14.bölüm - Biz Aileyiz

321 29 15
                                    

Gulf'ın evinin arka bahçesi rengarenk balonlarla ve süslemelerle capcanlıydı. İnsan kalabalığının konuşma sesleri ve kahkahaları bahçeyi dolduruyordu. Herkesin üstünde hafif bir heyecan ve merak vardı.

Gulf'ın ablası birkaç aylık hamileydi. Tüm ailesi ve sevdikleri ile toplanıp bebeğin cinsiyetini öğrenme partisi düzenlemek istemişti. Partiye çok fazla kişi davet edilmemişti. Kendi ailesi, arkadaşları ve kocasının tanıdıkları vardı. Ve Gulf'ın davetlisi Mew...

Mew içinde bulunduğu ruh halini tanımlayamıyordu. Ortam güzeldi, insanlar neşeliydi, ikramlar lezzetliydi. Ama Mew'i hiçbir sebep yokken huzursuz eden bir şeyler var gibiydi. Göğsüne oturan bir ağırlık, ruhunu sıkan bir el, kalbini ağrıtan bir yoğunluk...

Gulf'ın tatlı davetini geri çevirmeye cesaret edemeyince kendini mecburen bu karmaşanın içinde buluvermişti. Esmer çocuk şimdi ailesi ile şakalaşıp Mew'in oturduğu yerden duyamadığı bir şeylere gülüyordu. Mew elindeki meyve suyu bardağını sıktırmaya başladığının farkında değildi. İyi ki bardaklar plastikti. Ayağının dibine uçuşan bir balona tekme attı. Balon ileriye yuvarlandı.

Ortam bir anda telaşlandı. Bebeğin cinsiyetini öğrenme vakti gelmişti. Gulf'ın ablası elinde büyük bir balonla ortada dikildi. Kocası da yanında yerini almıştı. Davetliler büyük bir heyecanla etraflarını sardı. Herkes telefonlarını çıkartıp bu anı kaydetmek için birbiriyle yarışıyordu. Mew ise tüm bu curcunadan uzakta en arkada dikiliyordu.

Davetliler yüksek sesle geri sayıma başladılar. En sona geldiklerinde Gulf'ın ablası elindeki iğneyi balona sapladı. Etrafa pembe konfetiler saçıldı. Herkes büyük bir mutlulukla çığlıklar attı. Genç anneyi tebrik ettiler. Hediyelerini vermek için sıraya girdiler.

Gulf'ın ailesi fotoğraf çekinmeye karar verdi. Ailecek bir fotoğraflarının olmasını istiyorlardı. Gulf'ın annesi, babası, ablası ve eniştesi yan yana dizildi. Özel olarak tutulmuş kameraman karşılarına geçti ve fotoğraf makinesinin merceğini ayarladı.

Gulf o sırada kalabalığın içinde erkek arkadaşını arıyordu. Onu da fotoğraf karesine sokmak istiyordu. Ama Mew hiçbir yerde yoktu. Bahçenin her bir köşesinde göz gezdirdi fakat tanıdığı figürü göremedi. Babası sertçe Gulf'a seslenip fotoğraf için çağırdığında elinden bir şey gelmeyerek yanlarına gitti. Ailesinin sabırsızlaştığını görebiliyordu.

Mew uzaklaşması gerektiğini biliyordu. Öfkesi tehlikeli bir şekilde kendini hissettirmeye başlamıştı ve orada daha fazla dursaydı kesinlikle bir olay yaratacaktı. Yine de fazla uzağa gitmemişti. Ön bahçeye yürüyüp insanların olduğu ortamdan çıkmıştı. Bir kuytu köşe bulup oturdu. Arka bahçeden gelen kahkaha ve müzik sesi hala duyuluyordu fakat artık biraz daha bulanıktı.

Bir dal sigarayı dudaklarının arasına koyup yaktı. Yanaklarını içeri göçerten ilk nefes çekişinde aynı anda bir damla gözyaşı yanağından yuvarlandı. Sinirle gözyaşını sildi ama ona inat devamı geliyordu. Mew sigarasını ciğerlerine doldururken ruhundan gelen acı da gözlerinden damlalar halinde dökülüyordu.

Sigarasının yarısına gelmişti. İçini kaplayan acıya dayanamaz haldeydi. Dikkatini dağıtacak bir şeye ihtiyacı vardı. Hareketleri eyleme geçerken düşünmedi bile. Elindeki yarım sigarayı diğer elinin avcuna bastırdı. Hassas deri yuvarlak bir delik şeklinde iz bırakarak yandı. Mew acıyla nefesini tuttu. Ama sigarayı avcuna bastırmaya devam etti. Fiziksel acı biraz da olsa ruhundaki acıyı unutmasını sağlamıştı.

Bileklerini yakalayan biri Mew'in acılı eylemini durdurdu. Mew elindeki sigarayı yere düşürmeye zorlandı. Avcunu kıpkırmızı yapan yanık izini gören diğer kişi şaşkınlıkla iç çekti.

"Mew sen ne yapıyorsun?! Aklını mı kaçırdın?!"

Gulf gördüklerine inanamayarak erkek arkadaşına baktı. Mew nihayet düştüğü boşluktan sıyrılıp çıkmış gibi Gulf'ın bağırışıyla ve onu kollarından tutarak sarsmasıyla kendine geldi. Esmer çocuğun ellerini ittirdi. Kendisini ondan uzaklaştırıp ayağa kalktı.

"Git başımdan! Sevgili ailen seni bekliyordur hadi koş onlara!"

Mew gülümsüyordu ama kırmızı gözleri hala ıslaktı. Gulf onun ağladığını görünce neye uğradığnı şaşırdı. Mew'in üstünden yayılan öfkeyi ve karamsar ruh halini buram buram hissedebiliyordu. Gulf birkaç adım atıp Mew'e yaklaştı.

"Ne demek istiyorsun Mew? Seni orada göremeyince endişelendim. Neden haber vermeden uzaklaştın?"

Mew'in gözyaşları ile harmanlanmış kahkahası ön bahçede yankılandı. Motorcu histerik bir şekilde gülerken o anda aklının karışık olduğu anlaşılıyordu.

"Ne güzel sürükledin beni buraya! En öne oturttun, bak ailemle ne kadar mutluyuz, dercesine! Gözüme sokmak için her fırsatı kullandın! Ve tebrik ederim ki başardın! Bana bunların hiçbirine sahip olmadığımı ve asla olamayacağımı yeniden hatırlattın..."

Gulf hayal kırıklığı ile karşısındaki adama baktı. Şaşkınlıkla kaşlarını havalandırdı. Ağzı daire şeklini almıştı ve hafif aralıktı. Motorcudan duyduğu şeylere inanamayarak başını iki yana salladı.

"Mew ne saçmalıyorsun sen? Her zaman yanında olacağımı ve seni destekleyeceğimi söylerken neden sonra seni böyle kötü bir niyetle buraya getireyim? Ailem benim için çok kıymetli. Sen de öylesin. Ben senin de bizden biriymişsin gibi düşünüp mutlu olmanı istemiştim sadece."

Motorcunun kaşları çatıldı. Hırlayarak konuşurken kelimeler ağzından tükürürcesine çıktı. "Ya da hiçbir şeye sahip olmayan değersiz bir piç olduğumu yeniden farkına varmamı sağlamak ve ailenle bunu tıpkı orospular gibi kahkahalar atarak kutlamak içindi..."

Gulf'ın eli havaya kalktı. Gözleri yaşlarla dolmuştu ve sinirden dudaklarını ısırıyordu. Tokat atmak için yukarı kalkan eli titredi. Son anda kendini durdurmayı başarmıştı. Mew ise yanağına inecek olan darbeyi beklercesine kafasını yana çevirip gözlerini kapattı. Fakat beklediği olmayınca yavaşça gözlerini araladı.

Gulf'ın havada asılı kalan eline baktı Mew. Gözyaşları yeniden yanaklarını ıslatmaya başladı. Ağlamaklı bir gülümseme kapladı suratını. Esmer çocuğun gözlerine bakarak konuştuğunda ağlamaktan çatlayan sesi fısıltı halinde döküldü dudaklarından.

"Sorun değil, vurabilirsin. Artık tokatlar ve yumruklar canımı yakmıyor..."

Gulf'ın içinde bir şeyler koptu. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Aralarındaki az bir mesafeyi de kapatarak motorcuya sımsıkı sarıldı. Mew'in iç çekişleri de Gulf'ın omzuna doğru yükseliyordu. Gulf diğerinin kulağına özürler mırıldanırken ensesindeki saçları ve sırtını okşuyordu.

"Mew biz bir aileyiz. Seni çok seviyorum aşkım. Bana sahipsin, tamam mı? Ben senin gerçek ailenim."

Gulf'ın sözlerine karşı Mew'in iç çekileri çoğaldı. Küçük bir çocuk gibi hıçkırarak ağlıyordu ve bundan artık utanmıyordu. Gulf'ın yatıştırıcı ve sevgi dolu dokunuşları altında rahatlayarak içindekileri döküyordu. Çocuğun yumuşak sesi kulağının dibinde sürekli fısıldıyordu.

"Seni seviyorum Mew... Seni seviyorum... Seni çok seviyorum..."

Take Me For A Ride /MewGulfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin