"Uyumak..."dedi Sancak öğlene doğru neredeyse bayılacak halde başını sandalyeye yaslarken.
"Çok uykum var.""Uyu."dedi sarışın oğlan omuz silkip.
"Uyuma diyen mi var sana."Onun buz gözlerine sinirle baktı Sancak.
"Bilader benimle sorunun ne ? Nerede uyuyayım. Buz gibi dükkan. İki sandalye var.
Köpeklerin bile yastığı var.""Onlar evde uyuyor."dedi oğlan umursamazca.
Sancak uykusuzluktan ve açlıktan dönen başını yavaşça yasladı masaya.
Kapı savrulup içeri gölgesi düşen izbanduta bakabilecek kadar bile enerjiye sahip değildi.
Çeviremiyordu başını."Öldü mü bu?"dedi Kaya dümdüz bir tonda.
Şaka...
Şaka gibi de değildi ses tonu üstelik!"Uykusu varmış ağabey."dedi oğlan alayla.
"Hadi ya."dedi Kaya alayla.
"Uyumak istiyorum."dedi Sancak kapanan gözleriyle.
"Uyusaydın gece."dedi oğlan umursamazca.
"Kalk hadi .""Uyursam beni öldürmeyecek olduğunu ne bileyim? Zafer gelse...Duyamazdım..."
"Beyaz atlı prensini bekliyorsan burada...."dedi sakince Kaya.
"YOK."diye kükredi.
Sonra kendi dediğine gülüp bir müddet sonra duraksadı Kaya.Sancak sorgulayamayacak denli aç ve yorgundu...
Hafifçe esneyip kollarını kendine yastık yaparak masaya uzanmayı sürdürdü.
İlkokuldaki gibi.
Çiçek olup yüz üstü uyukladı..."Prenses..."dedi Kaya fısıltıyla.
"Kalk hadi,eve gidiyoruz.""Eve mi?"dedi Sancak başını kaldırıp.
"Gerçekten mi!""Gerizekalı..."dedi Kaya alayla.
"Kalk hadi,seni burada tutayımda cadı ablanı başıma mı dert alayım. ""Annem ve babam duyana dek bekle."dedi Sancak sinirle.
"Duydular."dedi Kaya umursamazca.
"Zafer oğulları bir hal bulsun diye mahalle kahvesinde oturuyorlar şimdi. Prensesi kaçıran ejderha gibiyim bugün de.""Zafer...Beni sana bırakmazdı. Ben istedim kalmayı."diye mırıldandı Sancak.
"Ne fedakarlık ama..."dedi Kaya göz devirip.
"Embesil,kalk amına koyayım cuma namazında vaaz veren moruk imam gibi ne vaaz verdin.""Topuğuna sıktığın hoca mı ağabey?"dedi oğlan sırıtıp.
"Keşke kafasına sıksaydım Demir. İyi hatırlattın."dedi Kaya bir sigara ateşleyip.
"Yaz kenara,unutmayayım..İmam bayıldı yeriz mahallece.""Sigara..."diye mırıldandı Sancak elleri titrerken.
"Bari bi sigara ver..."Kaya sırıtıp ağzındaki sigarayı kondurdu oğlanın dudakları arasına.
"Al,zıkkımlan."Tiksinme refleksi bile kaybolmuştu!
Sancak kendini sigaraya ilk başladığı zamanlarda üç kişiyle hatta dört kişiyle aynı sigarayı döndüğü lise tuvaletinde bulmuş gibiydi.
Bir nefes bile kıymetliydi o an.
Kaya'ya ait dudaklara değmiş olsa da...
Çekti içine ve yumdu gözlerini.
Neyse ki aynı sigarayı içiyorlardı."Harman kalmış...Kara Marsık'a diyeyim de sigara parası ateşlesin üç gün bana. Bir de onun yancısına sigara mı alayım?"dedi Kaya Demir denen oğlana dönüp.
" Hatırlatırım ağabey."diye yanıtladı Demir kafa sallarken.
İki nefes alamadan Kaya oğlanın ağzından sigarayı alıp yere attı durduk yere.
"Ne?"dedi Sancak sinirle.
"Ne bu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Çıkartması
Romance"Kralı gelse yenilmezdim ama prensesi yolladılar!" diye sırıttı buz denizi gözlü adam. "Prenses değilim ben !"diye fısıldadı sinirle oğlan. "Bir de bayıl istersen prenses?"diye mırıldandı buz denizi gözlü. Kapak tasarım : @prawact