3.5

354 43 45
                                    

Soğuktan akan burnunu çekti ve ellerini ceplerine yerleştirdi. Gözleri okul kapısından ayrılmaz iken istediği tanıdık yüzü bir türlü görmemek onu üzüyordu.

Neredeyse herkes çıkalı bir 10 dakika olmuştu ama Jisung hâlâ gelmemişti. Minho soğuğa rağmen arabasına girmek yerine kapı önünde beklemek konusunda ısrarcıydı.

çok geçmeden merdivenleri inen siyahlıyı gördü. Koşar adım yanına gelirken atkısı suratının yarısını kapamıştı.

"Selam"

"Selam" dedi Jisung yürümeye devam ederken. Minho peşine takıldı.

"Öğlen istediğin yemek işini şimdi yapalım. Fazlasıyla açım."

"Olur tabii."

Minho Jisung'a ayak uydurup her zaman gittikleri büfeye ilerledi. Minho'nun adımları yavaştı, asıl konuya hızlıca girmek onu endişe ettiriyordu. Oysa yanlış bir şey yaptığı yoktu.

"Yemek yedikten sonra başka yere gidelim. Konuşurken kendime hakim olamayacağımı düşünüyorum. Öyle ki sana bakarken bile gözlerim doluyor."

Jisung Minho'nun söyledikleriyle durdu. Bakışları Minho'ya çıkarken kaşlarını çatarak konuştu.

"Neden?"

Minho da durup dolu gözlerle ona döndü

"Çünkü, benim yaptığım saçmalık yüzünden yanlış anladın ve kırıldın. Bana olan o üzgün bakışlarını hissetmek o kadar kötü ki Jisung."

"Anlat o zaman doğrusunu Minho."

dedi Jisung sinirle ve daha yavaş bir ses tonuyla devam etti.

"Bekletme beni daha fazla. Ben sana kırılmak istemiyorum ama kendime de hakim olamıyorum. Neyi yanlış anladıysam düzelt beni."

Minho derin bir nefes verdi. Nefesi havaya karışıp buhar olurken Jisung'u yolun kenarına çekti. Daha deminki endişeleri Jisung ona bakınca yok olmuştu sanki. Şimdi ona herşeyi en doğrusuyla anlatmak, Jisung'un eskiden ona gösterdiği o yumuşak bakışlar geri kazanmak istiyordu. Ani gelen cesaretle onu bekleyen Jisung'a karşı konuşmaya başladı.

"Bak Jisung, Hyunjin'le aramda sandığın gibi bir şey yok. Ben sadece..." durdu. Aldığı cesaret sadece ilk cümleye yetmişti.

"Ne sen?"

Sabırsız olduğunu belli eden ses tonu ile bakışlarını Jisung'a çıkardı. Belki tekrar onun o güzel gözlerine bakarsa giderdi endişeleri.

"...korktum Jisung. Bana olan bakışlarından, ilginden, sevginden korktum. Fark etmediğimi mi sanıyorsun?"

Jisung'un bakışları anlamaz bir hal alırken Minho'yu dinlemeye devam etmişti. Minho ise bakışlarını Jisung'tan çekmiş yere bakarak konuşuyordu şimdi.

"Teneffüslerde beni izleyenin sen olduğunu, her hafta en az bir kere dolabıma atıştırmalık ya da sevdiğim kitaptan yazılan alıntıları bırakanın sen olduğunu fark etmedim mi sanıyorsun? Korktum Jisung. Hiç hissetmediğim yaşamadığım şeyleri yaşamaktan korktum. Ben yenilik seven bir insan değilim, korkarım, düzenim bozulursa yaşayamam sanırım."

Minho dolu gözleriyle Jisung'a baktı yeniden. Boğazındaki düğümü çözen Jisung'un anlayışlı bakışları olmuştu.

"İçimde bir yerlerde kıpırtı oluyordu. Seni görünce, seninle konuşunca. Bilgisizdim, yardım istedim, Hyunjin'den."

Elleri Jisung'un ellerini buldu. O zaman hissetmişti tüm vücudunun ısındığını.

"Yemin ederim amacım seni üzmek değildi. Emin olana kadar karşına çıkmamak daha iyi olur dedim. Hislerimi anlamak tamamıyla anlamak istedim, kendimi inandırmak, ikna etmek istedim."

Jisung Minho'nun ellerine izin verip parmaklarını ayırdı ve ellerinin kenetlenmesini izledi.

"27 yaşındayım ama hâlâ bir ergen gibi hislerimden bir türlü emin olamadım."

Jisung dolu gözleri ile Minho'nun söylediğine gülümserken, Minho bir elini kaldırıp Jisung'un saçlarına yerleştirdi. Kalbi hızla atıyor, sesi titremeden konuşmak için çabalıyordu. Jisung'un gözü önündeki tutamları geriye doğru itti ve yüzüne minik bir gülümseme yerleştirdi.

"Ama şimdi eminim Jisung."

Kirpikleri üzerine minik kar taneleri yerleşirken Jisung'un gözlerine baktı. Jisung bekliyordu, karşısındaki manzarayı seyrederken çoktan yenilenmiş kalbi ile Minho'yu bekliyordu. Minho parıldayan göz bebeklerine karşı gülümsedi ve dudaklarını kızarık pembeliklere değdirmeden önce ekledi.

"Seni seviyorum."

-------

şey.... bu finaldi.
Devamını yazmaya çalıştım, gerçekten! Ama asla beğenmedim. Romantik yazılar yazmada berbatım üzgünüm :(


Umarım kitabı beğenerek okumuşsunuzdur ve final sizi hayal kırıklığına uğratmamıştır. 27 yaşında oldukları için date gibi şeyler garip oldu ehehe.


Kitaba destek olup her bölüme yorum atan, oy atan kişilere ayrı teşekkür ediyorum!

Özel bölümler gelebilir ( aşık olup da romantik yazılar yazmayı becerirsem.)

Kendinize iyi bakın<3

but i loved it firstDonde viven las historias. Descúbrelo ahora