16.Bölüm: "Kara beni umursuyor mu?"

44K 2.2K 1K
                                    

Öncelikle.. bu bölüm birazcık sövebilirsiniz, yani Kara'ya. Ayrıca yeni bir karakter göreceğiz!!

Bölüm biraz gecikmiş olabilir, bu aralar birazcık daha böyle devam edebilir okulun son haftaları baya yoğun oluyorum maalesef✨

Oy ve paragraf arası yorumlarınızı bekliyorum 💖

*

Bazı olaylar vardır. Hayatınızın gözünüzün önünden geçmesine sebep olacak. Tek tek, kare kare ve anbean.
Bazen parçaları birleştirirken, bazen birini kaybettiğinizde, bazen bir anıyı hatırladığınızda, dizilerde ki gibi ölmek üzereyken veya delinin teki sizi bileğinizden tutup karakola götürmeye çalışırken yaşanır bu olay.

Kara bileğimden tutmuş karakolun kapısına doğru beni yürütmeye çalışıyordu.

Cidden gelmiştik.

"Kara saçmalama!" dedim sesimin fazla yüksek olmamasına dikkat ederek. Korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum fakat içten içe çok fazla korkuyordum. Kara'nın şaka yapar gibi bir hali yoktu, ciddi gözüküyordu. Ve cidden beni buraya kadar getirmişti.

Kurtulmak için yere çömelip geri kaçmaya çalışıyor, Kara da ısrarla bileğimden çekerek beni ilerletiyordu. Fazla güç uygulanmadığı için bileğim acımıyordu, üstümde ki yorgunluk yüzünden bende kaçmak için fazla gücümü belli etmiyordum. Yoksa çok rahat kaçardım.

İçeri bu şekilde bir giriş yaptığımızda bazı polis memurlarının bakışları bize döndü. Fakat sanki bu olayı her gün görüyorlarmışcasına tepki vermeden işlerine döndüler.

Şahsen ben, her gün yerde tepinen bir kız görmüyorum.

Çünkü evet; genellikle direkt, o kişi ben oluyordum.

Masanın başında ayakta duran ve sandalyede oturan memur ile bilgisayardan bir şeye bakan adam, içeriye sesli bir giriş yapmamız ile başını kaldırdı. Bizi görünce ilk olarak şaşkın bir şekilde Kara'ya daha sonra da bana baktı. Ardından Kara'yı tanıdığını düşünmeme sebep olan bir bakış attı. Kara beni onun yanına doğru yürüttüğünde artık bileğim acımaya başladığı için normal yürümeye karar verdim, sürünmeyi bıraktım.

Herkes çok ciddi ve suratsızdı. Yani... Daha çok Kara gibiydiler. Kara arada gülüyordu ama... arada yani.

Cidden korkuyordum. Nezarethaneye gitmekten, Kara'nın ciddi olmasından, buradaki tüm polisler ve suçlulardan?

Korkuyordum, aynı zamanda elbiseden dolayısıyla üşüyordum fakat belli etmeye niyetim henüz yoktu. Hem Kara bu, gecenin bilmem kaçında tanımadığı komşusu için ilaç almaya gitti. Şimdi iki kelimeye hapise mi atacak?

Yapmaz, yapmaz.

"Arkadaş için," dedi başıyla beni işaret ederek. Saymaya başladı, "Askere hakaret, tehtid, özel mülkiyet işgali.."

O söyledikçe ismini bilmediğim siyah gözlü, komiser olduğunu ve Kara ile tanıdık olduklarını tahmin ettiğim adam şaşkınlıkla dinliyordu.

"Anladım.." dedi başını sallayarak, devam etmene gerek yok dercesine elini kaldırdı. "İşlem başlatıyoruz o zaman? Emin misin?" diye sordu Kara'ya.

Kara, başıyla onayladı.

Korkuyla güldüm. "İ-işlem derken, matematikte ki işlemler değil mi?"  İkiside aval aval suratıma bakıyordu. "Hani çarpma, bölme.. çok severim. Evet." Saçmalayıp konudan uzaklaştırmaya çalışsam da, bu adamlarda bunu yiyecek göz pek yoktu.

"Zihinde problem olduğunu da düşünüyorum, bir teste girer artık." dedi Kara kötü bir haber veriyormuşcasına.

Ellerimi birbirine vurdum. "Ahaa, test ayneen! Matematik testlerini pek sevmem aslında; düşük alırdım genelde ama olsun, girelim. Bir şeyler yaparız Allah'ın izniyle." dedim kırık bir gülümseme ile.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Where stories live. Discover now