye atıp kendini korumaya aldı ama Mew bir santim bile kıpırdamamıştı. Big Tiger eğilip ağzını Mew'in kulağına dayadı. Sadece onun duyabileceği seste mırıldandı.

"Eğer teklifimi kabul etmezsen şu tatlı çocuğu bir daha göremezsin."

Mew çenesini sıktı. Sinirlenirken nefesleri sıklaşıyordu. "Eğer ona dokunursanız motorunuzu sürebileceğiniz bir sonraki yer cehennemin dibi olur."

Big Tiger alçak tondan güldü. Dudakları Mew'in kulak kepçesine yapışıktı. Adamın pis nefesi kulağını gıdıklarken Mew'in tüylerini diken diken yaptı.

"Bu piyasadan çekilmeni istiyorum. Tamamen..."

Mew yutkundu. "Yani... Ölmemi istiyorsun..."

Big Tiger memnuniyetle gülümsedi. Tek elini kaldırıp Mew'in kafasının arkasını okşadı. "Zeki olduğunu duymuştum. Gerçekmiş. Ama ne yazık ki yazık olacaksın... Yoksa şu erkek güzeli mi mezara girsin istersin? Hemde hiçbir günahı yokken? Sırf senin gibi işe yaramaz  birinin uğruna..."

Mew soluğunu dışarı verirken gözlerini yumdu. Onun için bu kadarı yeterliydi. Duygularını altüst edebilecek iki kelime...

Big Tiger geri çekilip motoruna doğru ilerlemeden önce Mew'in kızarmış gözlerine bakarak çoktan yenilgiye uğradığını görebiliyordu. Gulf hemen erkek arkadaşının yanına gidip kolundan tuttu. Adamın titrediğini fark etti. Mew kendini toparlayıp yarım yamalak gülümseyip Gulf'a baktı. Gulf'ın kocaman açılmış gözleri endişeyle parlıyor ve bir cevap bekliyordu.

"Kısa bir yarış olacak. Eşli değil. Sen burada kalıp beni bekle. Tekrar başladığımız yere döneceğiz."

Gulf yine de anlam veremiyordu. "Neden ama? Her yarışta yarışmak zorunda mısın ki? Mew boşver eve dönelim. Yarışmak istemediğini söyle. Bu seferlik yenilgi sayılsın. Lütfen..."

Mew diğerini duymazdan gelip sarıldı. Kolları sıkıca etrafına dolandı. Alnına uzun bir öpücük bıraktı. Dudaklarını tenden ayırmadan fısıldadı. Çocuğun gözlerine bakacak cesareti yoktu.

"Gulf... Beni seviyor musun?"

Gulf'ın kalbi ağzından fırlayacak gibi atıyordu. Onu saran kollardan kurtulmak istedi. Ellerini sert göğse bastırıp kendini geri ittirdi ama Mew onu aksine daha sıkı tuttu. Motorcunun çenesi esmer çocuğun kafasının üstüne yaslandı.

"Söyle..."

Gulf'ın gözleri ıslanmaya başlamışken pes etmeden Mew'in kucağında çırpındı. Konuşurken sesi titrek çıktı. "Mew ne diyorsun sen? Korkutuyorsun beni..."

Mew'in gözünden süzülen damla Gulf'ın kara saçlarının ortasına damladı. Sesi derin soluğuna karışmış bir fısıldama şeklinde döküldü ağzından.

"Gulf... Lütfen söyle..."

Esmer çocuk artık pes etmişti ve hıçkırarak ağlıyordu. Elleri motorcunun ceketinin yakalarında yumruk olmuştu. "Seni seviyorum..."

Mew gözyaşları içinde gülümsedi. "Teşekkür ederim... Çok teşekkür ederim..."

.......................................

Motorlar yarış için dizildi, motorcuları üstündeydi. Kasklar takılmış, eldivenler ve ceketler giyilmişti. Mew ve Big Tiger ile yarışa katılan birkaç motorcu da vardı. Diğerleri ise yarış sonu tezahürat yapmak için başlangıç çizgisinde bekliyordu.

Gulf hala bir köşede ağlıyordu. İnkar edemezdi bunun bir veda olduğunu biliyordu. Sadece sevgilisinin ölümünü burada dikilip beklemekten mahvoluyordu.

Yarışçılar başlangıçtan ayrıldı. Gulf arkalarından bakakaldı. Yaklaşık bir dakika sonra etraf yeniden gürledi. Gulf'ın önünde bir motor durdu. Motorcu kaskının camını indirip Gulf'a seslendi.

"Atla hadi!"

Gulf hemen Mew'in kızıl saçlı arkadaşının arkasına bindi. O ve diğerleri son sürat yarışçıların peşinden gitti. Gulf'ın yüreği hala pır pır ediyordu. Kötü bir şey olacak hissinden kurtulamamıştı.

Yarışçılara yetişildi. Big Tiger davetsiz misafirleri görünce öfkeyle kükredi. Mew ise saniyelik bir bakışla Gulf'ın görüntüsünü gördü. Gözleri irileşti ve kaskının altında şaşkınlıkla iç çekti. Telaşla kızıl saçlı arkadaşına seslendi.

"Gidin buradan! Ne yapıyorsunuz?"

Kızıl saçlı hemen karşılık verdi. "Yine senin kıçını kurtarıyoruz!"

Mew panikle haykırdı. "Hayır!!! Bu sefer olmaz! Gidin diyorum! Gulf'ı götür buradan!"

Gulf inatla araya girdi. "Mew saçmalama! Dur çabuk!"

Big Tiger'ın motoru arkadan kızıl saçlının motoruna sürttü ve sarsılma etkisiyle Gulf çığlık attı. Sürücü hızla direksiyonu toparladığı için kazadan kıl payı kurtuldular.

Mew kafasını arkaya çevirip son çırpınışla Big Tiger'a bağırdı. "Yapma!!!"

Big Tiger'ın suratına yayılan sinsi gülüş kaskının altından bile belliydi. Mew saniyelik de olsa arkasına döndüğünde önündeki trafiği unuttu. Büyük bir çarpma sonrası içine gömüldüğü karanlıktan hemen önce Gulf'ın boğaz yırtan çığlıkları kulaklarında kalan son sesti.

Kızıl saçlı motorunu asfaltta kaydırıp metreler sonra durabildi. Big Tiger ve adamları son sürat yanlarından geçip hiçliğe gitti.

Gulf kendini aşağıya atar atmaz geri koşmaya başladı. Koşmuyor da yol altından kayıyordu. Büyük bir gürültü tüm caddeyi kaplamıştı ama Gulf sağır gibiydi. Gözleri bulanıktı. Tam önündeki kan gölü haricindeki her şey onun için silikti.

Motorun çarptığı sivil aracın ön kaportası yamulmuştu. Sürücü dehşet içinde dışarıya çıkmış sebep olduğu manzaraya bakıyordu.

Gulf olay yerine vardığında kan birikintisi ayakabılarının tabanına bulaştı. Dizlerinin üstüne çöküp kendini yere attı. Delirmiş gözlerle erkek arkadaşının tanınmaz haldeki vücuduna baktı. Titrek elini uzattı ama dokunmaya korktu. Mew'in yüzü kandan gözükmüyordu ve tek kolu garip bir açıyla bükülmüştü.

Sonrası Gulf için hayal ve gerçeklik arasında gidiyordu. Bir ara ambulansın ışıkları vurdu üstlerine. Mew'in kanı ışıklar altında renk değiştirdi. Etraflarında bir koşuşturmaca... Gulf'ı kucaklayıp geri çeken birileri... Boğuk ve kesik kesik cümleler...

"...Nabız düşük..."

"...Kan grubunu biliyor musunuz?..."

"...Solunum cihazı bağlıyorum..."