29.Bölüm: Canı neler ister?

41.6K 2.5K 1K
                                    

Bir tık gecikmiş olabilir ama bir türlü yazamamıştım gerçekten. Telafi olarak kısa olmayan bir bölümle geldimm. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz, sıralamalarda biraz daha yükselsek çok güzel olurrr.

*

Ellerimi göğsüne çıkarıp kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. "Beni öpmek için mi buraya çağırdın?" diye sordum. "Hem ya biri görürse?"

Bir şey hatırlamışcasına ellerini belimden çekti. "Öpmek için çağırmadım." dedi ciddiyetle. "Bir şey konuşmak için çağırdım."

Benden bir adım uzaklaştığında gözlerim yüz ifadesini okuyabilmek için yüzünde dolaşsada bu bir halta yaramadı. Kaşlarım istemsizce çatıldı. "Ne konuşmak için?"

Dudaklarını birbirine bastırdı ve kısa bir süre bekledi. "Göreve gideceğiz. Haber vermeden gitmek istemediğim için çağırdım seni." Gözlerimi gözlerinden çekerek, işaret parmağım ile alnımı kaşıdıktan sonra tekrar ona baktım. "Hemen mi?" diye sordum.

Emin olamayarak, "Sayılır." diye cevap verdi. Umutla gözlerine baktım. "Yarın gitsen?" diye teklifte bulundum.

"Gününü genellikle ben ayarlamıyorum güzelim."

"Öyle, birkaç saatcik de mi erteleyemeyiz?" Başını eğerek gülümseyince, onaylayacağını sansam da, sonrasında hayır der gibi bana bakması ile cevabımı aldım. "Bir saat de mi olmaz?"

Başını hafifçe yana eğdi. "Hayırdır?" dedi gülerek. "Şimdi gitsem ne fark edecek, bir saat sonra gitsem ne fark edecek?"

Oflayarak bir adım geri çekildim. "Önce bir eve gitseydik keşke." dedim umutsuzluk ile. Bakışlarımı yüzüne çıkardığım da, cümlemin bitmesi ile yüzünde eğlenir gibi bir ifade oluşmaya başladı. Dudakları hafifçe kıvrılırken, yamuk bir gülümseme ile sordu. "Evine gitsek, ne yapacağız?"

"Yani senin evine."

"Gitsek, ne yapacağız ki?"

"Ya, hani benim uyku problemlerim var ya.." kafasını 'devam et.' dercesine eğdi. Meraklı gözler ile bana bakarken, gözlerimi gözlerine sabitleyerek birden söyleme kararı aldım. "Yastığını alacağım."

İlk olarak anlamamazlıkla gözlerini kıstı, sonrasında beklemediğim bir şekilde başını sola çevirerek güldü. Ne gülüyordu, ne dedik sanki.

"Yastığımı?" diye sordu onay istercesine. Cevap vermeden gözlerine bakmaya devam ettim. Küçük bir adımla, az önce benim açmış olduğum mesafeyi kapattı. Yüzündeki genişleyen gülümseme beni sinir edecek bir şey söyleyeceğini haberdar ediyordu. 

"Seninle uyumaya alıştım, kokun olmadan yapamıyorum demiyorsun da, yastığını alacağım diyorsun öyle mi?"

"Hah." dedim gözlerimi kaçırarak. "Seninde ego tavanmış cidden. Alt tarafı bir yastık istedik konuyu nereye çekiyorsun. Vermeyeceksen direkt vermeyeceğim de."

Ne olur yastığı versin. Ne olur yastığı versin.

"Yastığımı vermeyeceğim demedim ki.  Sadece duymak istiyorum." Bakışlarımı yeniden kendisine çevirdim. "Neyi?"

"İşte.. neden istediğini." dedi kurnaz gülümsemesini saklamaya çalışarak.

"Çünkü." devam etmeme izin vermeden "Çünkü?" diye kelimemi tekrarladı.

Mantıklı bir cümle bulduğumu düşünerek, konuştum. "Çünkü, senin yastığın benim yastığımdan daha rahat. Evet." Cümlemi bitirir bitirmez, gülümsemesini genişleterek bana cevap verdi.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum