1.5

300 42 11
                                    

"Şimdi bu soruyu koyalım diyorsunuz yani?"

"Son sınıf bunlar. Artık kolay sorularla uğraşamazlar. Onlara güzel sınav tarzı soru koymalıyız."

Minho Hyunjin'in dediğine kafa salladı.

"Bay Hwang haklı. Onlara sık sık test çözdürmemiz soru çözdükçe ilerlemeleri için. Farklı ve zor soru tiplerini sene başından öğrenmek iyi olacaktır."

Jisoo omuz silkti ve önündeki soruyu yuvarlak içine aldı. İşlerinin bittiğini belli eden kağıt toplama sesleri öğretmenler odasını doldurduğunda Hyunjin Minho'ya doğru yanaştı.

"Bay Lee sizden bir şey isteyebilir miyim?"

Minho kağıtları Jisoo'ya uzattıktan sonra bakışlarını yüzünün dibinde olan Hyunjin'e çevirdi. Bir kaç adım geri gittikten sonra gözleri ile onu onaylamış ve konuşmasını beklemişti.

"Eğer müsaitseniz yarın benimle dışarıda gezinmek ister misiniz?"

Minho beklemediği soruya karşılık gözlerini kısarken pek fazla düşünmeye gerek duymadı.

"Tabii olur."

Hyunjin gülümseyerek Minho'nun daha demin açtığı aralarını kapattı.

"Güzel bir gün olacak!"

Minho bakışlarını Hyunjin'den kaçırıp tekrar uzaklaşmış ve onları izleyen Jisoo'ya doğru yaklaşmıştı.

"İşimiz bittiyse artık çıkalım. Bay Han beni bekliyor olmalı."

"Neden?"

Hyunjin arkası dönük ikileye doğru sesini hafif yükselterek konuşurken Jisoo ona döndü ve anlamaz bakışlarıyla konuştu.

"Bay Hwang bazen biraz mal mı oluyorsunuz?"

"Ne alaka şimdi?"

"Yemek yemeğe gidiyoruz?"

"Ee bu Bay Han'ın beklemesi için bir sebep mi?"

Minho ikili arasındaki gereksiz tartışma devam ederken sessizce kapıdan çıkmıştı bile. Sanırım yakın arkadaşların tartışma konusu anca böyle saçma şeyler oluyordu.

"Bay Lee!"

kapıdan çıktığı gibi gördüğü kişiyle gülümsedi.

"Oh, bende."

derin bir nefes aldı.

"Bende sizi."

Minho elini nefes nefese kalan Jisungun omzuna koydu.

"Öğrencilerim cezalıydı. Geç çıktım. Ben de sizi kaçırdım sandım."

"Yine de bu kadar katı, koşarak çıkmanıza gerek yoktu."

"Ben"

Doğruldu ve bakışlarını Minho'ya çıkarttı.

"hep sizinle"

Minho sürekli duraksayarak konuşan Jisung'a karşı güldü ve elini çekerken konuştu.

"yemek yemek istiyorsunuz."

Jisung cümlesini tamamladığını düşünen Minho'ya karşı gülümsedi ve geçmesi için önünden çıkıp yanına geçti.

Minho önden yürürken Jisung cümlesini kendi duyabileceği şekilde tamamlamıştı.

"olmak istiyorum."

-----

üzülüyorum

but i loved it firstKde žijí příběhy. Začni objevovat