0.4

486 42 7
                                    

Minho kendini hastane kapısından dışarı attığında, yüzüne çarpan soğuk hava onu kendine getirebilmişti. Bir elini midesine koyup diğer eli ile yanında ki demirlere tuttundu ve kendini yere bıraktı.

Hastanelerden her zaman nefret ederdi. İlaç kokuları burnunu doldurduğunda midesi çalkalanırdı. İşin içine kan da girdiğinde kendini tutamaz ve kötüleşirdi.

Atkısını burnuna kadar çekip vücudunun uyuşukluğunun geçmesini bekledi. Bir süre sonra soğuk havanın yardımı ile kendine gelmişti. Ellerini cebine koyup ayaklarını merdivenlerden sarkıttı.

O sırada Jisung da yaralanan öğrencinin ailesi ile konuşmasını bitirmişti. Aile hastaneden çıktığında, gözleri Minho'yu aradı. Daha sonradan Minho'nun ona dışarıda bekliyor olacağını söylediği aklına geldi.

Adımlarını hızla kapıya yönlendirdi. Jisung, Minho ona bunları söylerken yüzünün bembeyaz kesilmiş olduğunu fark etmişti fakat veliler ile ilgilenirken bir şey yapamamıştı. Dışarı çıktığında yerde oturan beden ile gülümsedi ve yavaşladı.

"Bay Lee, işimiz bitti gidebiliriz."

Minho işittiği ses ile hafifçe arkasını dönmüş ve kafa sallayıp karşısındakine bir gülücük bahşetmişti. Jisung'un uzattığı elinden destek alıp ayağa kalktı. Jisung birleşmiş ellerine baktığında gergince yutkundu ve kısa sürede ellerini ayırdı.

"İsterseniz ben sizi bırakabilirim. Hava çok soğuk, hızlıca eve gitmeniz iyi olur."

"Teklifiniz için teşekkürler, size zahmet vermek istemem."

"Lütfen Bay Han, sizi bu ince ceket ile bırakamam."

"Oh, pekâlâ."

Minho gülümsedi ve arabasına doğru ilerlemeye başladı, Jisung ise arkasından onu takip etti. Minho hızlı davranarak kapıları açıp kendini sıcak arabaya atmıştı. Jisung da bindiğinde kapıları kilitledi ve hemen radyoya uzandı. Radyoyu hızla kapatıp arabayı çalıştırmıştı. Sonuçta o Edebiyat öğretmeniydi, kimse onun çılgın müzik zevkini bilmemeliydi.

"İyi ki klimayı açık bırakmışım hemen ısınırsınız şimdi."

Minho üzerindeki atkıdan kurtulup arabanın arkasına atmış ve sonunda ellerini direksiyona koyup ilerlemeye başlamıştı.

"Bay Lee, çok özel olmaz ise size bir soru sorabilir miyim?"

Minho iki saniyelik Jisung'a bir bakış atmış ardından tekrar yola dönmüştü.

"Tabii ki, istediğinizi sorun lütfen."

Jisung bakışlarını Minho'dan çekip yola yönelttiğinde konuştu.

"Acaba ilgilendiğiniz birisi mi var?"

but i loved it firstHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin