2.4

284 42 3
                                    

Hwang Hyunjin ile bir hafta.

Elindeki sıcak kahvelerden birini uyuklayan öğretmenin yanına itti. diğerini de masaya bırakıp bir sandalye çekti ve sessizce oturdu. Bakışları huzurla uyuyan öğretmenin yüzünde gezindi.

uzun kirpikleri

hafif kırmızılaşmış yanakları

şekilli dudaklarında gezindi.

Birkaç dakika sonra çalacak olan ders zili tüm oda da yankılandığında, onun korkarak uyanmaması için bir elini saçlarına getirdi.

gözleri üzerine düşen birkaç tutamı geriye atarken fısıldadı.

"Bay Lee, uyanmalısın."

Ellerini saçlarından çekip omzuna getirdiğinde uyanması için hafifçe sıktı.
Tekrar uyanmasını söylediğinde Minho gözlerini kırpmıştı. Birkaç saniye sonra hafifçe aralamış ama hiçbir şey demeden Jisung'a bakmıştı.

"Sizin için kahve aldım. Derse girmeden önce yorgunluğunuzu alacaktır."

Minho dudaklarına minik bir gülümse yerleştirdi. Gözlerini tamamen açıp esneyerek doğrulmuştu.

"Teşekkür ederim Ji-"

sözünü içeri hızla giren Hyunjin kestiğinde bakışlarını kapıya çevirmiş ellerini ise önündeki kahvesine yerleştirmişti.

"Ah, Hyu- aman Bay Lee!!"

"Sorun nedir?"

Hyunjin elindeki kağıtları Minho'nun önüne bıraktığında kendiside kağıtlarla birlikte masaya yaslanmıştı. Boğuk çıkan sesi ile konuştu.

"Testleri hallettim ama size vermek zaman alacak! Zil çalacak."

Minho kahvesinden sonunda bir yudum almış ve masaya bırakıp ayağa kalkmıştı.

"Tamamdır Bay Hwang siz Bayan Kim'i çağırın hemen hallederiz."

"Çok yoruldum, siz çağırsanız?"

"Oh, tamam."

Minho arkasını dönüp sandalyede kendini döndüren Jisung'a baktı. Gülümseyip yanına birkaç adım attı ve sandalyeyi bir eliyle durdurup konuştu.

"Kahve için teşekkür ederim Bay Han, karşılığını kesinlikle vereceğim."

Jisung yakınında ona doğru eğilmiş olan Minho ile konuşamamış, o konuşmaya çalışana kadar Minho odadan ayrılmıştı. Halbuki bugün ona birlikte spor salonuna gitmeyi teklif edecekti. Çünkü Minho daha önce ona sporla ilgilendiğini ve düzenli olarak yaptığını söylemişti.

Jisung, Minho'nun spor sırasındaki halini çok merak ediyordu, şu ana kadar sadece takım elbise veyahut kumaş pantolon- gömlek kombinleriyle görmüştü. Acaba Minho her zaman böyle mi giyinirdi yoksa bir buluşmada sportif ve rahat kıyafetlerle gelmeyi mi tercih ederdi? Evde saçı başı dağılmış, bol bir şort ve kapşonluyla mı gezerdi? Sahi, Minho bir kapşonlu içinde nasıl duruyordu? Dışarıda gezeceği zaman da böyle soğuk renkler mi giyerdi yoksa rengarenk tişörtler mi seçerdi? Şapka takar mıydı? Makyaj yapar mıydı? Yüzük sever miydi? Küpe tercih eder miydi?

Düşüncelerini kenara atıp, sandalyede bir tur daha döndükten sonra ayaklarıyla kendini durdurdu ve bakışlarını Hyunjin'e çevirdi. Hyunjin gülümseyerek ona bakıyordu.

"Üzülme, Minho illa sana vakit ayıracaktır."

Jisung bakışlarını ondan çekip ayağa kalkarken Hyunjin dediğine karşı konuşmuştu.

"Minho?"

"Hm, üzülme"

---------

but i loved it firstWhere stories live. Discover now