10.Bölüm: Albay Adam

49K 2.6K 465
                                    

Oy ve yorumları lütfen unutmayınız. Sınır koymak istemiyorum ama çok azlar. Lütfen destek olun, fikirleriniz önemli.

Kısa bir bölüm oldu, diğer bölümü oy ve yorumlarda iyi olursa hızlı atacağım.

*

Hayatta pek çok kez yalan söyleriz, bu kendimiz için, bir arkadaşımız için,sahip olduğumuz huzur bozulmaması için hatta kendimize bile yalan söyleriz. En çokta yaptığımız hatalar yüzünden. Küçük yalanlar, pembe yalanlar, ve bir kere söylediğiniz de başka bir yalan daha söylemenizi gerektiren yalanlar söyleriz. O yalanlara kendimizi inandırırız. 'Her şey yolunda, bir sorun yok.' hiçbir şey, hiçbir zaman mükemmel değildir, fakat bunu özünde kendimize inandırmak isteriz. Her şeyin iyi gittiğine, başka bir yol olduğuna kendimizi inandırmak isteriz. Aynı benim şu anda yaptığım gibi..

Günlerdir cevap gelmeyen başvuralarıma ümit bağlıyorum, cevap gelecek, her şey daha da iyi olacak diye. Fakat içim, saatten saate bu ihtimale bağladığım umudu çürütüyor.

"Peki, anladım. İyi günler." deyip telefonu kapattım. Hazırlanmak için dolabımın kapağını açıp, giyeceğim kombini ayarlamaya çalıştım. Siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek giyip, saçlarımı açık bıraktım. Boynuma gümüş ay kolyemi takıp, yaptığım kombine uyacak şekilde bir makyaj yapıp elime alacaklarımı aldım ve kapıya yöneldim.

Kapıya anahtarını takıp, ayakkabılarımı giymek için, zemine oturudum. "Yine yerlerdesin." dedi gülerek Kara.

Onun sesini duymam ile bakışlarımı ona çevirdim, bir yandanda ayakkabının iplerini bağlıyordum. Ben konuşmayınca devam etti, "Tünaydın, nereye?"

"Güne gidiyorum. Gelcen mi?"

Hafif alayla, "güne?" diye sordu. "Hı hı, üst katta Hasibe Teyze'nin günü. Bol dedikodu dönüyor, kaçırma derim."

"Tüh," dedi yapmacık bir ses ile ve elini dizine vurdu. "Askeriyeye geçmem lazım, bilseydim izin alırdım."

"Sen geç dalganı, geç. Neler kaçırdığını tahmin bile edemezsin." deyip yerden kalktım. Beyefendi günümüzü beğenemedi, kurban ol sen bizim günümüze, kurban!

"Neyse hadi ben çıkıyorum." deyip çantamı koluma alarak, kapıyı çektim. "İyi eğlenceler." dedi ben merdivenlere yönelirken.

*

"Boyu devrilecesiye." dedi sinirle, Ayşe ve Seda teyze aynı anda.

"Ya işte ablam kovdu pislik beni. Ben o dükkan için saçımı süpürge ettim ya!"

"Ettin!" dedi Süheyda.

"Sabahın köründe evden çıkıyordun kızım ben biliyorum." dedi Ayla teyze beni onaylayıp.

"Neyse artık, iş bakmaya başladım. Acil bulmam lazım anlayacağınız, var mı sizde tanıdık falan?" düşünür gibi oldular birkaç saniye, konuşan Hatice Teyze oldu.

"Ne işi bakıyorsun ki kızım?"

"Ya valla Hatice Teyzem hiç fark etmez, gönül ister mesleğimi yapayım ama ne bileyim yani bir avukatın yanı olur, muhasebe tarzı bir şey olur.." diye devam ederken Ayla Teyze lafımı böldü.

"Ben iş bulamam ama koca bulurum. Evlenmek ister misin?" dedi ciddi ciddi.

Gülerek yanıtladım, "Yok ben bir işi bulayım, koca sonra ki iş." diyerek reddettim. Kadın Esra Erol gibiydi, eğer bulmak isterse en iyisini bulurdu. Ama ben eşi değil, işi tercih ederim. En azından şimdilik.

"Gençler ve kendini genç hissedenler," diyerek ayağa kalktım."bana artık müsaade.." benim ayaklanmam ile ayaklandılar.

Çantama uzanıp, yüz lirayı çıkardım. "Hasibe teyzeciğim buyur. Her şey çok güzeldi." deyip parasını uzattım. Onlar iki yüzden girmişlerdi ama ben yüz lira ile yetinmiştim.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin